Hanifi Yavaş

Meral Akşener Nereye Koşuyor?

Hanifi Yavaş

Geçmişine bakıldığında Meral Akşener bulunduğu hiç bir partide tutunamamıştır.

Bulunduğu her partide muhalif olmuş hiç bir zaman parti aidiyeti olmamıştır.

Geriye dönüp baktığımızda 1994 yılında DYP’ de siyasete başlamış, 2001 yılında istifa ederek Erdoğan ve Gül ile yeni oluşumun içinde yer almıştır.

3 Kasım 2001 tarihinde buradan ayrılarak MHP'ye katılmıştır. 2015’ de MHP'yi kurultaya götürerek  Genel Başkan olmaya çalışmış ve bu sebepten 2016 yılında MHP'den ihraç edilmiştir.

2017 tarihinde ise MHP'den kopardığı isimler ile İyi Parti'yi kurmuştur.

Detaylara girmeden şöyle söyleyebiliriz. Akşener, siyaseten istikrarlı değildir.

İdeolojik bir dava aidiyeti yoktur. 

Bulunduğu parti içinde makam ve mevkiler önceliğidir. Sahip olduğu yüksek ego ile bulunduğu her yerde, konjonktür uygun olduğu takdirde parti içi muhalefet yaparak liderliğe oynayabilmiştir.

Birlikte mücadele ettiği insanlara karşı siyaseten nezaket gösteren bir yapısı da yoktur. 

Böyle bir karaktere sahip olan Akşener 6'lı masa içinde ne yapmak istiyor?

Ayrı bir parti olarak siyasi hedefi nedir?

Meral Akşener'in amacı ve hedefi nedir sorusunun cevabı yaptıklarında ve konuşmalarında gizlidir. 

Meral Akşener'in birinci hedefi ana muhalefet partisi olmaktır. Bunu kendisi de defalarca söylemiştir. Ve pek tabi bu en doğal hakkı. Ancak bunun olabilmesi için Ak Parti ve CHP tabanından oy alması gerekir. Ak Parti tabanından oy alamayacağını görünce geriye  CHP tabanı kalmıştır. Bu seçmen kitlesinden oy alabilmesi için söylemleri ile bu tabana mesajlar vermeye başladı. 

İki örnekle bunu açıklayalım:

İYİ Parti tabanı genelde milliyetçi ve muhafazakardır. CHP'li seçmenler ise daha seküler, Atatürk konusunda hassasiyetleri olan ve Osmanlı ile kavgalı bir kitledir.

Akşener’in  son zamanlarda Sultan Abdulhamid ile ilgili söylemiş olduğu sert sözler, CHP tabanına bende sizdenim mesajını iletmeyi amaçlamaktadır.

Yine "iktidara geldiğimizde medeni bilgiler kitabını ders kitabı olarak okutacağız" şeklindeki açıklamaları  da tamamen CHP tabanından oy koparma girişiminden başka bir şey değildir. 

Bu tür söylemler kendi tabanında rahatsızlık oluştursa da arada bir milliyetçi söylemler ile onları da konsolide etmektedir. 

Yine aynı zamanda CHP tabanından oy almak için çok ustaca ama siyasi nezakete uymayan girişimlerden kaçınmamaktadır. 

Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul ve Ankara Belediye başkanlarının Cumhurbaşkanlığı adaylığı için, görevlerine devam etsinler demesine rağmen, Akşener'in bu iki belediye başkanını piyasaya sürmesi, ittifak halindeki bir partiye karşı siyasi nezaketten uzak bir tavırdır.Bunu yaparak hem CHP içinde Kılıçdaroğlun'dan memnun olmayan kesimleri kışkırtmakta hem de bu kesimlerden oy devşirmeye çalışmaktadır. 

Yani özet olarak Akşener, CHP'yi karıştırmaktan ve orada bulunmaktan  mutsuz olan kitleyi partisine çekerek ana muhalefet partisi olmayı hedeflemektedir.

Şu soruyu sorduğunuz duyar gibi oluyorum. 

Bu kadar birbirinin kuyusunu kazan insanlar nasıl oluyor da bir araya gelebiliyorlar?

Çünkü,karşılarında aciz kaldıkları bir ortak hedef var. 

Erdoğan düşmanlığı.

Yazarın Diğer Yazıları