Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Tarihi ve Coğrafi İşaretler

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

İki önemli konuyu şehrimizin gündemine taşımaya çalıştık.
“Coğrafi İşaretli Geven Balı…” Elâzığ Şehrimize hayırlı olsun dedik.
Elâzığ Şehrinin Coğrafi İşaretli hâlihazırda ; “yedi ürünü bulunuyor!”
Bu ürünler; “Elâzığ Orciği, Ağın Leblebisi, Elâzığ Öküzgözü Üzümü, Elâzığ Boğazkere Üzümü, Elâzığ Menceki Buğdayı, Elâzığ Çedene Kahvesi ve Elâzığ Geven Balı…”
Her Elazığ’lı Hemşehrimiz şunu söyleyecekler; “Elâzığ Vişne Mermeri, Elâzığ Vişne Dondurması, Elâzığ Borani Yemeği, Elâzığ Tahannebi Üzümü, Elâzığ Taş Ekmeği, Ağın Beyaz Üzümü, Ağın Kış Kırmızısı Üzümü, Elâzığ Tatlı Peyniri…” 
Sözümüze “Ve” diyelim. Mutfak Kültüründe o kadar zenginiz ki…
Coğrafi İşaretlerde, Şehir olarak da/ Ülke olarak da çok geciktik!
“Coğrafi İşaretli Geven Balı…” bizlere önemli ipuçları verdi. 
Burada, ‘teknik konulardan…’ bahsetmeyeceğiz!
Sadece,  Elâzığ Şehri kendi kimliğini/ veya kültürünü taşıyan ürünlerle; ‘piyasa ekonomisinde…” nasıl yerini alır? Bu ülkede, ‘tüketim ekonomisinden verim ekonomisine dönüşümü…’ nasıl sağlayabiliriz!
Tarlada, Bahçede, Bağında, ‘perişan duruma düşen üretici…’ var. 
Doğrudan üretici ile tüketici arasında, ‘bağı nasıl kurabiliriz’
Coğrafi İşaretlerin önemi burada başlıyor!
Sağlıklı ve disiplinli bir şekilde örgütlenen; “Üretici birliklerinin…”  veya örgütlü ‘Kooperatiflerin’ önemi burada başlıyor. 
Dr. Hüsamettin Kaya’nın öncülüğünde büyük gayretlerle kurulan, “Elazığ Üzüm Yetiştiricileri Birliği’nin…” akıbeti ne oldu bilemiyorum. Geçmiş yıllarda da, büyük bir özveriyle çalışmalar yapılmış ve önemli mesafeler alınmıştı.
Burada karşımıza çıkan durum nedir?
“Üreticiyi Korumak…” ve dolayısıyla da, ‘tüketiciyi de mağdur etmemek…’ 
Özellikle de ‘Coğrafi İşaretli Ürünlerin’ Tarım Kredi Kooperatifleri Market Zincirlerinde yer alması!
Bu örgütlü çalışmalarda; İl ve İlçelerde, ‘Kamu ve Sivil Kurumlara…’ önemli görevler düşüyor.
Sağlıklı, disiplinli, istikrarlı bir piyasa ekonomisi oluştuğunda; bunda, ‘üretici de, tüketici de mağdur olmayacağı…’ inancındayım. Yeter ki, ‘samimi, dürüst ve her bakımdan aldatan olmayalım’

Hz. Mevlana’dan söz ederken gönlümüze şu sözler düştü;
“Sözü akıl imbiğinden geçir
İlham kaynağında ihlasla besle
Gül kokulu rayihalarla içir
Özü, zikirdir ruhani nefesle…”
Hz. Mevlana’nın 749. Vuslat Yıldönümünde;  “Elâzığ Şehri Nerede?!”
Hz. Mevlana’nın Anadolu Coğrafyasında ilk uğrak yeri, “Karakoçan İlçemizin ‘Okçular’ beldesi!
Mengücek Beyinin davetiyle; “aile şimdiki Karakoçan İlimizin Okçular Beldesine gelirler!”
Köyün adı, ‘Okçular’ ismi nereden gelmektedir?
“Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat’ın okçularından Okçu Yusuf’tan gelmektedir…”
Hz. Mevlana’nın ilk mekân tuttuğu bu tarihi yurt; “Okçu Yusufların, Çaka Beylerin, 
Hamza ve Bahadır Gazilerin bizlere bıraktıkları kadim yurt…”
Tarihle bütünleşen o güzel insanların evlatları…
Karakoçan İlçemizin ruhaniyetine o kadar sinmiştir ki…
“Hz. Mevlana’ya” yazdığımız şiirimizde;
“Mevlana çağrısında Karakoçan
Anadolu’m gönlünü sana açan
Sevgide, barışta harman olalım
Toprağında gonca gül gibi açan
Çelebi duruşlu gülzâr olalım
Okçular yedi asrın müjdesinde
Bir bahar dirilişinde olalım!”
Geliniz, “Bir bahar dirilişinde olalım!”
Anadolu’nun manevi fethinde, ‘gönül dünyasında…’  Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bektaşi Veliler, Ahi Evranlar; bu coğrafyanın manevi iklimini oluşturan, “Veliler Ordusu!” veya “Horasan Erenleri” onları yad edelim. 
Piri Türkistan-i Ahmet Yesevi’den günümüze akıp gelen, “hikmet pınarları…” inanınız ki günümüzde de derinden derine çağlamakta!
“Sevgi harmanında destan yazalım
Asrın boyasında mavi sonsuzluk
Gönül şarkısını baştan yazalım
Toprak kokusunda haki tebessüm!”
İnanınız dostlar, “bu topraklar bizlere tebessüm ediyor!”
Rahmetli Erhan Saraçoğlu… TBMM 1. Dönem Milletvekili Dede Nüzhet ’in torunu…
O bizlere, ‘belgeleriyle…’ Genç Osman’ın Bağdat Seferine Elâzığ İlinin Ağın İlçesinden katıldığını anlatmışlardı. Böyle bir destanı bu millete yaşatan bir şahsiyet bu Şehirde; bu şehrin en nezih ilçesinde anılmaz, ben gerçekten ona şaşarım!.
“DÜŞTÜMÜ YOLUNUZ AĞIN’A…” şiirimizden;
“Düştü mü yolunuz Ağın’a
Düşlerle büyür gönül sevdanız
Toprağa bulanır bünyeniz
Bir hayat damar damar solur
O damar da kendinizi bulur!
Ağın dediğin bir ince söz;
Sözün, kelâmın tesbihi
Burada vatan kasidesi
Burada Yesevi Rahlesi
Burada Alperen duası
Dualar, bir kurra alayı
Yürür, Anadolu balayı
Söz fırçası, Türkçe’m cilası
 Çeker derviş gönül halayı”
 

Yazarın Diğer Yazıları