Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin göreve geldiği ilk günden itibaren eğitim ile ilgili önemli kararlar alındı ve uygulamaya başlandı. En son başlatılan “Dilimizin Zenginlikleri Projesi”ne geçmeden önce birkaç yeni uygulamadan sizlere bahsedeyim.
Seçmeli derslere yenileri eklenerek bir takım değişikliğe gidildi. Ortaokullara “Görgü Kuralları ve Nezaket”, “Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler” seçmeli dersleri eklendi. Ne yazık ki gençlerimiz nezaket kurallarını bilmiyorlar. Size bunu basit bir örnekle açıklayayım. Bir gencimize nasıl olduğunu sorunuz, onu sorduktan sonra siz nasılsınız demeyi gençlerimizin çoğunluğu söyleyemiyor. Bir başka örnek daha vereyim. Evimize gelen misafirleri odalarından çıkma zahmetini gösterip, gelip onlara selam vermiyor ve misafirleri sormuyorlar artık. Kültür ve Medeniyetimizdeki önemli şahsiyetleri de öğrenmeleri açısından bu iki seçmeli dersin eklenmesi yerinde olmuş. Liselerde de “Adabı Muaşeret” dersi müfredata eklendi.
Hep belirtiğimiz gibi öğretmenine değer veren bir toplum gelişir. Velilerimiz özel veya kamu kurumlarına gittiklerinde orada çalışanların görevlerine yönelik herhangi bir müdahale de bulunmaz veya onlara akıl vermeye kalkmazlarken ne yazık ki söz konusu öğretmen olunca herkes başımıza eğitimci kesiliyor. O yüzden Sayın Bakanın; “Velilerden ricamız Öğretmen arkadaşlarımıza öğretmenliği öğretmeye kalkmasınlar, kendilerine ebeveynliği öğretsinler.” Sözünü kıymetli buluyorum. Ayrıca gelişi güzel öğretmen veli görüşmelerinin önüne de geçilerek yerinde bir karar ile velilerin öğretmen ile görüşmesi için randevu sistemine geçildi.
Son zamanlarda gerek açılan işletmelere verilen yabancı isimlerde ve gerekse günlük hayatta özellikle gençlerimizin kullanmış olduğu yabancı kelimelerin sayısında artış olduğunu düşünüyorum. Oysaki dil de bir vatan toprağı gibi korunması gerekir ve yabancı kelimelerin işgaline izin verilmemelidir. Türkçe karşılığı varken gençler arasında yabancı kelimelerin kullanılmasının yaygınlaşmasının en büyük nedeni belki de sosyal medya dili denilen saçma kelimelerdir. Dil bir toplumun geçmişteki hafızası ve gelecekle köprüsüdür.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin 1 Kasım’da, sosyal ve kültürel etkinlikler yoluyla öğrencilerin dilin zenginliklerini tanımasını ve kültür taşıyıcısı olan sözcüklerle buluşmasını sağlamak amacıyla okul öncesinden liseye tüm sınıf kademelerinde uygulanmak üzere “Dilimizin Zenginlikleri Projesi”nin başlatıldığını açıkladı. Bu proje kapsamında hazırlanan eylem planı çerçevesinde okullarda her ay farklı bir faaliyet düzenlenerek öğrencilerimizin Türkçenin zenginliğini keşfetmesi sağlanacak. Bu sayede unutulmaya yüz tutmuş Türkçe kelimeler öğrenilecek, gençlerimiz çok sayıda kelime hazinesine sahip olacak.
Türk Dünyasını nüfusunu düşünecek olursak Türkçe konuşan sayısı 100 milyonlarla ifade edilmektedir. Türk Dünyası ile iş birliği arttıkça Türkçenin zenginliğinin de farkına varılacaktır.
Dilin; yabancı dil ve kelimelerden korunması gerektiğinin önemini Karamanoğlu Mehmet Bey 13 Mayıs 1277’de anlaşılan fark etmiş ki şu fermanı yayınlamıştır. “Bugünden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanmaya.”
Dilimizin zenginlikleri projesi sayesinde hem çocuklarımız hem de biz inşallah kelime hazinemizi artırır ve günlük hayatta dilimizi daha iyi kullanırız.
Sağlıcakla kalın.