Geçen haftaki yazımızda Türkiye Basketbol Federasyonu Kadınlar liginde mücadele eden iki Elazığ takımının karşı karşıya geleceği maçı yazmış her iki takım için başarıları dileğimizle baraber hak edenin kazanması temennisinde bulunmuştum.
Derken maç günü geldi çattı, bizde tribündeki yerimizi aldık. İl özel idaresi tesislerinde ev sahipliğinin il özere idare takımında olduğu maça basketbol severler yoğun ilgi göstermişti.
Maçtan önce bu maçın galip gelecek takımını kestirmek mümkün değildi. Zira son iki maçını kazanan ve liderlik yolunda emin adımlarla devam etmek isteyen İl özel idare takımı bir yandan, lige çıktığı ilk sezonu olmasına rağmen başarılı bir grafik çizen fakat son üç maçını kaybeden Elazığ basketbol kulübünün kötü gidişine dur diyerek tekrar toparlanma arzusu diğer yandan.
Ayrıca takımlarda bulunan Amerikalı sporcuların bu maçta sergileyecekleri oyun ve sayı üretme katkıları merakla beklenen soru işaretleriydi. Zira iki sporcunun da maç başı ortalama sayı üretme oranları birbirlerine çok yakındı bu maç öncesine kadar.
Maçın ilk çeyreğinde gözümüze takılan, Elazığ basketbol takımının ürkekliği ve sayı üretme cesareti olunca bu çeyrek Elazığ il özel idaresi takımının 23-13 üstünlüğüyle sona erdi.
İkinci çeyrekte ise rollerin değişmeye başladığını gördük. Rakibine baskı yapan, ilk çeyreğin aksine pota altında top kapan, hızlı ataklarla sayı bulup farkı kapatan Elazığ basketbol takımı sahnedeydi. Amerikalı Ameryst tam bir başrol oyuncusu gibi takımını ve bütün yükü omuzlarına almış neler yapıyordu neler. Onu izlemek için bile olsa Elazığ basketbol takımının her maçına basketbol severleri davet etmek bize bir borç olsa gerek diyorum.
Derken ikinci çeyreğe ağırlığını koyan Elazığ basketbol takımı bu çeyreği 17-23 önde kapatınca maçın devre arasına bu moralle girmiş oldu.
Maçın ikinci devresine tanıklık eden taraftarla için gerçekten çok şanslılar diyebilirim.
Parkelerde şu ana kadar izleyemediğimiz bir takım ve başrolde yorulmak bilmeyen, basmadık yer bırakmayan, rakibini önlem almak için çaresiz bırakan muhteşem bir Ameryst vardı sahada.
Maç bu şekilde oynanınca Üçüncü ve dördüncü çeyrekleri fazla konuşmaya gerek kalmadı sanırım. Üçüncü çeyrek 21-23 Dördüncü çeyrek 13-23 Elazığ basketbol takımının bariz üstünlüğüyle sona erince maçı konuk takım 74-85 gibi bir sayı ile kazanmış oldu.
Elazığ il özel idaresi takımında en fazla sayı üreten ve maç başı ortalaması en yüksek sporcu konumunda olan Fluker belki de kendi adına hayatının en az sayı ürettiği maçını oynarken o gün sahanın en kötü performansını sergileyen sporcu olarak 17 sayı ancak rakip potaya bırakabildi. Ayrıca Flukerin maç boyunca takım koçu Mehmet Özkan’a saç baş yoldurduğu anlarda gözlerden kaçmadı.
Elazığ basketbol takımının tek başına takım dediğimiz Amerikalısı bu maçın yıldızı olurken rakip potaya attığı 50 sayı için bize düşen söz her babayiğidin harcı değil olur ancak.
Elazığ basketbol takımı için şunu açık yüreklilikle söylemek gerekirse bu maçta ortaya koydukları arzu, istek ve oyun diğer maçlara da yansımış olsaydı şu an bulundukları sıralamadaki yerleri hiç kuşkusuz ligin tepesi olurdu.
Centilmence ve dostça geçen maçta her iki takımımızı da tebrik ederek bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum.
