TERMAL SERACILIK GÜN SAYIYOR

Geçtiğimiz aylarda Cip köyü yakınlarında yapılan sondajla elde edilen termal su, kaplıca ve sağlık turizmi yanında seracılık için de büyük umut oldu. Bölgedeki arazi sahipleri kadar Elazığ’ın üretim merkezi olması dolayısıyla tüm şehir halkı heyecanla bölgede kurulacak seraları ve otelleri bekliyor.

VALİ KALDIRIM’IN HEP GÜNDEMİNDE

Cip köyünde bulunan termal su ve onunla birlikte şehrin sağlık, turizm ve seracılık üretimi dolayısıyla ekonomik hayatına önemli derecede etki eden bu gelişme Vali Çetin Oktay Kaldırım’ın hep gündeminde oldu.

Rutin bir valilik yapma yerine şehrin sunduğu imkân ve fırsatları ekonomiye ve şehir insanına kazandırmayı hedefleyen Vali Kaldırım, sosyal medya hesaplarından yapılan çalışmaları an be an halkıyla paylaşıyor ve gelinen nokta hakkında bilgiler veriyor.

Vali kaldırım konu ile ilgili son paylaşımında şu görüşlere yer verdi:

“ Elazığımız seracılığın merkezi olacak”

#Elazığ merkezde bulduğumuz jeotermal su kaynağını değerlendirerek kuracağımız Seracılık İhtisas OSB’nin ilk toplantısını yaptık. 1300 dönümlük alanda kuracağımız bu seralardan yıllık 450 milyon TL’lik ihracat hedefliyoruz...”

SERA-AŞ ÖNEMLİ BİR FIRSAT

Vali Kaldırım’ın bu  açıklamasından sonra  Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak yeni reform paketini açıkladı ve açıklamalarında önemli değerlendirmelere yer verdi. Bakan Albayrak açıklamalarında Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığıyla Sera AŞ kurulacağını ifade etti. Bu açıklamayla birlikte Kuzova’da bulunan termal suyunun yine bu ovada kurulacak seralarda kullanılacak olması   heyecan yarattı.

SİYASİLERİN ARPALIĞI OLMUŞTU

Geçmiş yıllarda başta demir-çelik, çimento, et ve süt ürünleri, giyim ve hazır giyim, tarım üretim çiftlikleri, azot fabrikaları, ferrokrom işletmeleri ve daha birçok alanda işletmecilik yapan devlet, yıllar sonra tekrar bu alanlara girme kararı aldı. İlk adım tarımsal ürerimi sağlayacak olan SERA AŞ.

Cumhuriyet dönemiyle başlayan, çok partili hayata geçişle ve özellikle Demokratik Parti’nin iktidara gelmesiyle hız kazanan, Demirel hükümetleri ile her zaman desteklenen, Erbakanlı hükümetlerde ise özellikle Anadolu halkının ve tarımla geçinen insanların kalkınması için hemen her ilde kurulan Et ve balık, süt, yem ve azot fabrikaları 1983 yılından sonra zarar ediyor gerekçesi ile ya satılmış ya da kapatılmışlardı.

Önceleri kar eden ve piyasa dengesini oluşturan bu işletmeler, sonrasında siyasilerin arpalıkları olmuş, 100 kişinin çalışması gereken fabrikalarda 500 kişi istihdam edildiği için önceleri zarar etmiş ardından da devletin bütçesine önemli yükler getirmişti.

ÖZAL İLE GELEN ÖZELLEŞTİRME

12 Eylül askeri darbesinin ardından demokratik hayata geçişle birlikte 1983 yılında yapılan ilk seçimlerde güçlü bir halk desteği ile iktidara gelen ANAP lideri Turgut Özal, bu tablo karşısında önce sistemi ıslah etmeyi denemiş ancak farklı mağduriyetlerin yaşanmaması adına bu işletmeleri özelleştirme kararı vermişti.

1 TL’YE SATILDI

Devlete yük olan ve bütçenin  en önemli kara gediğini teşkil eden KİT’lerin özelleştirme sürecinde de ilginç gelişmeler yaşanmış ve koskoca ERDEMİR, 1 TL’lik sembolik bir bedelle satılmıştı. Devlet işleyen bu dev komplesi elinden çıkarmakla büyük bir yükten kurtulduğunu düşünmüş ancak piyasa özel sektörün insafına terk edilmişti.

THY VE PTT ÖRNEKLERİ

Farklı sektörlerde zarar eden KİT’ler ile ilgili Ak Parti iktidarları döneminde farklı bir yönteme geçilmiş ve bu kurumlar anonim şirket haline getirilerek özel bir şirket mantığıyla ve profesyonel bir ekiple yönetilme kararı alınmıştı. Bu yöntem dünya devi olan ve her yıl trilyonlarca kar eden Türk Hava Yolları ve PTT gibi milli kuruluşları ortaya çıkarmış ve milli gururumuz olmuştu.

 MİLLİ TARIM

Tarımda milli birlik projesi Mayıs'ta devreye giriyor. Taze meyve sebze pazarında dengeleyici unsur olması amacıyla Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığıyla Sera AŞ kurulacak. Verilecek desteklerle 47 milyon olan küçükbaş hayvan varlığımız 4 yıl içinde 100 milyona yükseltilecek.

2 BİN HEKTAR ARAZİ

Sera A.Ş.'ye 2 bin hektar arazi tahsisi yapılacak. Bunun orta vadede 5 bin hektara yükseltilmesi sağlanacak. Orta vadede, sera altı üretimin yüzde 25'i burada yapılacak