Oynadığımız üç maçın, maç başı puan ortalaması iki olunca hiç kuşkusuz geçen sezonlarda dile getirdiğimiz matematiksel hesapların Elazığsporumuz’dan yana bulunduğumuz lige damga vuracağı şimdiden belli olmaya başladı.
Çünkü ligin ilk haftalarında yakalanacak istikrarlı yükseliş hiç kuşkusuz hem moral hem de hedef belirleme noktasında Elazığsporumuz’un inanma, kenetlenme gücü olacaktır.
Süzgecin ince kısmına baktığımızda, Balıkesir, Gaziantep, Eskişehir gibi şampiyonluk hesabının içerisinde olması gereken takımların transfer yasağının bulunması, geriye kalan doğru orantılı transfer yapmış takımların eleğin üstünde kalıp, ligden çıkma arzu ve isteklerini iştahlandırır duruma gelmiştir.
Durumun bu yönde ilerlemesi halinde düşme potasında da çok canların yanacağı bir sezon yaşayacağımız şimdiden kendini göstermeye başladı diyebiliriz. Geçen sezon bulundukları ligde şampiyonluk yaşayarak gurubumuza katılan Erzurumspor, İstanbulspor ve Ankaragücü takımlarının büyük oranda kadrolarını sil baştan yapıp dereyi görmeden paçayı sıvazlamaları da ilerleyen süreçte İnşallah kendilerine hüsran yaşatmaz diyorum.
Takımımız Elazığspor’a gelince, yönetim kurulunun geçen sezon ekonomik yönden uyguladığı mali disiplini bu sezonda uygulama yönünde hareket etmeleri hiç kuşkusuz takdire şayan olurken kendi adıma geçen sezonki kadro kalitemizin altında bulunduğumuzu söyleyebilirim.
Yapılan transferlerin ekonomik boyutu bulunduğumuz ligin altında gibi görünse de diğer yandan takımın yaş ortalamasının artma yönünde eğilim göstermesi bizi ilerleyen süreçte tekrar sil baştan oyunlarına sürüklemez İnşallah diyorum. Futboldan umudunu kesmiş, Sivasspor’dan sonra bir adım ileriye gidememiş son transfer Ahmet Aras’ın bu takıma verecekleri hiş kuşkusuz futbol severlerde merak edilme ihtiyacı bile doğurmamıştır.
Bir başka transfer Sezgin ise en son Eskişehirspor’un süper ligden düştüğü sezon bu takımın hem ağabeyi hem de kaptanı olurken daha sonrasında alt liglerde bulunan takımlara transfer yaparak istikrarını ne yazık ki olumlu olarak devam ettirememiştir.
Bu arkadaşların Elazığspor’da bu saatten sonra neyin diriliş mücadelesini yapacakları da meçhuldür. Diğer bir konu ise, her daim dillendirilen fakat çözümü noktasında işlem görmeyen ham yapının bozulmasıdır. Elazığspor yönetim kurulunda ismi olup da hiçbir yönetim kurulu toplantısında bulunmayan, kulübün kapısından içeriye girmemiş, verilen bu kadar emeğe karşı hiçbir çaba göstermemiş, ikramı, araması, sorması olmamış yöneticilerin devre dışı bırakılması işidir.
Bence, en geç devre arasında olağan üstü kongre kararı ile bu iş çözülmeli, boşalacak yerlerin yerine gönülden, yürekten çalışacak ve emek verecek yeni arkadaşlar gelmelidir diyorum. Elazığsporumuz bu hafta sonu ligde ikinci deplasman maçımız olan Denizlispor’a konuk olacak. Bu maçtan beklentimiz tabiki güzel futbolun yanında 3 puan olacaktır.
Çünkü bu ligde iç saha, dış saha, seyirci baskısı kalmamıştır. Kimse, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, puan hanendeki sayın ne kadar fazla olursa rakip takımlara karşı ağırlığında bir o kadar fazla olur.
Bizde diyoruz ki, kazanılan her puan artı olduğu için her vurduğun gol olsun Gakgom.
