Belediyemiz; Ramazandan dolayı ihtiyaç sahibi vatandaşlara bir nebze yardımcı olmak gayesiyle;
Kültür Park’ta; bir Satış Noktası oluşturarak; bugün kasapta kilosu 525 TL. olan eti, 350 TL.’den vatandaşa birkaç kilo halinde ikram etmektedir.
Güzel mi? Güzel olmaz mı, hem de çok güzel, sosyal içerikli her proje, sosyal adalet içinde kaldıkça, güzeldir ve yararlıdır. Projeyi hazırlayanlara müteşekkiriz.
Lakin gel gör ki, bu et nasıl dağıtılıyor. Bir vatandaş gözlemini aktardı.
Şayanı hayret.
23 Mart 2024 günü ben de bir kilo et almak üzere kuyruğa girdim diyor. Saat dört oldu, et kalmadı dediler, kapıyı kapattılar.
Gayet normal, teşekkür ederek ayrıldık Çok geçmeden ne görelim; içeri girip, çıkanın haddi var hesabı yok, eline hem de birkaç poşet alan vızır vızır etleri alıp çekip gidiyor.
Gittim görevlilere dedim ki, et yok demiştiniz, bu alanlar kimin etini götürüyor böyle, üstelik tezgahın arkası kasalarca da et dolu.
Cevap; onlar belediye personeli, sizi şikayet edeceğim; sözü üzerine, git bildiğin yere şikayet et cevabını alır.
Acaba hepsi belediye personeli mi? Kaldı ki, belediye personeli bile olsa, darphanede çalışanlar, bastığı parayı mı alıp götürecekler yani.
Şimdi; Belediye Reisi’nin bir zabıta gibi gidip orada beklemesini bekleyemeyiz elbet, ama yani üçbeş kilo et dağıtımında da;
Adam kayırma, tezgah altından götürme varsa, bu sahiden üzüntü verici, adalet duygumuz sarsılmamalı.
Dağıtımın bundan böyle; titizlikten ödün vermeyeceğine inanmak isteriz.
Ne diyelim, bir ramazan fıkrasıyla bağlayalım bu tatsız işi.
FIKRA
Tilkinin elinden el aman eden bir kümes sahibi, rızkımla oynuyor, çoluk çocuğum aç kalacak bu hınzır hayvan göz aştırmıyor bize; her gün bir iki tavuğumu alıp gidiyor. Bunun yakalanacağı da yok. Diyerek;
Kümes sahibi; bir tavuğu pişirip içine küçük bir saatli bomba yerleştirip; kümesin kapısına asıyor.
Tilki geliyor; nereden bu Urfa’nın bolluğu, bunda bir iş var, diyerek; kulağını dayıyor pilice; çıt çıt çıt ses geliyor. Bunda bir iş var diyerek geri çekiliyor.
Öte yandan; dayı dayı bir ayı geliyor. Ulan tilki diyor, bir hinlik düşünüyorsundur ya sen. Niye yemedin bu kızarmış pilici
Efendim ben niyetliyim diyor;
Ayı; o zaman nasip bizimmiş diye, ağzını pilice atar atmaz bommm diye patlamasıyla, sırt üstü al kan içinde yere yığılıyor.
Tilki afiyetle yemeye başlarken;
Ayı inleyerek soruyor, hani hınzır sen niyetleydin.
Tilki diyor; top atıldı ya, duymadın mı sen ayı...
