Doç. Dr. Abdullah Türker

Doğal Kaynak Kullanımında Doğaya Neler Yapıyoruz - 2

Doç. Dr. Abdullah Türker

Farklı kullanım alanlarına sağladığı hammadde ve elbette en önemli fotosentez ile atmosferdeki karbondioksit dengesi için yer tartışılmaz olan ormanlarda önemli bir doğal kaynaktır. Ormanların kullanımında da ülkeler arasında büyük farklılık ve duyarlılıklar göze çarpar. Yüzölçümünün yarıdan fazlası doğal verimli ormanlardan oluşan İsveç’te sürdürülebilir bir ormancılık – yaşlı ağaçları kesip yerine yeni fidanlar dikerek ormanların gençleştirilmesi ve iyileştirilmesi –  yapılırken, dünyanın akciğerleri olarak nitelendirilen Amazon ormanlarının büyük bölümüne sahip Brezilya’da hızlı bir orman tahribatı yapılmaktadır.

Tahrip edilen orman alanları ya plantasyon tarımına açılarak kahve, kakao, muz ve şeker kamışı yetiştirilmekte ya da hayvancılık için mera haline getirilmektedir. Bu durum sadece Brezilya için bir çevre sorunu olarak kalmamakta ve küresel karbon döngüsünü de doğrudan etkilemektedir. Fosil kaynaklara göre çevreye daha dost olarak bildiğimiz doğal kaynakların bu denli çevre sorunlarına yol açması fosil yakıtların vereceği zararın büyüklüğünü tahmin etmemizi kolaylaştıracaktır. Fosil doğal kaynaklar arasında kullanımı en fazla olan ve çok çeşitli biçimlerde günlük yaşamımızda yer alan petrolün çıkarımı, dağıtımı ve kullanımı sırasında yaşanan çevresel sorunlar daha korkutucu boyutlarda olmaktadır.

Şöyle ki; 24 Mart 1989 günü Alaska Körfezi’nin Prince William Sound açıklarında buzdağlarına çarpmamak için manevra yaparken kayalıklara çarpan Exxon Valdez tanker kazası bugüne kadar yaşanmış büyük çevre sorunlarından birine sebep olmuştur. Tanker kazasında 300.000 tondan fazla ham petrol Alaska Körfezi’ne boşalmıştır. Kazadan sonra yaşanan fırtına ile ham petrol dört gün sonra 64 km, 56 gün sonra ise 750 km’lik kıyı şeridini kirletmiştir. Bu alanın temizlenmesi için 12.000 kişi ve 1385 gemiden oluşan bir ekip görev almıştır. Bölgenin canlı çeşitliliğine büyük zarar veren bu kazanın izleri günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Enerji kaynaklarında olduğu gibi madenlerin çıkarımı, taşınması ve kullanımı sırasında da gerekli önlemler alınmadığında büyük çevre sorunları yaşanabilmektedir. 

Yukarıdaki örnekleri artırmak elbette mümkündür. Ancak attığımız her adımın yaptığımız her yanlışın bir karşılığı olacaktır. Mahatma Gandhi’nin söylediği gibi “Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsını karşılamaya yetecek olanı değil.”


 

Yazarın Diğer Yazıları