Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Günümüzde Aradığımız İsimler

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Belki de, ihmal ettiğimiz en hassas bir konu, ‘çocuklarımıza güzel
isimler verme hususu…’
Allah’ın Resulü (sav), “Siz kıyamet gününde hem kendi adınızla, hem de
babalarınızın adıyla çağrılacaksınız; bu sebeple kendinize güzel adlar
koyun!”
Kaşgarlı Mahmut, “iyi adamın kemikleri erir, adı kalır!”
İsim, ‘medeniyettir’ İsim, ‘manevi bir kıymettir!”
Hadis, “Bu gece bir oğlum doğdu; ona atam İbrahim'in ismini verdim”
Asrımızda, ‘aradığımız isimler neler olmalı?’ sorusuyla yola çıktım. O
isimlerde, tefekkür dünyamızla bir daha buluşmak istedim.
Aradığım isimler, kimliğim olsun, karakterim olsun diyorum!
Günümüzde en çok aradığım isimler; Emin/ veya Güven…
Allah Resulünün lakapları nedir?
“Muhammed’ül Emin”
Yani, ‘Güvenilir Kişi…’
Hasretim, O güzelim isimlere, içimizden gelen o sıcak çağrılara!

Bu yıl içerisinde, anneler ve babalar evlatlarınıza;
Adil/ veya Adalet ismini koyunuz!
“Adil Yüzlü Beyler…” gelsin dünyamıza!
Hz. Ömer'in lakabı nedir?
“Faruk…”
“Haklıyı haksızdan ayıran, adaletli” anlamına geliyor.

“Vefa” sadece İstanbul'da bir semt adı!
Bir şarkımız vardı;
“Vefalı Türk geldi yine
Selam Türk’ün bayrağına…”
Özümsediğimiz isim budur işte;
“Ahde vefa göstermek…”

 “İsmet…” asrımızda cımbızla aradığımız isimler arasında!
İsmet nedir?
“Ahlak kurallarına bağlı kalma durumu”
“Dürüstlük, temizlik…”
“İsmet…” Peygamber sıfatıdır!
Bu isimler veya sıfatlar, ‘yaşatılmalı…’
Ne kadar duru, ne kadar berrak değil mi?
Artık bizlerin de, ‘durulanmaya…’ ihtiyacı var.
Önceliğimizde, ‘ahlak…’ diyoruz.

“Âlim…” İlim sahibi olan!
Hadis, “Ben ilmin beldesiyim, Ali O beldenin kapısıdır…”
“Âlim” veya “Hikmet” bizlere yakışır isimlerdir.
O isimlere, O isimlerle bezenmiş kahramanlara, o kadar çok ihtiyacımız var ki!
Peygamberlerin dualarında; “gelecek nesiller…” vardı.
Geleceğimizin, ‘isimleri…’
“Âlim…” olsun, “Hikmet…” olsun!
Geleceğimizi, o sıfatlarla çağıralım…

Vefa kadar, bu asırda; “Sadakat…” sahibi insanlara ihtiyacımız var.
2024 yılında vereceğimiz isimler arasında; Sıddık ve Sıdıka’larda olsun.
Hz. Ebubekir'in lakabı,
Sıddık, “Yalan söylemeyen” “doğru” anlamlarına geliyor.
Sadık ise, “Doğru sözlü, özü, sözü bir”
Vakarlı, Edepli ve de doğru sözlü olmak.
Bu bir eğitim işidir, bu büyük bir seferberliğin adıdır!
Bu bir yürek işidir, “Özü, sözü bir olmak…”
Bizim yolculuğumuzun adı, “Sadakat Yolculuğudur…”
Sadıkların ve de sıdıkların yoludur.
Bir ömür boyu sürecek, “Sadakat Yeminine…” ne dersiniz?
“İsminle bin yaşa…” deriz!

“İffet…” ve “İzzet...” isimleri,
“Utanma…” o kadar vakarlı bir duruş ki,
Hayranım o vakar sahibine; O vakar sahibinin duruşuna…
Bir şiirimizde ne diyoruz; “Hicabın sevda da adı naz” olur.
Utanacaksınız efendim,  sıkılacaksınız efendim,
Edepten, sırılsıklam olacaksınız!
“Hacip” veya “Hicabı” isimlerinin çağrılışı da güzel.

Aradığımız isimler;  bizleri, ‘tefekkür…’ ettirmelidir.
Ulvi gayelerle yüklemelidir,
Eğitim ne kadar, ‘idealist…’ olursa; geleceğin nesilleri de, o oranda
idealist olur.
İsimler, içimde esen fırtınalardır.

Yazarın Diğer Yazıları