Parkinson'da Hasta Yakınlarına Büyük İş Düşüyor

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/11 Nisan, tüm dünyada Dünya Parkinson Hastalığı Günü olarak kabul ediliyor. Özel Doğu Anadolu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Emrah ÖZDEN, Parkinson hastalığı yönetiminin ekip işi olduğunu ve hasta yakınlarına büyük iş düştüğünü belirtti.

TAKİP ET
Parkinson hastalığı, beynimizin hareket sisteminden sorumlu bazı bölgelerindeki hücre kayıpları ile seyreden bir rahatsızlıktır. Belirtileri arasında titreme, hareketin yavaşlaması, kaslarda kasılma, yürüyüş bozukluğu ve hareket edememe gibi semptomlar yer alır. Dünyada 6,3 milyon, Türkiye'de ise 150 bin civarında Parkinson hastası olduğu tahmin edilmektedir. Emrah Özden; hekim ile hasta ve hasta yakınlarının uyumunun, hastalık yönetimi ve tedavideki en önemli faktörlerden biri olduğunu ifade etti. Özden; 'Hastalığın ilerleyen evrelerinde en yaygın olarak titreme, kas sertliği ve hareket yavaşlığı gibi belirtiler giderek kötüleşebilir. Bu sebeple de ileri evre Parkinson hastalığında, düşmeler ve yürümede güçlük artabilir' dedi. Özellikle hasta yakınlarına büyük iş düştüğünü belirten Özden, günlük hayatta dikkat edilecek küçük ayrıntıların, Parkinson hastalarının yaşam konforunun yükselmesine yardımcı olabileceğini belirtti. 'Parkinson hastası yakınınız eğer hareketlerde zorluk yaşıyorsa kolay giyilebilecek kıyafetler seçmek, ev ortamındaki halı gibi eşyaları sabitlemek, varsa kabloları bir araya getirip engelleri ortadan kaldırmak hastanızın günlük hayatını kolaylaştırır' dedi.

 'Parkinson tipik olarak orta ve ileri yaşın hastalığıdır'

 

Emrah Özden Parkinson hastalığının yavaş ilerleyici, beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden bir beyin hastalığı olduğunu belirterek Parkinson hastalığının Alzheimer hastalığından sonra en sık görülen nörodejeneratif hastalık olduğunu ifade etti. 



Parkinson hastalığının en erken belirtilerinin enterik sinir sistemi, alt beyin sapı ve koku yollarında ortaya çıktığını aktaran Çakmur, koku duyusu kaybı veya azalmasının, uyku bozuklukları ve kabızlık, sonraki aşamada ise titreme ve hareketlerde yavaşlama gibi motor belirtiler görüldüğünü kaydetti.



Hastalığın genellikle motor semptomlarla tanı aldığını ifade eden Özden, Parkinson hastalığının tipik olarak orta ve ileri yaşın hastalığı olduğunu ve ortalama 60 yaş civarında başladığını aktardı.



 'Ülkemizde 150 bin civarında Parkinson hastası olduğunu tahmin ediyoruz'

 

Dünyanın en kalabalık ülkelerinde, 2030 yılına kadar Parkinson hastalarının neredeyse 30 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Emrah Özden, şöyle devam etti:

'Eğer hepimiz 100 yaşının üzerine kadar yaşayacak olursak muhtemelen bu hastalıkla karşı karşıya kalacağız. Bugün için ülkemizde 150 bin civarında Parkinson hastası olduğunu tahmin etmekteyiz. Türkiye, hızla yaşlanan toplumlar arasında sayılmakta. Artan yaşlı nüfusa bağlı olarak önümüzdeki yıllarda ülkemizde Parkinson hastalığında da bir patlama yaşanacağını öngörüyoruz.  Bu hastalıkla ilgili olarak toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor.  

'Hastalık durduğu yerde, çoğunlukla el, kol ve bacakta titreme, kas sertliği, hareket yavaşlığı ve denge kaybı gibi hareket sistemiyle ilişkili bozukluklara neden olmasının yanında, bazen depresyon, kaygı gibi duygusal ve kavrama ve idrak yeteneği, dikkat, hafıza, planlama gibi de zihinsel becerilerde olumsuz etkiler yaratabilir. Hastalık ilerledikçe bu kişiler bir iskemleden kalkmak ve yatakta dönmek gibi işlevler için bile yardıma ihtiyaç duyabilirler. Ancak Parkinson kaliteli bir yaşama engel değil. 

Parkinson tanısı konduğunda hastalarımız hayatlarının kısa sürede değişeceğini, kısa sürede hareketsiz hale geleceklerini düşünüyorlar. Ancak bu düşüncelerin aksine Parkinson, büyük oranda tedavi edilebiliyor. Bu sayede hastalar kaliteli bir yaşam sürdürebiliyor'. 

 

 

Bakmadan Geçme