Alparslan Kılınç

Katliamın Gölgesinde Ramazan

Alparslan Kılınç

On bir ayın sultanı Ramazan geldi. Tüm İslâm alemine hayırlı olsun. Ramazan; rahmet, mağfiret ve bereket ayıdır. Günler öncesinde evlerde tatlı telaş başlar. İftar ve sahur için hazırlıklar yapılır. Camilerde de aynı şekilde hazırlıklar yapılır. Çünkü bu ayda teravih namazı kılmak için insanlar camileri dolduracaklar.

Yalnız bu ramazan mahzunuz. Nasıl mahzun olmayalım ki beş aydır Gazze’de insanlık bombalar altında ölüyor. Açlıktan ve susuzluktan ölüyor. Tüm dünyanın gözü önünde topraklarından, vatanlarından çıkarılıp atılıyor. Soykırıma maruz kalıyor. Batılı devletlerin liderleri, İslâm dünyasının liderleri üç maymunu oynuyor. Türkiye her zaman olduğu gibi tarihin yüklediği sorumlulukla her platformda Gazze’ye sahip çıkmaya devam ediyor.

İsrail’in Gazze’deki saldırısında ölenlerin sayısı 31 bini aştı. İsrail ordusu yerleşim merkezleri, hastaneler ve mülteci kampları ayrımı yapmadan sivilleri katletmeye devam ediyor. İsrail halkı bile artık Netanyahu yönetimine tahammül edemiyor. Bir an önce ateşkes antlaşması imzalanmasını istiyor. İsrail halkının bu talebine bile ABD başta olmak üzere Batılı devletler kulak tıkamaya devam ediyor.

Gazze’de durum böyleyken envai çeşit yemeklerin olduğu iftar sofralarında nasıl boğazımızdan bu yemekler geçecek? Ya da şöyle sorayım iftar sofralarımızdaki bu şatafata devam edecek miyiz? Gazze’de kardeşlerimizin açlıktan, susuzluktan öldüğünü unutacak mıyız? Katliamın gölgesinde insanlar on bir ayın sultanını nasıl geçireceklerini düşünmek zorundayız. Gerek devlet kurumlarının ve gerekse STK’ların Gazze’ye yaptıkları yardım kampanyalarına destek verelim. Bir yanda da boykota ramazanda da devam edelim. Peygamber Efendimizin şu hadisi şerifini hatırımızdan çıkarmayalım: “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle de değiştirmeye gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en hafif derecesidir.”

Sosyal medyaya düşen Gazzeli kız tüm insanlığa feryadını duyurmaya çalışıyor. Bu feryadında şöyle diyor: “Açlık, insanlar açlıktan ölmeye başladı. İnsanlar pirinci, hayvan yemlerini, arpayı öğütmeye başladı. Her şeyi öğütüyorlar. Çünkü yiyecek bir şey kalmadı. Ramazan geliyor. Ramazanınız mübarek olsun. Evlerinize yiyecekler, meyveler alacaksınız. Sahura kalkacaksınız. Sabah, akşam hangi yemeği yesek diye düşüneceksiniz, şaşıracaksınız. Bizler Ramazan gelmeden önce zaten açız. Ey dünya bizler beşeriz, sadece bir haber değiliz. Tarihte Gazze halkı açlıktan öldü mü yazsın istiyorsunuz? Bugün bizlere yardım etmeyeceksiniz, ne zaman yardım edeceksiniz? Bizler sizden yardım bekliyoruz. Ey Müslümanlar, ey Araplar. Nerede kaldı Peygamber (S.A.V.) zamanındaki onurunuz?”

Bu Ramazan da iftar sofralarımızda, sahurda bu Gazzeli kızımızın feryadı kulaklarımızda hep çınlasın. Şatafatlı iftar sofraları vermek yerine onun parasını Gazze’ye yardım olarak gönderelim inşallah. Böylece ramazan sofralarımız inanın daha bereketlenecektir.

Ramazanınız hayırlı olsun. İbadetleriniz, dualarınız kabul olsun. Rabbim bizleri Ramazan Bayramına kavuştursun inşallah.

Sağlıcakla kalın.

Yorumlar 7
Yadem 12 Mart 2024 13:45

Onurumuzu geri alırız unarım

Kemal 11 Mart 2024 20:49

Allah Filistinli kardeşlerimizin yardımcısı olsun Kaleminize ve emeğinize sağlık

Hüseyin ÇAHAN 11 Mart 2024 20:31

İnsanlarda onur kalmadığı için merhamet duyguları da öldü... Kim öle! kim kala! kimin umurunda! Rabbim onlara destek sağlayanları kahrı perişan etsin inşallah...

Neslişah Canpolat 11 Mart 2024 12:36

Çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Gazze açken bizim iftar sofralarımız sade olmalı. Verdiğimiz iftarları da ihtiyaç sahiplerine vermeliyiz.

Mahmut Demirtaş 11 Mart 2024 12:33

İftar sofralarında israftan ve şatafattan kaçınmak gerekiyor.

Neslihan 11 Mart 2024 12:01

İnşaallah hocam Daha bilinçli, daha sade, daha duyarlı ve empati düzeyi yüksek olmamız dileğiyle Emeğinize sağlık hocam

Tuğberk 11 Mart 2024 11:34

Kanayan bir yara, bizler artık umursamaz olduk. Bunun hesabı sorulacak bizden... O ki boynuzlu koyunun boynuzsuz koyundan hesap soracağı o günde siz ne yaptınız diye sorulacak. Dünyaya taptık, bize dokunmayan yılan bin yaşasın dedik, püstük, korktuk, rahatımız elden gider diye ses çıkarmadık. Vay halimize.....

Yazarın Diğer Yazıları