Mustafa Demirbağ

Şişleri Elimize Alalım

Mustafa Demirbağ

Son yıllarda dizi sektöründe tarihî dönemleri anlatan yapımlara fevkalade önem verilmiş durumda. Bu dizilerin hangileri olduğunu tek tek saymama gerek yok sanırım. İçlerinde benimde kâh severek kâh sinirlenerek izlediğim yapımlar var. Ancak bu dizilerin varlığını bazı açılardan olumlu buluyorum. Özellikle geçen yıllarda yayınlanan “Uyanış Büyük Selçuklu” dizisi, nispeten beğenerek izlediğim bir diziydi. Bu dizide en çok dikkatimi çeken husus Sultan Melikşah döneminde yaşamış bazı ilim adamları ve âlimlere ilişkin ayrılan süreler ve verilen bilgilerdi. Bunların başlıcaları: Gazzâli, Al-İsfizari, Ömer Hayyam, Yusuf el-Hemedani ve tabi ki Türk tarihinin bir dönemine damgasını vurmuş Hace Nizamülmülk.

Nizamülmülk’ün kim olduğunu bilmeyeniniz yoktur. Merak edenler olursa diye bu konu hakkındaki detaylı bilgileri, gazetemiz yazarlarından kıymetli dostum tarihçi Alparslan KILINÇ hocamıza bırakıyorum. Benim değinmek istediğim husus bu büyük Türk devlet adamı ve bilgini tarafından, kurulmasına öncülük edilen, Nizamiye Medreselerinin en büyüğü olan, Bağdat Nizamiye Medresesinin açılması esnasında vuku bulan ve benim oldukça önemsediğim bir olay.

Bundan sonra yazacaklarımı biraz kısaltarak ve kaynak belirterek aktarmaya çalışacağım. “Nizamülmülk; Bağdat Nizamiye Medresesinin yapımı için, Dicle Nehri’nin doğu yakasında uygun bir yer seçti. Bu arada bazı binalar yıktırılarak enkazları inşaatta kullanıldı (İbnü’l-Cevzî, el-Muntaẓam, VIII, 238); halka ait bazı evler de istimlâk edildi. Zilhicce 457’de (Kasım 1065) inşaatına başlanan medrese (İbnü’l-Esîr, X, 49) 10 Zilkade 459 (22 Eylül 1067) tarihinde tamamlanarak hizmete açıldı (a.g.e., X, 55). Nizâmülmülk’ün katılamadığı Bağdat Nizâmiye Medresesinin açılış törenini Ebû Sa‘d el-Kāşî idare etti. Yönetimi ve müderrisliğinin kendisine tevdi edildiği Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin açılış dersini vermeyi taahhüt etmesine rağmen gelmediği görüldü ve şehrin her tarafında arandığı halde bulunamadı. Bunun üzerine İbnü’s-Sabbâğ’a dersi vermesi rica edildi. İbnü’s-Sabbâğ, muhtemelen Nizâmülmülk’ten veya Ebû İshak eş-Şîrâzî’den çekindiği için bu görevden affını istediyse de şehrin zengin tüccarlarından Ebû Mansûr b. Yûsuf’un kendisine kefil olması üzerine medresede ilk dersi verdi. Kendisine medresenin gasbedilmiş arazi üzerinde yaptırıldığı söylendiği için açılışa katılmadığı anlaşılan Ebû İshak eş-Şîrâzî, Nizâmülmülk ve öğrencilerin ısrarı, nihayet halifenin ricası üzerine orada ders vermeyi kabul edince yirmi gün sonra İbnü’s-Sabbâğ’ın yerine Nizâmiye Medresesi müderrisliğine getirildi.(TDV İslam Ansiklopedisi C.33 s.188-191.)

Şimdi bu olayın üzerine bir düşünelim. Milletin hakkının yendiğini düşündüğü için bir duruş sergileyen eğitimci. Ona saygısından dersi ancak bir kefil aracılığı ile veren meslektaşı, bir eğitimciyi ikna için ısrar eden kudretli bir devlet adamı ve rica eden bir Halife. Burada hem yöneticilerin hem de eğitimcilerin çıkarması gereken ne çok ders var!.. 

Ne oldu da öğretmenlik mesleğinin önemi ve itibarı 24 Kasım’a sığacak kadar düşürüldü? Burada kimlerin ne kadar yanlışı var? Öncelikle bireysel olarak kişilerin kendi iç dünyasında buna bir cevap bulması gerekir. Haddim olmayarak meslektaşlarıma bir önerim var. Bizler itibarı birilerinin bize vermesini beklersek yanılırız. Çünkü biz zaten vatanın en ücra köşesinde şanlı bayrağımızı dalgalandıran bir orduyuz. Şehir merkezlerindeki kamu binalarını saymazsak bir yapının önünde dalgalanan bir bayrak varsa akla üç şey gelir. Orada ya bir asker ya bir polis ya da bir öğretmen vardır. Bunun gururu bize ziyadesi ile ilham vermelidir. Eğitimciler öncelikle ilmi olarak sürekli kendini yenilemeli, diğer meslektaşları ile istişareye açık olmalı, dayanışma ruhunu kaybetmemelidir. Jules Payot’ un dediği gibi; “Gelişim dışarıdan içeriye doğru değil, içeriden dışarıya doğru olur.” 

Şu güzel söze kulak verelim. “Bilmek bir ilmektir; ilim kazak örmektir. Sen şişleri eline almazsan o sadece tüketmektir.” (M. İskender). 

Şişleri elimize alalım kıymetli meslektaşlarım.
 

Yorumlar 4
UĞUR ERDAL 16 Ocak 2023 12:45

AĞZINA SAĞLIK HOCAM

SM 03 Ocak 2023 00:01

Rabbim ilmi öğrenen ve öğretenlerden eylesin.Yüreğinize sağlık.

Hüseyin ÇAHAN 02 Ocak 2023 21:21

Yüreğine sağlık hocam.. Başarılarınızın devamını diliyorum...

Alparslan Kılınç 02 Ocak 2023 14:09

Kalemine sağlık kardeşim.

Yazarın Diğer Yazıları