Geçtiğimiz günlerde Malazgirt’e gittik…
Oradan Ahlat’a geçtik…
Ve Ahlat üzerinden Muş Şehrine geldik…
O birgün inanınız bizlere, ‘dokuz asrın manevi/ uhrevi havasını taşıdı’
Malazgirt-1071’de, Allah Resul’ünün müjdesi vardır…
Malazgirt-1071’de, İstanbul’un fethini (1453) tefekkür edersiniz!
Malazgirt’ten İstanbul’a fetih yürüyüşünde;
İznik (1080), Söğüt, Bilecik, Bursa (1326), Edirne (1365) ve İstanbul (1453),
13 Ekim 1923 tarihinde Ankara bu milletin Başkenti olacaktır…
Müştak Baba (1759-1832) Ankara’nın Başken olacağını bir asır
öncesinden haber verecektir.
Malazgirt’te ve Ahlat’ta çayımı yudumlarken içten içe ‘gençliğimizi düşündüm!’
Nurettin Topçu, “Fatih, kendi şahsiyetini yoğuran bu fetihleri,
Manisa’da geçirdiği on üç yıllık çocukluk ve gençlik devresinde yaptı.
Gençlik ateşlerini topladığı bu devirde, engin ovaya hükmeden tâ ilk
çağların efsaneleriyle yüklü Manisa Dağının yamaçlarında kurduğu
kartal yuvasında ruhunu fetihlere, zaferlere hazırladı.”
Gazi Atatürk, “bütün ümidim gençliktedir!”
Bizim görevimiz artık kendimizi, ‘gençliğe hasretmektir’
Gençlik üzerinde oynanan oyunlara karşı da, ‘gayet uyanık olmamızın
gerektiğine…’ inanıyorum.
Necip Fazıl Kısakürek, “Gençlik yaş işi değil. Ruh işidir...!”
Gençlik üzerinde oynanan / zehir kusan bütün oyunları bozmalıyız!
Hz. Ali (kv.) “Akıllı genç, cahil ihtiyardan hayırlıdır.”
Millî Şairimiz Akif’in üzerinde titrediği, “Asım’ın nesli iman, irfan,
fazilet ve bilgi ile donanmış; karakterli, ahlaklı, kişilikli,
vatanına, milletine ve dinine sahip çıkan, dahası bunları yüceltmek
için bütün imkânları seferber eden bir gençliktir.”
Eğitimin ilk ocağı, “ailedir…” Oranın uhrevi havasıdır.
Sonra, ‘büyük irfan ocakları…’ dediğimiz, Okullarımız gelir.
Daha sonra, “çevre…”
Victor Hugo’nun sözleri bir nev’i Hz. Ali’den alınmış gibidir;
“Gençliğe yaşlılıktan çok hürmet etmeliyiz.”
Rahmetli Fethi Gemuhluoğlu, “bir ömrü, gençliğe hasretmiştir!”
Öyle bir gayret, heyecan ve aşk ile gençliğe/ ve eğitime yönelmiştir
ki, “10 binin üzerinde Üniversite Öğrencisine burs temin etmiştir!”
Sadece burs vermekle kalmamış; ‘yakın takibine almışlar’
G. Wilhelm Leibniz, “Gençliği iyiye yönelten insanlığı iyiye yöneltir!”
Bütün gayretimiz ne olmalıdır?
“Erdemli insandan Erdemli topluma…” tarihi yürüyüşümüzü yapabilmektir.
Gençlik üzerinde en fazla eğilen bir isimde kuşkusuz, A. Fuat Başgil dir.
“Gençliğini eğlenmekle geçiren, ihtiyarlığını ağlamakla geçirir.”
Muallimler, “Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır!”
İş gelip nereye dayanıyor, “eğitime…”
İlber Ortaylı’yı dinleyelim;
“Şimdiki gençlere söylüyorum, zahmetten kaçmayın. Tren mi var,
atlayın; yol mu var, gidin. O yaşlarda yeni yerleri görmenin zevki
başkadır. Tecrübeyle görmek de güzeldir ama gençlik enerjisiyle
dolaşmak bir başkadır!”
Yazımız hemen başında, “Malazgirt ve Ahlat…” dedim.
“Bin yıl İslâm’ın bayraktarlığını yapan bir milletin kadim tarihi…”
Öncelikle Anadolu Coğrafyasını/ Vatan Coğrafyamızı gezelim. Her
gezdiğimiz yerlerden kendimize notlarda alalım. Tarihi, hafızamıza
nakşedelim!
Şu yazıyı, ‘gecenin ortasında…’ yazıyorum. İnanın kendimde yorgunluk
hissetmiyorum. Sanki Anadolu’yu bir baştan öte başa gezer gibiyim.
Lucius A. Seneca, “Gençliğinde bilgi ağacını dikmeyen, yaşlılığında
rahatlayacağı bir gölge bulamaz!”
Hakikat ancak bu kadar nezih bir ifade ile dile getirilebilir…
“Gençlik ilme, irfana, bilgiye yönelecek!” Millet olarak da,
‘gençliğin yetişmesine duyarlı olacağız’
İlk insandan günümüze olan en duyarlı, hakikatli çağrı; Gençliğe
Yapılan Çağrıdır…
Aristotelas, “Gençlerin yetişmesine önem veriniz. Çünkü bu yolda en
küçük ihmal ülkenin yapısını ve geleceğini yok eder!”
Tarık Buğra, edebiyatımızın müstesna isimleri arasında yerini almıştır.
Tarık Buğra’yı dinleyelim; “Bana mutlu insanı anlat deseler, hiç
duraklamadan şöyle derim; Gençlik çağını pişmanlık duymadan hatırlayan
insan mutludur”
Hayatı, “keşkeleri ile dolu insanlar…” mutluluk trenlerini her zaman
için kaçıranlardır.
Necip Fazıl’ı dinleyelim biraz olsun;
“Gençlik… Gelip geçti… Bir günlük süstü;
Nefsim doymamaktan dünyaya küstü.
Eser darmadağın, emek yüzüstü;
Toplayın eşyamı, işim acele”
Geliniz, yarınlar için, “Gençliğim Eyvah!” demeyelim!
Her anımızı, her adımımızı mutlaka ama mutlaka değerlendirelim.
Genç ve ihtiyar; mazi ve ati, birlikte yürümeli…
Hayatı birlikte, ‘yüceltmeliyiz…’
