Göç etmiş, şehrimin rengi, boyası
Tutmaz oldu artık eski mayası!
Dost yüzler ararım; sevgi, aşk dolu
Çekerim, içime gelmez havası
Sanki kalmamış şehrin davası!
Çekilmez çilesi, dört yanı zehir dolu
GÖÇ ETTİ
Göç etti bu şehrin harsı yıllar boyu
Güç gitti, derman kalmadı renkler koyu
Bir ah çekti, bin vah işitti derinden;
Taşlar oynadı birer birer yerinden
Viran olan beldeye baykuşlar konmuş!
Yüreğimin ışığı şamdanlar sönmüş
GÖÇ MEVSİMİ
Göç mevsimidir, gökyüzü bir âlem
Bize de gelir, derinden bir selâm!
Edelim muhabbetle dolu kelâm
Sevda yağmurunda sözcükler uçsun
GÖÇ VARDIR EFENDİM
Bu dünya fani, cüretkâr bilmez ki
Kanayan vicdana efkârlanmaz ki
Göç vardır efendim, ayrılık yaman;
Ayrılıktan ders alır, dertlenmez ki
GÖÇÜYOR
Güzel insanlar, bir bir göçüyor
Garibim, fani hayatı ölçüyor
Adımlar, kaldırımlar daha yalnız
Daha kimsesiz, yüreğim üşüyor
Ölüm, ölüm kusan geceler hissiz
Sessiz bir bahara yıldız düşüyor
GÖÇLER
Beni korkutur, ilim irfan göçü
Budanır şehrimde, nice çınarlar
Çorak gönüllerin aldığı öcü
Gözyaşıyla için için yanarlar
Ağla şehrim, bahtı karalar gitsin
Bedri çağlasın yeniden pınarlar
BİRLİKTE GÖÇ ETTİLER
Anam, “bizimle geldi o leylekler,
Evin çatısına yuva kurdular”
Onlar da, biz de; göç zamanı bekler!
Kim bilir, kimler, ne için durdular!
Taş konaklar, nice gizemler saklar!
Ne anam var, ne babam, ne leylekler;
Göçtüler, ah yetim kaldı konaklar
Hüzün kokan duvarları kim bekler?
SECCADEM
Seccadem taşır bütün yüreğimi
Yüreğim alnından öper seccademin
SEHER VAKTİNE
Saatleri kurdum, seher vaktine
Sükûtla demlenir şafak söküğü
Galu Belâ’dan süzülür akdine
Gözyaşı mı bilmem, günah döküğü!
Süzülür gider kıyamet vaktine
SEHER VAKTİ
Seher Vaktinin büyülü dünyası
Kalbimin ritmini duyar gibiyim!
Sükûta ermiş derdimin devası;
Mahşerin izini sürer gibiyim
SEHER VAKTİ
Seher vaktinin güzelliğine gel
Sessiz çığlıklar ne âlemde bir gör
Sükûtla vaktin erdemliğine gel
Rabbim neler yazmış, kâlemde gör
SEHER VAKTİ
Seher vakti uyanık, daha diri
Esen seher yeli, bir dua gibi
Her yer karanlık, sükûtun alevi
Ellerle yüzler semaya açılmış
Rahmet kapısına gözyaşı döker
Vuslat Köprüsünde çığlık çığlığa
Bin ah çekeriz derinden derine
Kader ağına attığı zamandan
SEHER VAKTİ
Seher vakti, sükûtun çağlayanı
Gözyaşları dökerek ağlayanı
Dualarda titreyen yakarışı
Bedri, sabırla yıkanan zamanı
Hislendikçe bir, dokunduğun anı
Mavi bir sonsuzluk bizleri bekler
SEHERLERDE…
Seherlerde rahmet rahmet nur yağar
Semaya açılan ellere rahmet
Gün ağarır, rahmet üstüne doğar
Niyet eyle, gayretindedir rağbet
SABAH EZANI
Harput Ulucami'de, sabah ezanı
Ruhumun en dinç, en ziyade anı
O an dinlenmiştir, bir ömür sanki
Seccademe baş koyduğum zamanı
Ezanlarla vakte uyandığım, anı
Kâinat o an vecd halinde sanki