Doç. Dr. Abdullah Türker

Kentsel Peyzaj Alanlarına Yeni Yaklaşım: Kurakçıl Peyzaj

Doç. Dr. Abdullah Türker

Kent nüfuslarının artması ve kentsel yerleşim alanlarının genişlemesiyle kent içi peyzaj sahalarının da arttığı görülmektedir. Kentlerdeki binaların arasında nefes alacak mekânlar olarak büyük önem taşıyan peyzaj sahalarının önemi büyüktür. Yerel yönetimler tarafından yol ortası, parklar ve yeşil alanların peyzajı için her yıl büyük bütçelerin ayrıldığı da ortadadır. Bu peyzaj alanlarında kalıcı bitkilerin yanında mevsimlik olarak değiştirilen çiçeklerinde ekildiğini görmekteyiz. Ekilen bitkilerin bakımı, aralarının temizlenmesi ve sulaması için de büyük bir insan gücü ve para harcanmaktadır. Kentsel peyzaj alanlarında kimi zaman da bölgenin iklim koşullarına uygun olmayan bitki türlerinin tercih edilmesine bağlı olarak emek ve para israfı yapıldığını da görürüz. Bölgenin sıcaklık ve yağış koşullarına uygun olmayan türlerin sırf görüntüsü güzel diye tercih edilmesi harcanan emek ve paranın heba olmasına sebep olmaktadır. Yanlış bitkilerin tercih edilmesinin yanında sulama çalışmaları için damlama ya da otomatik yağmurlama gibi modern ve su tasarruflu sistemlerin yerine insan gücüyle hortumla ya da tankerlerden su fışkırtarak sulama uygulamalarının yapıldığına da çoğu kentte şahit olmaktayız. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak her geçen gün önemi artan suyun bu şekilde israfı elbette kabul edilemez..!

Kentsel peyzaj alanlarının oluşturulması ve sürdürülebilirliği için ilk olarak bölgenin sıcaklık ve yağış koşullarının iyi analiz edilerek uygun bitki türlerinin seçilmesi büyük önem taşımaktadır. Uygun bitkileri seçtikten sonra bitkilerin isteklerine göre bakım periyotlarının belirlenmesi ve mümkünse uzman kişilerin görüşleri doğrultusunda bu çalışmaların yürütülmesi önemlidir. Yanlış bitki seçimleri ve uygun olmayan bakım işlemlerinin boşa giden emek ve para olduğunu unutmamak gerekir..!

Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle artan sıcaklık ve azalan yağışlara karşı kentsel peyzaj alanlarının da sürdürülebilir hale getirilebilmesi amacıyla “kurakçıl peyzaj (Xeriscape)” çalışmaları tüm dünyada hızla yaygınlaşmaktadır. Kurakçıl peyzaj; erişilebilir, bol veya güvenli tatlı su kaynaklarına sahip olmayan bölgelerde ya da sulama suyuna erişimin sınırlı olduğu alanlarda sulama ihtiyacını en aza indirgeyen, su kaynaklarının ve çevrenin korunmasını ilke edinen başarılı ve düşük su kullanımlı peyzaj uygulamaları olarak tanımlanmaktadır. İlk olarak 1978’de ABD’nin Colorado kentinde yapılan kurakçıl peyzaj uygulamalarında bölgenin iklimine uygun olan kuraklığa dayanıklı bitkiler seçilerek işe başlanmaktadır. Kurakçıl türlerin uygulanacağı zeminlerde ise toprak nemini koruyan, yabani ot ve erozyona karşı mücadeleyi güçlendiren organik ve inorganik içerikli malzemeler kullanılmaktadır. Kurakçıl peyzaj alanlarında ayrıca farklı renklerdeki taşlar ve ağaç kabuklarının da görsel zenginleştirici olarak kullanıldığı görülmektedir.

Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün daha da hissettiğimiz ülkemizde de kentsel peyzaj alanlarında klasik uygulamaların yanında kurakçıl peyzaj çalışmalarının artırılmasının sürdürülebilir bir gelecek için önemi büyüktür. Bu çalışmalar sayesinde bir taraftan tasarruf sağlanırken diğer taraftan da gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak hedefine bir adım daha yaklaşacağımız açıktır. Kentlerdeki peyzaj alanlarında israf edilen her damla suyu geleceğimizden ödünç aldığımızı unutmamalıyız. 

Yazarın Diğer Yazıları