KURUMLARIN KORONA KEYFİ

TAKİP ET
Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında Cumhurbaşkanlığı  genelgesi ile kamuda esnek ve dönüşümlü çalışma dönemi başladı. Ancak birçok kamu kurumu bu genelgeyi 'harç bitti inşaat paydos' olarak algıladı. Kuruma gelen vatandaşının işini görmek şöyle dursun, 'ne işiniz var burada, niye geliyorsunuz, hem kendinizi hem de bizi riske ediyorsunuz, daha geçen gün falan çalışma arkadaşımızı kaybettik' sitemi ile karşılıyorlar.

Bu azarı işiten vatandaş da çarnaçar kendisi açısından önemli olan bir işlemi yapamadan evine dönüyor.

Oysa genelgede 'işler aksatılmadan' ifadesi kullanılıyor. Öyle resmi işlemler var ki ne erteleyebiliyor ne de yapmaktan muaf tutulabiliyorsunuz.

Depremi yaşayan, ardından pandemi sürecini yaşamaya devam eden bir şehiriz. Bu süreçte başımıza gelen olayların muhatabı olan kurum ve kuruluşlar var. Yasal süresi içerisinde müracaat edilmesi gereken işlemler var. Doğumu var, ölümü var. Alım-satımı var başlatılacak inşaatlar var. Her şeye ve salgına rağmen devam eden bir hayat var. Hayatın önemli bir yerinde ve hatta başında duran kamu kurumlarına gitmeden ve işlemi, takıp etmeden çözülmeyecek sorunlar var.

Aslında kimse bu süreçte keyfiyat için, zevk için çıkmıyor dışarı ve gitmiyor kamu kurumlarına. Onlar da tehlikenin farkında ama kör olası hanede evladı ayal var işte.

Dün her ne kadar Elazığ Tapu Müdürlüğündeki sıkıntılı durumu manşete taşıdıysak da durum tüm kamu kurumlarında aynı.

Sorun çok, sorunun çözüm noktasındaki muhatabı olan kurumlar ortada ya yok, ya da ha var ha yok. Kamu kurumlarının yöneticileri bir kez daha sistemlerini ve halka hizmet yöntem ve metotlarını gözden geçirsinler. Tedbir almak elbette iyi ama vatandaşı yeni dertlere gark etmek iyi değil. Halkının sağlığı için bazı önlemler alan devlet baba, yine tüm zor şartlara rağmen halkının sorunlarını da çözmek durumunda. Devleti 'baba' sıfatından ayırmaya hiçbir memurun ve yöneticinin hakkı yok, olmamalı.

Bakmadan Geçme