Mehmet DUMAN

Genel Kurul ve Perde Arkası            

Mehmet DUMAN

      Hafta içerisinde Elazığspor adına gerçekleştirilen olağan üstü genel kurul toplantısında bazı takviyelerin yönetim kurulu listesine eklenmesiyle kendi adlarına güven tazelemiş oldular diyebilirim.

      Öncelikle göreve seçilen yönetim kurulu üyelerine giydikleri ateşten gömleğin ölçüsüne bakmadan hayırlı olsun diyerek kolaylıklar ve başarılar diliyorum.

      Şunu açık yüreklilikle söylemekte fayda gördüğümü de belirtmek isterim ki, Elazığspor’da alınan olağan üstü genel kurul kararı kimsenin sözü ya da kızgınlığı üzerine değil, yönetim kuruluna takviye yapılıp resmi olarak çalışılması ya da çalışmalarında yeteri kadar verim alınamayan arkadaşların yerine daha aktif olabilecek kişilerin önünü açmak amacıyla hâsıl olmuştur.

      Yıllardır derneklerle çalışan birisi olarak şunu söylemek isterim ki hiçbir dernek durup dururken olağan üstü genel kurul kararı almaz. Bunun sebebi, yenilenme, istifa, daha iyi bir yönetim ya da olağan dışı gelişmeler ancak olabilir. Kaldı ki Elazığspor da başkan ya da yönetim kurulu üyesi olmanın ateşten gömlek olduğunu yukarıda belirtmiştik.

      Madalyonun bir başka yüzü olan yani her daim karşımızda korkulu rüyalar görmemizin sembol adı “borçlar” olduğunu da sakın unutmayalım. Geriye doğru baktığımızda yaklaşık 10-15 yıl öncesinde başlayan borç birikimleri aradan geçen yılların hesabı iyi yapılmadığından ve bir dünya paranın ödenip çok sayıda dosyaların kapanmasına rağmen halen 70-80 milyon lira olarak karşımızda durabiliyorsa bu iş profesyonel yapıdan çıkmış egoların tatmin edildiği bir çarkın içine dönüştürülmüştür. 

      Kısaca demem odur ki, Elazığspor bu borcun altında ezilip boynu bükük kalıyorsa bunun vebali geçmişte kulübü yönetenlerin bu kulübü kendi işyerleri ve şirketleri mantığıyla değil eğlence mantığı ya da nasıl olsa babamın malı değil içgüdüsüyle yönetmelerinden kaynaklanmıştır.

      Göreve seçilen yönetim kuruluna başarı dileklerimizi iletirken unutmamamız gereken en önemli konunun altını çizmek istersek, Elazığspor’u sahiplenmenin kâğıt üzerinde yazılı isimlerden ibaret olmadığını Elazığspor’a sahip çıkmanın ve destek olmanın gönülden olması gerektiğine inanarak bu işin ancak koca yürekli Elazığlıların bu işe omuz atmasıyla çözülebileceğidir.

      Ayrıca altını bir kez daha çizmekte fayda gördüğüme inandığım düşüncem ışığında, Elazığspor’un sırtında kambur oluşturan borcun, ne belediyenin ne de iş başında olan yönetim kurulunun oluşturduğu yük olmadığını, bu borun altından ne belediyenin ne de yönetim kurulunun kalkmasının mümkün görünmediğini tekrar etmemize gerek yoktur sanırım.

      Şunu da açık yüreklilikle satırlara dökecek olursam,  bu borç yükü, kampanyalarla, sponsorluklarla, günlük gelirlerle ya da kıpırdanmalarla eriyecek bir borç değildir. Bu borcun kapanması ancak,  50-60 tane babayiğidin ya da şirketin bir araya gelip benim bu şehre borcum veya Elazığspor’a sevda yüküm var demesiyle ancak kapanabilir.

      Bunun aksi durumuna söylenecek tek söz ise,  “daha çok yıllar, çok sular akar bu yolda” olur.

Yazarın Diğer Yazıları