Mustafa Demirbağ

Mahalle Baskısı Ne Güzel Şeydin Sen Öyle

Mustafa Demirbağ

Bir zamanlar mahallelerimizde, sokaklarımızda dostluk vardı, kardeşlik vardı, insanlık vardı. Bu güzel erdemleri şahsında somutlaştıran toplum mühendisi Büyük Babalar, dönemin aydını Mehmet Çavuşlar, duruş düzeltici Nurettin Amcalar, Delikanlı Cemil Amcalar, tevazu sahibi Muzaffer Abiler vardı.

Evet, kıymetli okurlar. Mahalle baskısı deyince toplumda gelenek haline gelmiş dini inanışlar ve bunlara aykırı düşünen insanlar üzerinde olan etkisi geliyor akla. Belki de yazının başlığını görünce sizde öyle düşündünüz. Umarım öyle düşünmemişsinizdir. Çünkü şu anda toplumumuzun en büyük kanayan yarası önyargılarımız. Ama benim değinmek istediğim konu farklı, özellikle benim yaş grubumun oldukça aşina olduğu bir konu. Genç nesillerin, namı diğer “Z Kuşağı”nın ise oldukça yabancı olduğu bir mevzu. Ancak gençler mi yabancı yoksa biz mi onları yabancılaştırdık? Bu da önemli ve cevaplanması gereken bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Bu yazıyı kaleme alan ben olduğuma göre ancak kendi penceremden buna bir cevap verebilirim. Tabi ki herkesin kendine göre farklı düşünceleri olabilir. Şahsi fikrim: Evet, gençleri biz bu hale getirdik!

Yazımın başında değindiğim isimler tahmin edeceğiniz üzere kendi doğup büyüdüğüm mahallenin ebediyete intikal etmiş bir kısım büyükleri. Daha sayamadığım isimler de var tabi. Hepsine Allah’tan rahmet dilerim. Konumuza dönecek olursak bizim çocukluğumuzda mahalle büyüklerine yapılan en ufak saygısızlık kendi anne babamıza yaptığımız ile eşdeğer nitelikteydi. Çünkü ebeveynlerimiz sürekli olarak bu konuda bizi uyarırdı. “Sakın Nurettin Amca’ya saygısızlık yapmayasın!..” Şimdi ise durum tam tersi, değil mahallede bulunan bir büyüğe, apartmandaki karşı komşuya bile saygı göstermeyen çocuklar yetiştirdik. Çok mu iyimserim acaba, düzeltmek isterim; kendi amcasına, dayısına, halasına, teyzesine saygı duymayan bir nesil yetiştirdik. Oysa önceleri saygısız harekette bulunan gençler uyarılır, öğüt verilirdi. Şuna dikkat çekmek isterim. Bu uyarılar çoğu zaman anne babalar tarafından değil diğer büyükler tarafından yapılırdı. Kusurlu davranışta bulunan kişinin ebeveynleri de bunu desteklerdi. Günümüzün “Benim çocuğum asla yapmaz.” mantığı yoktu o zamanlar. Böylelikle herkes kendine bir çeki düzen vermek zorunda kalırdı. Toplumsal normlara ayak uydurmayanlar genel olarak kınanır, bir nevi ahlaki bir tecrit uygulanırdı onlara. 

Lafı çok uzatıp tekrara düşmek istemem sevgili okuyucular. Ancak toplumda gördüğüm bir çelişkiyi de söylemeden geçemeyeceğim. Şu bahsettiğim konuları kimle konuşsak hepsi koro halinde “Çok doğru söylüyorsunuz.” diyorlar. Madem öyle neden bir çözümümüz yok? Sadece gençler nezdinde değil, yetişkinler açısından da durum çok farklı değil artık. Küsleri barıştıracak bir Büyük Baba var mı? Varsa da onu dinleyen kalender komşuları var mı? Sanırım kendimi ifade edebildim. 

Siz ne dersiniz bilmem ama ben “MAHALLE BASKIMI” geri istiyorum!.. 
 

Yorumlar 19
MEHMET SÜLEYMAN OYAN 26 Şubat 2023 22:14

Eline , emeğine sağlık Mustafa abi.Beni eskilere götürdün.

Mehmet kökci 07 Aralık 2022 21:49

Hocam eline yüreğine sağlık ozamandaki komşuluk arkadaşlık insanlık başkaydı vallahi özledim O gunleri

Hüseyin ÇAHAN 07 Aralık 2022 19:32

Yüreğine sağlık hocam...

Özkan Yünkül 07 Aralık 2022 08:56

Her kelimenin altına imzamı atarım. Çok yerinde tespitler.

Zafer 06 Aralık 2022 22:41

Bu harika ve güzel yazıyı kaleme alan değerli dostum kalemine gönlüne sağlık

Hamza 06 Aralık 2022 19:26

Harika bir yazı olmuş kalemine sağlık müdürüm. Ah ahhhh nerde o eski günler, güzellikler nerde , maalesef bu durumlara gelmemizde hepimizin suçu var

Vedat 06 Aralık 2022 18:43

Değerli kardeşime başarılar diliyorum.Tespitleriniz çok doğru. Bu gençliği tekrar bizler düzeltmek için çalışmalıyız.

Atilla 06 Aralık 2022 18:20

Toplumun kanayan yarasına değinmişsiniz. Adeta hislerimize tercüman olmuşsunuz. Teşekkürler.

Atilla 06 Aralık 2022 18:17

Toplumun kanayan yarasına değinmişsiniz. Adeta hislerimize tercüman olmuşsunuz. Teşekkürler

Atilla 06 Aralık 2022 18:15

Toplumun kanayan yarasına değinmişsiniz. Adeta hislerimize tercüman olmuşsunuz. Teşekkürler.

Muharrem Tanyıldızı 06 Aralık 2022 16:51

Mahalle baskısı ile büyümüş biri olarak tüm yazdıklarınıza üzerimde mahalle baskısı olmadan :)) sonuna kadar katılıyorum. Elinize, yüreğinize, kaleminize sağlık...

Mehmet sait Gökdemir 06 Aralık 2022 16:44

Mahalle baskısı sevginin saygının olduğu güzel bir ortamdı ya şimdi maalesef

Rafet 06 Aralık 2022 16:21

Çok güzel bir yazı olmuş. Tebrikler

SM 06 Aralık 2022 16:07

“Doğru söze ne hacet”

Abdullah Yalçın 06 Aralık 2022 15:50

Aynen hocamın dediklerine katılıyorum. Çünkü bizde o şekil yetiştik ve çocuklarımıda o şekil yetiştirmeye çalışıyorum. Herkesin bu kanayan yaraya bir el atması gerektiğini düşünüyorum.

Öznur Özgür 06 Aralık 2022 15:14

Kesinlikle çok doğru . Şimdi çocuk yetiştirirken "kimse benim çocuğuma bunu yapamaz " demeden önce çocuğumun yaptığı davranis doğru mu değil mi buna bakmak gerekir( bizim çocuğumuz olduğunu göz ardı ederek ,objektif olarak )

Alparslan 06 Aralık 2022 14:49

Bu güzel anlamlı yazınız için teşekkür ederim. Kaleminize sağlık.

Yusuf Kıvanç 06 Aralık 2022 14:48

Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Herkes aynı şeyi söylüyor ama herkes bildiğini okuyor. Gençler de gördüğünü uyguluyor.

Gamze 06 Aralık 2022 14:46

Harika bir yazı olmus gercekten kaleminize sağlık. Nesil kötüye gidiyor diyoruz hep ama buna biz sebep oluyoruz farkında değiliz.

Yazarın Diğer Yazıları