'Kalite Gözden Kaçıyor'

Elazığ Hakimiyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ahmet Toprak'ı ziyaret eden Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, önemli açıklamalarda bulundu.

'Kalite Gözden Kaçıyor'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Erkan Bay/Göreve başladığı günlerde Elazığlı olmayan bir rektör olması yönünde atamaya itiraz eden çevreler olduğuna dikkat çeken FÜ. Rektörü  Prof. Dr. Fahrettin Göktaş; “İlk göreve başladığım zamanlarda şahsım ile ilgili bir sorun değildi. Normalde ben her ne kadar bu görüşlere katılmasam da insanların neden Elazığlı bir rektör atanmadı diye haklı olarak bir beklenti oldu. Oysa ben bir üniversite öğrencisi olarak 1982 yılında Elazığ’a geldim. Elazığ’a geldiğimde öğretmenevinden sonra şehir yoktu. Sadece resmi kurumlar vardı. Bu o tarihten itibaren de hayatım Elazığ’da geçti. O zaman Elazığ’a neden Elazığlı biri rektör olmadı diyenlerin çoğundan daha fazla Elazığ’da yaşadım. Buna rağmen normaldir. İnsanlar görüşlerini söyleyecek.” dedi.

FIRAT, ÜLKEMİZİN EN İYİ ÜNİVERSİTELERİNDEN BİRİDİR
Üniversitelerin farklı bir kurum olduğunu ve beklentilerin önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, “Üniversite Valiliğe bağlı değil. YÖK’e bağlı. Tabi doğal olarak Cumhurbaşkanımızın takdiri oldu ve atandık. Mesela Muş’un rektörü Elazığlı. 1982 yılında üniversiteye geldiğimde Jeoloji Mühendisliği binasında eğitim görüyorduk. Bu gün baktığımızda üniversitemiz çok büyümüş. Rektörlük tarafında çok fazla bina var. Mühendislik binasında da çok fazla binamız var. Üniversitemiz Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden bir tanesidir. Büyükşehirlerde rektörler biraz daha rahat. Orada direkt makama oturduğunda işine odaklanıyor. Küçük şehirlerde vatandaşların ilgisi daha fazla. Üniversiteyi takip ediyor.” diye ifade etti.

ÖDENEKLERLE DEPREMİN ETKİSİNİ ORTADAN KALDIRMAYA ÇALIŞACAĞIZ
Deprem nedeniyle Fırat Üniversitesinin de etkilendiğini ifade eden Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, “Bu yılki ödenekler ile depremin etkisini ortadan kaldırmaya çalışacağız. Ondan sonra kalitemizi daha yükseklere taşımak için çalışacağız. Üniversitelerin kanunlar ile tanımı yapılmıştır. Eğitim ve öğretim, bilimsel çalışmalar ve toplumsal hizmet. İşin doğrusu ben geldikten sonra üniversitenin topluma olan görev ve sorumlulukları yerine getirmek için hocalarımızın çok ciddi çalışma yaptıklarını görüyorum. Mesela Mühendislik Bölümündeki hocalarımızın birçoğu firmalara danışmanlık yapıyor. Projeler de yer alıp yol gösteriyor. Akademik olarak bilimsel araştırma projeleri var. Bu çalışmalar belki kısa zaman da etkisini göstermeyebilir. Uzun vade de anlam ifade edebiliyor.”dedi.


 
TÜRKİYE’NİN HER BÖLGESİNDEN ÖĞRENCİ ALIYORUZ
İki yıl içerisinde bina ve fakülte sayısını artırırsak zaten yeni bir üniversite kendiliğinden oluşmuş olacağını ifade eden Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, “Bazı illerimiz var. Nüfusu Fırat Üniversitesi kadar. Elazığ’ın nüfusu 600 bin civarında nüfusu var. Yakın olan iller var. Üniversiteler genel olarak Türkiye’nin her yerinden öğrenci alan kurumlardır. Şimdi şuanda 44 bin civarında öğrencimiz var. Akademik personel ile sayımız oldukça fazla. Bu anlamda yönetmek çok zordur. Bizim Malatya yolunda bir arsamız var. Yıllardır neden değerlendirilmiyor gibi konular ortaya çıkmış. Şimdi o arazimizin bir kısmı bakanlık tarafından Belediyeye tahsis edildi. Ama kalan kısmı ise mevcut kampüsümüz kadarlık bir kısmı. Biz yeni fakülteler açıyoruz. Depremden dolayı yıkılan fakültelerimiz  var. Onları da oraya taşımak suretiyle bir iki yıl içerisinde bina ve fakülte sayısını artırırsak zaten yeni bir üniversite kendiliğinden oluşmuş olacak.”dedi.

ÖĞRENCİ SAYISI ÇOK FAZLA OLUNCA KALİTE GÖZDEN KAÇIYOR
Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, “Geriye kalan kısmı da ilin bürokrasisi ve vekilleriyle Cumhurbaşkanımıza gideriz ev arz ederiz. Mesela Malatya’da iki üniversite var ikisi de devlet üniversitesi. Diyarbakır’da ise ikinci bir üniversite kurulacak Elazığ’da böyle bir üniversite olsa ve mevcut öğrenci sayısı ikiye bölünse bize bir zarar yok. Öğrenci sayısı çok fazla olunca kalite gözden kaçıyor. İnşallah iki ayrı üniversite olunca daha fazla kaliteye odaklanacağız.” Dedi.

YURT SORUNU BİTTİ GİBİ
Prof. Dr. Fahrettin Göktaş,“Elazığ’da on bin kapasiteli kredi yurtlar kurumuna bağlı yurtlar var. Bizim dışardan gelen öğrenci sayımız 27 bin. Aslında yurt sorunu var. Deprem öncesinde öğrencilerin barınma ile ilgili bir sorunu olmamış. Çünkü öğrenciler 2’nci ve 3’ncü sınıfta yurtta kalmayı tercih etmiyor. Evde kalmayı tercih ediyorlar. Deprem nedeniyle konut sıkıntısı var. Kovid’den dolayı bir sıkıntı yaşamadık. Çünkü öğrenciler uzaktan eğitim görüyor. İlerleyen yıl öğrenciler yüz yüze eğitime başladıkların da bu sıkıntıyı yaşayacağız. Çok sayıda TOKİ yapıldı. İnşallah öğrenciler de değerlendirecek. Ciddi bir sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. Elazığ’da yurt sayısı ortalamanın üstünde.”diye ifade etti.

DİŞ HASTANESİNİN İHALESİ HAFTAYA
Prof. Dr. Fahrettin Göktaş“Diş Hekimliği Hastanesinin önümüzdeki hafta ihaleye göndereceğiz. Projesi bitti. Kontrollerimiz de bitti. Yani büyük ihtimalle bayramdan sonra ihale süreci bitecek ve temeli atılacak. Gelen ödenekte kaba inşaatını bitirecek düzeyde. Daha sonraki süreçte inşallah 15 bin metrekarelik bir diş hastanesi olacak. Şimdi iki tane fakültenin kurulması için biz başvurumuzu yapmıştık. Hukuk ve Eczacılık Fakültesi. Cumhurbaşkanımız imzalayana kadar net bir şey söylemek doğru değil. Ama kısa vade de bu iki fakülteden biri açılacak büyük ihtimalle. Daha sonra diğer fakülte için çalışacağız. Özellikle eczacılık bölümü çok zor.”diye ifade etti.

ÇITAMIZI YÜKSELTMEK GEREKİYOR
Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, “Ziraat Fakültesini de açmak Eczacılık gibi çok zor. Yani devlet fazla izin vermiyor çok fazla ziraat olduğu için. Bundan sonra çıtamızı yükseltmek gerekiyor. Hastanemiz şuan gerçekten çok eskimiş. Gerekli tadilatları yapmak. Bundan sonraki projelerimiz bunlar.”dedi.

ARAZİLER, DEĞERLENDİRİLMELİ
Öğrencilere sosyal imkan sunmak istediklerini ifade eden  Prof. Dr. Fahrettin Göktaş,“Ben bir rektör hocamızla görüşüyorum. Artık her şeyi devletten beklemek zor. Devlet büyüdükçe  her yere yetişmesi mümkün değil. Şimdi bizim de mahalle aralarında tapulu arazilerimiz var. Bu araziler kaldıkça bir anlam ifade etmiyor. Mahalle içerisinde fakülte kuramayız. O yüzden bu arazilerimizi değerlendirmek istiyoruz. Ben Bakanımız Murat Kurum’a arz etmiştim. Milli  Emlak Müdürlüğü bizim arsalar ile ilgili bir çalışma yaptı. Biz işin şeffaf olması için resmi yollarla yapmak istiyoruz. Onları ilerleyen süreçte değerlendirmek istiyoruz. Bizim öğrencilerimizin sosyal imkanları çok yeterli değil.  Mesela Malatya’da olup da bizde olmayan bir çok hizmet var. Mesela yüzme havuzumuz yok. Öğrencilerimiz için çarşı yok. Yaşam merkezi yok. Bu tür yatırımlar için devletten bir kaynak beklemekte doğru değildir. Bu arazileri değerlendirirsek bu tür konular da hizmet yapmak istiyoruz.”dedi.