Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Fırat Üniversitesi

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Yazımın hemen başında ifade etmek isterim, “Elâzığ Şehrimiz bir
Üniversite Şehridir!”
Harput/ Elâzığ Şehri tarihi boyunca da, Türk ve İslâm Âleminin vuslat şehridir.
Bu bağlamda şunu ifade edebiliriz, Elâzığ Şehri, tarihi kadim,
efsanevi Harput Şehrinin bilumum erdemliklerini üzerinde taşıyan
devamı niteliğindedir. Harput Şehrinin özelliği neydi, “tarihi
buluşturan bir şehir oluşuydu!”
Allah’a hamdolsun, günümüzde de, Elâzığ Şehrini aynı frekanslar
üzerinde görmekteyiz. Tarihi boyunca, “Harput bir ilim ve irfan
şehri…” olarak anılagelmiştir. Son iki asra şöyle bakalım… Harput,
büyük âlimlerin, ulemaların, mütefekkirlerin, aydınların,
sanatkârların, erdemli insanların yetiştiği, cazibesini her dönemde
üzerinde taşıyan ilim, irfan ve kültür hinterlandıdır.
Fırat Üniversitesine bizler tarihi bir şuurla, o şuurun gönüllerde
tutuşturduğu ilham kaynaklarıyla nazar ediyoruz. 1967 yılında eğitim
ve öğretime açılan Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi ile 1970 yılında
Türkiye’de Ankara’dan sonra Elâzığ’da açılan Veteriner Fakülteleri,
Fen-Edebiyat Fakültelerinin de oluşumu ile 1975 tarihinde, “Fırat
Üniversitesi…” olarak kutlu yolculuğuna başlayacaktı…
Fırat Üniversitesi’nin kurucu rektörü rahmetli Prof. Dr. Mustafa
Temizer Hocamızdır…
16 Ağustos 2024 tarihine geldiğimizde, Fırat Üniversitesi’nin
rektörlüğüne tekrar Prof. Dr. Fahrettin Göktaş ikinci defa tekrar bu
kutlu göreve atandılar… Kendilerine hayırlı olsun, başarılarının daim
olmasını kalbi dileklerimizle belirtmek isterim. Fırat Üniversitesi
kuruluşundan itibaren her geçen yıl sürekli ivme kazandı.
2024-2025 Eğitim- Öğretim Döneminin arifesinde, “Diş Hekimliği,
Eczacılık, Eğitim,  Fen Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri
Fakültesi,  İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Fakültesi,
 İlahiyat Fakültesi, Mimarlık Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Sağlık
Bilimler Fakültesi,
Su Ürünleri Fakültesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Teknoloji Fakültesi,
Teknik Eğitim Fakültesi,
Tıp Fakültesi, Veteriner Fakültesi…” ile birlikte,   “Eğitim
Bilimleri, Sağlık Bilimleri, Fen Bilimleri,  Sosyal Bilimler
Enstitüleriyle…” yeni eğitim-öğretim takvimine merhaba diyecek…
Devlet Konservatuvarı, Sivil Havacılık Yüksek Okulu Elâzığ Şehri için
apayrı kazanımlardır.
1974’lü yıllardan günümüze gelinceye kadar Elâzığ Basın hayatının
içerisindeyim… Fırat Üniversitesi ile kaleme aldıklarımız bir araya
getirilse bir kitap hacmini aşar sanırım!
Fırat Üniversitesi, son yarım asır içerisinde önemli mesafeler
katetti. Birçok öğretim üyelerimizin, kendi alanlarında/ bilim
dünyasına çok önemli katkılar sunduklarını da bilmekteyiz.
Son yıllar içerisinde bilim alanında, ‘alınan ödüller…’ yüzlerimizi
ağartmıştır. F.Ü.’sinin, birçok bilimsel kurumlar tarafından yapılan
çalışmalarda; Türkiye’de ve gerekse Dünyada, Üniversiteler arasında
gösterdiği performans/ derecelendirmelerde, isminden sıklıkla
bahsedilir olması da bizlere apayrı bir keyif vermektedir. TÜBİTAK
Ödülleri, TUBA Ödülleri açıklanırken, Fırat Üniversitesinin başarılı
akademisyenlerle birlikte isminin yer alması şehrimiz için de onur
kaynağıdır. Biz buna FÜ’ne, bilimde, ilimde, moral kaynaklarıyla
birlikte yükselen bir değeri ifade eden, ‘kemâl vakti…’ olarak
anlamlandırmak istiyoruz. Şehir, insanıyla birlikte bu değerlere sahip
çıkmalıdır. Sürekli daha ileriye adımlar atmanın verdiği heyecanında
doruğunda olmalıdır.
Fırat Üniversitesi artık günümüzde; ‘ilimde, bilimde, hikmette,
kültürde, sanatta, edebiyatta, musikide, hayatın her alanında…’ bir
mensubiyet şuurunun ifadesi olduğunu da belirtmek isterim. Cengiz
Aytmatov’un, “ben Elâzığ şehrinden büyük ilim adamlarının yetişeceğine
inanıyorum!” sözleri elbette bir inancın, iradenin ifadesidir.
Bizlerde bütün yüreğimizle buna inanıyoruz. Elâzığ Şehrinin, Türk-
İslâm Coğrafyasında stratejik bir öneme sahip olduğunu da tekrar etmek
isterim.
Şehir, Üniversiteden katkı istesin… Kurumlar/ veya önemli şirketler
danışmanlık hizmeti istesinler. Bunun en bariz misali,  2001 Yılı
Elâzığ 1. Ekonomi Kurultayı… O kurultayda, 14 sektörde F.Ü. Öğretim
Üyelerinin gösterdikleri performans gerçekten takdire şayandı… 2014
Yılında, Elâzığ Kalkınma Kurultayı gerçekleşiyordu. O kurultayda da,
F.Ü. adından söz ettiriyordu… Şunu ifade etmek isterim, F.Ü. Elâzığ
Şehri için çok önemli bir kazanımdır… Ve özellikle de, maddi ve manevi
ağırlığı ile çok önemli bir katma değerdir. Bunun farkında olalım…
Üniversitelerin en güzel tarafı nedir?  Bulunduğu şehirde, ‘sosyal ve
kültürel entegrasyonu sağlamasıdır’
Günümüzde, Türkiye'nin dört bir yanından, 81 İlimizden öğrenciler,
eğitim-öğretim için FÜ’de bir araya geliyorlar. Elâzığ Şehrindeki
öğrencilerin takriben yüzde 60’ları İl dışından gelen öğrenciler
oluşturuyor. Biz buna, bir farklı ifadeyle, “Türkiye’nin Toplamı!”
diyebiliriz. Öğrencilik hayatı ve onun bizim üzerimizde bıraktığı
izlenimler oldukça önemlidir. Öğrencilerin 4 yıl içerisinde, ‘şehirle
de bütünleşen dayanışmaları…’ sosyal, kültürel hayatını/ veya hayata
bakışlarını/ dostluklarını yakından etkiliyor.
Elâzığ Şehri, Üniversite Kampüsüyle ve o kampüs içerisindeki münevver
iklimle sürekli olarak, ‘erdemli bir iklimi yakalamıştır…’ Hayatımızı
gelecekte de derinden etkileyecek o iklim önemlidir.
Fırat Anadolu’dur, şefkatin damlayan gözyaşlarıdır. Fırat’ta kana kana
içtim zamanı!
Fırat’ta dinledim, bin bir cennet masalını,  Fırat’ta sevdim; hoyratı,
miniyi, ninniyi
Fırat’ta tanırsınız,  şairin ruh güzelliğini,  Şiirin ihlas gücünü…
Fırat’ta başlar, Türk’ün Anadolu’ya sadakat yolculuğu!
Fırat, ışık sende raks eder. Rüzgâr seninle fısıldaşır. Dağ seninle dizginlenir.
Güneş cemalin seninle seyreder, yakamozlar oynaşır. Bir içli asil
toprağın aşısın
Taş duvarlar örülür önüne, sular yedi renk olur nağmesinde,
Fırat kâh nehir olur, kâh deryadır…
Fırat’tır, ilmin köklü yuvası
Bilgelerden gelir, şehrin havası
Harput, Belek’tir. Belek, fütuhattır
Dört bir yanıyla; TÜRK-İSLÂM boyası
Ulu bir Kale, Türk’ün vuslat Şehri
Elâzığ can içredir, canlara yaren…
Selam ve Muhabbetle

Yazarın Diğer Yazıları