Muhammed KURŞUN

Hz. Yunus'un Kıssası ve Enzo'nun Hikayesi…!

Muhammed KURŞUN

Kalbini denize veren adam olarak bilinen İtalyan Enzo’yu bilirsiniz. Enzo’nun kızı Rosanna ve Patrizia ile sohbet esnasında yaşanan ibretlik hikâyeyi hatırlatmak istedim.

Enzo tam dalışa geçecekken sırtında bir dokunuş olduğunu hissetti, döndüğünde bir yunus gördü ancak yunusun tuhaf davranışları oyun oynamak istediği şeklinde değil yunusun bir şeyler anlatmak istediği şeklindeydi. Yunus, dalgıç Enzo’ya dokunduktan sonra sanki beni takip et dercesine tekrar denize dalmıştı, Enzo daha sonra yunus ile kendi beyninin frekansların etkilenerek rezonansa geldiği şeklindeki açıklaması olarak nitelendirdiği bir düşünce ile davranarak vakit geçirmeden tekneden denize atladı ve derinlere doğru gitmekte olan yunusu takip etmeye başladı.
Yaklaşık 12 metre derinlikte Enzo, başka bir yunusun terkedilmiş bir balık ağına dolandığını ve çırpınmakta olduğunu gördü. Hemen su yüzeyine döndü ve teknede bekleyen kızlarından bir bıçak istedi ve tekrar dalarak kılıç balığı ağlarına takılan yunusu kurtardı.

Bu arada unutmamak gerekir ki Yunuslar su altında ancak on dakika kalabilirler. Kurtulan yunus dalgıç Enzo ve diğer yunusun da yardım etmesiyle su yüzeyine hızla çıkarılır ve kurtulmasını sağlar.
Bu olağanüstü yaşanan hikâyeyi okuduğumda beni çok etkilemişti.  Tabii bu etkilenme Hz. Yunus Peygamberin Kuran’da anlatılan kıssasıdır!

Ayet-i kerimede buyrulur: “Zünnûn’u da (zikret)! O öfkeli bir hâlde geçip gitmişti...” (el-Enbiya, 87)
Zünnûn, Hazret-i Yunus’un lakabıdır. Balık sâhibi manasına gelir. Ona bu lakap, kendisini balık yuttuğu için verilmiştir. Hz. Yunus Peygamberin balık karnında iken duyduğu seslerin ne olduğunu sorması üzerine Allah Teâlâ da, kendisine balığın karnında olduğunu vahyetti ve şöyle buyurdu:
“Ey Yunus! Bu sesler, denizde zikreden canlıların sesidir.”

Buradan şunu söylemede yarar görüyorum; tebliğde titizlik, sebat ve sabır, zikir ve istiğfarın ehemmiyeti, ihlâsla yapılan tövbenin kabul olunmasını unutmamak gerekir. Hayvanlar alemin böylesine hassas olduğu ve yaratılma gücüne zikir ile şükrü büyük bir dikkat çekmektedir. Peki, bizi Yaradan’a ne kadar şükür ediyoruz?
Hülasa, naçizane belgesel filmlerini izlemenizi özelliklede tefekkür etmemiz gerektiği kanısındayım. Dünyanın oyun ve oyuncaktan ibaret olduğunu bilhassa unutmamak gerekir. Geçici şan ve şöhretlik insana Yaradan’ı unutturmaktan başka bir şey olduğunu da kafamızın bir köşesine yazmak gerekir velhasılıkelam…  

Bu bağlamda On Bir Ayın Sultanı Ramazanın son günlerini yaşarken Bin Aydan Hayırlı olan Kadir Gecenizi tebrik ediyorum. Ramazan Bayramınızı da sevdiklerinizle birlikte huzurlu geçirmenizi diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları