Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bayrama Doğru

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

O kutlu Ramazanlı günler,  su gibi akıp geçti…
Sabrı, yudum yudum içtik!
Tabir yerinde ise, “manevi itikâfa…” girdik!
Bir büyük, “nefis terbiyesinden…” geçtik!
O saflarda, “ene”lerimizi…” kırdık, “biz…” olduk!
İftar Vakti, Sahur Vakti; “nur üstüne nur yağdı semadan…”
Bir vecd hali bütün ruhaniyetimizi kapladı;
Allah’ın ipine sarılmak…” “İslam’ın boyasıyla boyanmak…”
Bütün endişeleri, şüpheleri kalbin siperlerinden kaldırıp atmak!
Bir bakıma,  temizlenmek, arınmak, yıkanmak…
Gayelerin, gayesine ermek!
Bu bir vuslat, bu bir aşk hali…
Bakara Suresi 138 ayette şöyle buyrulur;
“Allah’ın (verdiği) rengiyle boyandık.
Allah’dan başka daha güzel rengi kim verebilir?
Biz ancak O’na kulluk ederiz (deyin)” 
***        
Ramazan Ayı;  “dua, rahmet ve mağfiret ayı…”
Birlikte idrak ettiğimiz, “bin aydan hayırlı Kadir Gecesi…”
“Bir ömre bedel…” bu gecenin manevi hazzıyla şereflendik 
Ramazan ayının,  “Mü’minlere hediyesi…”
O hediyelerin bizlere manevi ikramı,  “Bayramdır…”
Allah’a hamd olsun, ‘büyük bir nimetle şerefleniyoruz’
***        
Ramazan Ayı için, “rahmet ve mağfiret…” ayı dedik!
Bu ayın en önemli özelliği, “sosyal barışı…” 
Toplumun “iki yakasını bir araya…” getirmesidir!
“Sadaka-i fıtır ve zekâtlar…” bu ayda verilir!
Bu bir, “haktır, hukuktur…” 
İnancımız, “Müslüman, Müslümanın velisidir” buyuruyor!
Tıpkı bir binanın, “içiçe geçmiş yapı taşları…” misali!
Bayrama Doğru,  “bütün yüzler gülüyor!”
“masum, mazlum, fakir, yoksul, yolda kalmış, muhtaç, kimsesiz…”
Toplumun, “zayıf kanadı…” kırık kalpler onarılmış;
“Bayramların...” tebessüm eden yüzü!
***        
Hz. Kur’an, “Sıla-i Rahim yapın!” buyuruyor.
Bu bir, “emirdir…”
İnsanların,  “doğduğu vatanlarına…” yönelmeleri!
Ata Yurdunu, “ihya etmeleri…” o kadar önemlidir ki;
Sıla-i Rahim olayı; günümüzün Türkiye’sinde, “sosyal reçetedir…”
Muhtaç olduğumuz,  “sosyal rahatsızlığımızın…” tedavisidir!
Bayramların belki de, en kutlu müjdesi, Sıla-i Rahimdir.
Milyonlarca insanımız, Edirne’den Kars’a kadar;
Bu kutlu günler için, “yollardadır…”
Bu yolculuklar,  “niyet itibariyle…” ibadettir!
***        
Bayramların en güzel hazırlığı, “evlerde…”
İnşallah, “oruçlu günlerle…” iç temizliğimizi ikmal ettik!
Şimdi sırada, “mekân temizliği…”
 Bir tatlı koşturmaca, “Bayram Hazırlığı…”
Caddeler, Sokaklar, Çarşılar, Pazarlar; “cıvıl cıvıl…”
Bir yanda, “çocukların sevindirilmeleri…”
Beri tarafta, “misafirler için hazırlıklar…”
Arife günlerinin bir güzel geleneği olarak,
“Kabir ziyaretleri…” Dualar, Fatihalar, Yasinler…
Her birinde, “manevi bir ikram…” söz konusu!
Bayram ne der;
“Kırılan kalpleri yapmaya geldim
Barışa, huzura ermeye geldim
Bir saf olalım; af ve mağfirete;
Erenler katından görmeye geldim”
Bayramların asıl gayesi nedir?
“Bayram, uzakları yakına taşır
Sözleri, selam ile tatlılaşır
Memleketim, artık tek bir yürektir;
Gönülleri bayram eder, bayramlaşır” 
***    
Merhaba diyeceğiz; barışa ve erdemliklere…
Merhaba diyeceğiz; söz iksiri muhabbete…
Merhaba diyeceğiz; merhamet dolu içli bakışlara…
Merhaba diyeceğiz; masumu sevindiren yüzlere…
Merhaba diyeceğiz; şefkat ateşiyle birlenen dostluklara…
Merhaba diyeceğiz; birliğe, dirliğe, beraberliğe…
Merhaba diyeceğiz;  sabır ve şükür arasında yürüyenlere…
Merhaba diyeceğiz; huzuru çimlendiren bayramlara…
“Bayramları, bayram etmeye geldik
Özle sözü bayrak etmeye geldik
Sevgiden gayri kalmadı yolumuz
Aşk nehrinden murat almaya geldik”
Ramazanlı günleri, “aşk nehri…” olarak tasvir edebilirsiniz!
Özlemimiz, “bayramlar…” ondan murat almak!

BAYRAM SABAHI    
“Bayram Sabahı!” o kadar farklı hislerle doluyuz ki,
Bütün yüzlerde ‘tebessüm…’  ifadesi sağanak haline yağmur misali!
“Sevgiye odaklanma…” işte böyle olur, dercesine…
Bayram Sabahı,  Çocuklar,  sevilir/ sevindirilir…
Yaşlılar, onurlandırılır…
Bayram Sabahı, 
Evlerden taşan sevginin dolunay vaktidir!
O sevgi, ‘Cami Yolunda’  bir şelale halinde adım adım yürür!
Mahşeri bir yürüyüştür!
Saflar,  O saflar, “Arafat’ta durur gibi kıyamda…”
Huzuru ilahi de, sımsıcak kalbi bir duruş!
Vecd halindedir, sanki kâinat…
Rahmet dökülür, semadan gönüllere…
Bayram Sabahı, Minber başkadır, Hutbe başkadır, ‘o kutlu sabahta’
Tekbirler, ruhani bir sıcaklıkta…
Selamlar, selamete açılan ‘huzur kapıları’
O huzurla, ‘evler/ haneler çiçek bahçesi…’ misalinde!
Sofralar, ‘bereketli dualarla…’ açılır!
Sohbetler,  ‘sımsıcak duygularla…’ beslenir!
Bayram Sabahı, Bütün yüzler, ‘güneş kadar sıcak’ 
Bütün yürekler,  ‘şefkati kucaklıyor’
Bayram Sabahı, tarifi kendi içerisinde,  “mutlak güzellik” 
Yüce Yaratıcının kullarına ikramıdır, hediyesidir!
 

Yazarın Diğer Yazıları