Alparslan Kılınç

Yakarsa Dünyayı Garipler Yakar

Alparslan Kılınç

Sözcükler bazen yetersiz kalır, sözcüklerin içinin boşaldığını, anlamının kaybolduğunu, zamanın karşısında acı bir şeklide eriyip gittiğini hissedersiniz. Bu yüzden eliniz bir türlü bir şeyler yazmaya gitmez. Çünkü artık yazılacak hiçbir yazı yaşananları, yaşayanları ve yaşamayanları ifade etmez. Aslında yazılacak çok şey vardır. Çok şey düşünür, hisseder, söylemek isterseniz. Ama nafile kelimeler düğümlenmiştir bir sefer boğazınızda. Diller lâl, eller kalem tutmaz olmuştur. Eller kalem tutsa da kalemden mürekkep damlamaz olmuştur. Böyle dönemler de olsa insanın kendini zorlayarak yazması gerekir. Çünkü gariplerin, mazlumların derdini anlatıp gündeme mim olsun diye küçük bir not düşmek gerekir.

Neredeyse yılın 365 günü, 12 ayı ve her saati işkenceye, zulme, şiddete ve baskıya uğrayan Filistin halkının bu mübarek Ramazan ayında da çektikleri değişmedi. İsrail bizleri şaşırtmadı. Ramazan ayının ilk günü Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi ve işgal altındaki Batı Şeria’nın Tulkerim kentinde bir Filistinliyi şehit ederek baskılarına devam etti. İsrail, Kudüs’ün Eski Şehir bölgesi ve Mescid-i Aksa kapılarında askeri varlığını ve Filistinlilere yönelik kısıtlamalarını artırdı.

Dünyanın dört bir tarafından tepkiler geliyor gelmesine de Filistinlilerin derdine derman olmadıktan sonra bu tepkilerin ne anlamı var. İsrail orantısız güç kullanarak bildiğini yapmaya devam ediyorsa bu tepkiler bir anlam ifade etmiyor. Filistinliler her gün çoluk çocuk demeden şehadete yürüyorsa Müslümanlar için dünya üç maymunu oynuyor demektir.

Dünyanın bir başka köşesine kafamızı çevirdiğimizde yine bir Müslüman kardeşimizin zulme uğradığını görüyoruz. Doğu Türkistan da yaşananlar da Filistin’de yaşananlarla ne yazık ki aynı. Onlar da Çin’in zulmüne, işkencesine ve baskısına maruz kalıyor. Dünya burada da sessiz kalıyor. Çin’in yaptıklarını kendi iç meselesi olarak görüyor. Her zamanki gibi üç maymunu oynuyor.

Dünyanın bir başka köşesinde de Emperyal sistemlerin aç gözlülüğü sonucu dünyada devam eden savaşlar sonucunda insanlar yerlerinden, yurtlarından göç etmek zorunda kalıyor. İnsanlar doğup, büyüdüğü topraklarını, güzel anılarını geride bırakarak bilmediği diyarlara zorunlu bir göç yoluna düşüyor. Yerlerinden, yurtlarından olan insanlar savaş bitse bile ne geri dönebilecekler ne de gittikleri yerlerde varlıklarını sürdürebileceklerdir. Yaşanan dramlar ve toplumsal travmalar, insanların gölge gibi peşini bırakmayacaktır. Kim bilir belki de bir gün mazlumların ahını da hor görülen bu garipler alacaktır.

“Dertleri içine sığmayan onlar

Hayatta umudu kalmayan onlar

Sürüne sürüne yaşayan onlar

Yakarsa dünyayı garipler yakar.”

Sağlıcakla kalın.

Yorumlar 7
Yadem 19 Nisan 2023 22:49

Zalimler için yasasın Cehennem

Vedat 18 Nisan 2023 08:59

Güzel ve can alıcı bir konuya değinmişsiniz .Emeğinize sağlık

Mehtap Çimen 17 Nisan 2023 17:47

Garipleri hor görmemek lazım. Sessiz atın çiftesi pek olur boşuna söylememişler.

Salih 17 Nisan 2023 16:59

Allah var gam yok Allah mazlumların hakkını sorar kaleminize sağlık yine önemli bir konuyu yazmışsınız

Mustafa DEMİRBAĞ 17 Nisan 2023 16:28

İslam aleminin bu devirdeki en büyük imtihanı. Sanırım bu imtihanda sınıfta kaldık. Başka söze hacet yok. Utancımız büyük, vebalimiz çok.

Ömer Karslar Son Durak 17 Nisan 2023 15:44

Muslum babanin da dediği gibi...

Hüseyin ÇAHAN 17 Nisan 2023 15:18

Eyvallah dostum.. Yüreğine sağlık...

Yazarın Diğer Yazıları