Hanifi Yavaş

İçimizdeki Hainler Ve Devletin Bekası

Hanifi Yavaş

İbn-i Haldun'un dediği gibi her devletin insanlar gibi doğal bir ömrü vardır. Doğar,büyür, yaşlanır ve yok olur.
 Her yok oluşla birlikte yeni bir diriliş destanı yazılır.
Kadim Türk devletleri, tarihin her döneminde bunu göstermiş her yıkılışından sonra tekrar küllerinden doğarak yeni bir devlet kurmuştur.
Bu tarihi süreç içerisinde tarih boyunca 16 defa devlet kurmuştur.
Bu devletlerin kuruluşunda, dışarıdaki düşmana karşı hep üstünlük sağlandığı halde asıl sorunları hep içeride yaşanmıştır.
İçerideki hainler kurulacak olan ve kurulan devleti her zaman zora soktuğu için en zorlu mücadeleler bunlara karşı verilmiştir.
İçeride ki hainlere ve gafillere karşı verilen mücadelede başarı sağlandıktan sonra dışarıya karşı başarılı olunarak devletler kurulmuştur.
Yakın tarihte Osmanlı Devleti'nin yıkılış süreci incelendiğinde görülmektedir ki, devletimizin düşmanları ve onların düşünceleriyle aynı paralelde hareket ederek, ülkesine ve devletine karşı mücadele eden kişilerin kurduğu oluşumlar koca imparatorluğun yıkılmasında önemli rol oynamışlardır. 
Bugünde, devletimizi yıkmak ve vatanımızı bölmek isteyen küresel emperyalist güçler bu hedeflerine ulaşmak için içeride kendilerine yerli işbirlikçiler edinmektedirler.
Bu yerli işbirlikçiler ile küresel Emperyalistlerin çıkarları ve hedefleri aynıdır.
Bu nedenle, tarihin her döneminde olduğu gibi bu yüzyılda da, İçerideki hainler temizlenmeden başarılı olmak çok zordur.
Anlaşılması için konuyu biraz daha somutlaştırmakta yarar var 
Dünyanın hiç bir yerinde Türkiye'de olduğu kadar özgürlük yoktur.
Ne Amerika'da ne de Avrupa'nın hiç bir ülkesinde, o ülkeyi bölmek ve yıkmak isteyenler bırakın partiyi, dernek bile kuramazlar.
Batasuna davası en bariz örnektir.
İspanya'da Bask Bölgesi'nin bağımsızlığı için silahlı mücadele veren ETA Örgütü'nün siyasi kanadı olan Batasuna Partisi, 2003 yılında, teröre destek olmayı bırakın, terörü kınamadığı için kapatılmıştır.
Avrupa insan hakları mahkemesi de kapatılma kararını doğru bularak onaylamıştır.
Hiçbir batı ülkesinde kendi ülkesini bölmek ve devletini yıkmak isteyen oluşumlara müsade edilmez. Buralarda IŞİD veya PKK gibi terörü açıkça destekleyen yapılara asla müsade edilmez.
Eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, terör örgütü liderinin heykelini dikeceklerini söyleyebilmekte ve bu sözde Parti'nin yetkilileri her fırsatta terör elebaşına özgürlük istemektedirler.
Üzülerek belirtmek gerekir ki böyle bir partiye siyasi faaliyet hakkı tanındığı gibi devlet tarafından mali yardım yapılması gibi bir talihsizlik yaşanmaktadır.
Ve bu ülkenin anayasa mahkemesi terör örgütünün siyasi uzantısına yapılan mali yardımların kesilmesi talebine olumsuz cevap verebilmektedir. 
DEM Partisi Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Tunceli İl kongresinde yaptığı konuşmasında, “Kürt sorunu devam ettikçe Tekirdağlı da Trabzonlu da rahat olmayacak” diyerek devleti ve milleti açıkça tehdit edebilme cüretini gösterebilmektedir.
Bu ülkede terörle mücadele eden ordumuza her türlü iftirayı atarak işgalci diye suçlayan bu siyasal oluşumlar varlıklarını sürdürebilmektedir.
Devleti kurduğunu iddia eden CHP yönetimi, bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı olan DEM partisi yetkililerini kırmızı halı sererek karşılama gaflet ve delaletini gösterebilmektedir.
Siyasi düşüncesine, tabanına ve halka güvenmediği için DEM Partisi tabanından alacağı üç beş oy ve üç beş belediye başkanlığı uğruna bu parti ile seçim işbirliği yapacak kadar aciz bir duruma düşebilmektedir.
Amerika'da devlet başkanı Joe Biden'i sosyal medya hesabından tehdit eden Craig Robertson isimli bir kişi, FBI'ın evine yaptığı baskın sırasında öldürüldüğü dikkate alınırsa bizdeki özgürlüğün boyutu daha net ortaya çıkar.
Türk devleti ve milleti dışarıdaki düşmanlarına karşı başarılı olmak istiyor ise öncelikle içeride birlik ve beraberlik içinde olması gerekmektedir. 
Devletin bütün kurumları terörle mücadele konuda aynı refleksi göstermelidir. 
İktidarın ve ordumuzun göstermiş olduğu kararlı mücadeleyi, başta yargı organları olmak üzere tüm siyasi partiler ve STK'lar da göstermelidir. Bu konudaki en küçük aykırı ses ise şehidler olarak geri dönmektedir.
Milli konularda devleti ve ülkesi ile birlikte hareket etmeyen bu kişilerden ve yapılardan kurtulmak için yasal düzenlemeler yapılarak temizlenmesi şarttır.
Yeniden Büyük Türkiye hedefine ulaşmak için içimizdeki kangren olmuş yaralardan biran önce kurtulmak gerekmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları