Selim Şengül

Zorlukların Ardından Ziya Tunçtekin - 2

Selim Şengül

Müziğin Yükselişi: Akıncılar Orkestrası

Elazığ'a dönen genç müzisyen, saksafon çalan Ramazan Sabrın’la tanışır. Müzik tutkusuyla bir araya gelen bu ikili, aynı yıl içerisinde "Akıncılar Orkestrası"nı kurar. Akıncılar Orkestrası, Elazığ'da kurulan ilk orkestra grubu olmasıyla önem arz eder. Grubun kadrosu şu şekildedir: Saksafon Ramazan Sabrın, Piyanist İlker Öner, Basgitar Cengiz Çiftçi, Ritim Gitar Neyzen Sabrın, Solist ve Bateristliği de Ziya Tunçtekin yapar. Akıncılar Orkestrası, Elazığ'ın müzik kültürüne önemli katkılar sağlamış ve birçok müzisyenin yetişmesine öncülük etmiştir.

O dönemlerde İbrahim Tatlıses, Cevat Petek ve Kenan Temiz gibi Elâzığ’a gelen birçok sanatçıyla çalışmış, bateri konusunda artık bir usta olmuştur.

Zorlukların Ardından Ziya Tunçtekin - 2

Profesyonel müzik kariyerine adım atmasıyla birlikte, farklı mekânlarda sahne almaya başladı. Özellikle Kübana Gazinosu’ndaki performansları, onun adını duyurmasına yardımcı oldu. Fasıllarda olan yeteneği, dinleyicileri kendine hayran bırakırken, müzik bilgisini ve repertuvarını da genişletmesine olanak sağladı. 1980'li yıllarda hayatının aşkıyla tanışan ve evlenen sanatçı, bu dönemde müzik kariyerinde de önemli adımlar attı. İzmir'de sahne alması, onun için tekrar eden büyük bir şanstı fakat yine Elâzığ hasreti onu geri getirmişti.  

Solistlik

Hazar Gölü'ndeki Çimento Fabrikası’nın Kampı’nda solist arkadaşının rahatsızlanmasıyla sahneye çıkması, onun için bir dönüm noktası oldu. Bateri çalarken aynı anda şarkı söylemesi, yeteneğinin ve çok yönlülüğünün bir göstergesiydi. Bu dönemde Orduevinden düğünlere çalmaya giden sanatçı, 1986 yılında dönemin Korgenerali İsmail Hakkı Karadayı'nın dikkatini çekti. Karadayı'nın teklifiyle orduevinde maaşlı olarak çalışmaya başladı. Kendi tarzıyla şarkı söylemesi, onu diğerlerinden farklı kılıyordu. Ve burada süren koskoca otuz yıl.

Zorlukların Ardından Ziya Tunçtekin - 2

Batı Müziği ve Taverna Müziği o dönemlerde meşhurdu. Ümit Besen, Ferdi Özbeğen ve Selami Şahin gibi isimlerin şarkılarını repertuvarına dâhil etti. Arif, Tahsin, Yılmaz ve Erdinç ile Grup Karma’yı kurarak sahne performanslarına farklı bir boyut kazandırdı.
1981 yılı Günaydın Gazetesi’ne verdiği bir röportajda: “Elâzığ’ın Ümit Besen’i, mahalli sanatçılardan Ziya Tunçtekin, Elazığlılar’ın gönüllerini fethediyor. Elâzığ’ın Ümit Besen’i diye anılan sempatik, güzel sesli sanatçı, her geçen gün haklı olarak şöhret merdivenine yavaş yavaş tırmanıyor… Televizyon programına hazırlanan sanatçı 400’e yakın besteyi icra etmiştir. Ayrıca Elâzığ’da yaptığı bir kaset bir ay içerisinde 50 bin satarak yeni bir rekor kırıp, liste başı oldu. Çeşitli gazinolardan teklifler alan Ziya Tunçtekin, ‘Şu an gazino çalışmasını düşünmüyorum. Elazığ halkı beni böyle kabullendi sevgiye layık olmaya çalışacağım. Gazinolardan gelen ne milyonluk ne de assolistik teklifleri beni ilgilendirmez. Ben yöremi ve hemşehrilerimi çok seviyorum. Buralardan kopmak istemiyorum’ diyor.” 
Müzik hayatı boyunca birçok zorlukla karşılaşmasına rağmen, sanatçı yılmadan çalışmaya ve yeteneğini geliştirmeye devam etti. Müziğe olan tutkusu, onu her zaman daha iyi olmaya teşvik etti.

Sanatçının hayatında unutulmaz anılar biriktirdiği de oldu. Bunlardan biri, 1972-1974 yılları arasında orduevinde şarkı söylerken, Fikret Hakan ve Türkan Şoray gibi ünlü isimlerin kendisini dinlemeye gelmesi, onun için büyük bir onur kaynağıydı. Türkan Şoray, ‘Buruk Acı’ şarkısını onunla birlikte sahnede söyledi.

Haftaya devam edecek…
 

Yazarın Diğer Yazıları