Adnan Üstün

Yahudilere Benzeyince, Yahudilere Yenildik...

Adnan Üstün

 “Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir” diyordu rahmetli Aliya İzzetbegoviç. Biz kimseyi ötekileştirmiyoruz. İster yahudi, ister hristiyan veya dinsiz olsun herkes istediği gibi inanabilir ve inancını yaşayabilir… Geçmişte birlikte yaşama ahlakını bütün dünyaya göstermiş, hatta bugünkü yahudilerin atalarını da katliamdan korumuş ve kurtarmış bir ümmetin ve milletin evlatlarıyız… Düşmandan kastımız; insanlığın başına bela olmuş, azgın, hiçbir kural ve kutsal tanımayan siyonist yahudiler ile onların “işgalci yönetimleri”dir.

İslam dünyası bugün, bu azgın ve azınlık güruha malesef mağlup olmuş, müslümanlar ve idarecileri kınama ve bedduanın ötesinde bir şey yapmaz-yapamaz hale gelmiştir… Bir şey yapamadık, çünkü mağlup olduk. Mağlubiyetin sebebi de; düşünce ve yaşayışta bize düşman olanlara benzememizdir. Peygamber Efendimiz bir hadislerinde; "Sizden öncekilerin yolunu adım adım, karış karış izleyeceksiniz. Eğer onlar bir kertenkele/sürüngen deliğine girse, siz de gireceksiniz.'  'Ey Allah'ın Rasûlü, yahûdilerin ve hıristiyanların yolunu mu?' diye sorduk. 'Başka kim olacak?' buyurdu." (Buhâri, İ'tisâm 14; Müslim, İlim 6; İbn Mâce, Fiten 17; Ahmed bin Hanbel, III/84)

Allah’ın Rasulüne salat ve selam olsun… Yahudilerin yolunu da adım adım, karış karış takip edeceğimizi bize haber veriyor ve bu tehlikeye karşı bizleri uyarıyordu. Kur’anı Kerim’de yahudilerin özellikleri ayrıntılı olarak aktarılmaktadır. Kur’anda aktarılan bu özelliklerden bazısını burada naklederken, aslında neden mağlup olduğumuzu ve hangi yönlerimizin onlara benzediğini ifade etmiş olacağız. Yahudiler;

1-Allah’ın kitabından işlerine geleni alır kabul ederler, işlerine gelmeyeni kabul etmezler. “Yoksa siz Kitab’ın (Tevrat’ın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?” (2/85)

2-Ahiret hayatını dünya hayatına değiştirirler. “Onlar, ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir.”  (2/86)

 3-Dünyaya düşkün ve hırslıdırlar. “Onların her biri bin yıl yaşamak ister. Hâlbuki uzun yaşamak, onları azaptan kurtaracak değildir.” (2/96)

4-Allah’tan korkmazlar da insanlardan korkarlar. (5/44)

5-Haram yemede adeta yarışırlar, rüşvet ve faiz yerler… (4/161, 5/62)

6-İyiliği tavsiye etmez, kötülüğe de engel olmazlar (5/79). İnsanlara iyiliği emretseler de kendileri yapmazlar (2/44).

7-İnanç ve gelenek bakımından akıllarını kullanmazlar, taklitçidirler. (59/14)

8-Cenneti kendilerine garanti görürler, o sebeple günah işlemekte ve haksızlık etmekte çok rahattırlar. (2/111) 

9- Cehennemi kendilerine uzak görürler, adeta “girsek de biraz yanıp çıkarız” diyerek Allah’ın azabını hafife alırlar.  (2/80,3/24)

10-Irkçıdırlar, kendilerini Allah’ın sevgili, makbul ve seçilmiş kulları olarak görürler.(5/18)

11-Dinlerini parça parça ederek tefrikaya-ayrılığa düşerler ve her grup kendi referans aldığı, dayandığı bilgiyle avunur ve övünür. (6/159;30/32)

12-Kendilerinden olmayanı aldatmayı ve onu istismar etmeyi meşru görür, normal sayarlar. (3/75)

13-Atalarıyla övünürler. Doğruyu bulmak ve ona uymak yerine, geçmişlerinin yollarını sorgulamadan doğru kabul eder ve ona uyarlar. (2/170)

14-Allah’ı bırakıp da adeta bilginlerini ve önderlerini ilah edinirler. Onların söylediklerini Allah’ın ayetlerinin önüne geçirirler. (9/31)

15-Ruhbanlık, yani din adamları sınıfı oluştururlar. Bu ruhbanlar sınıfı da Allah’ın dinini kullanarak insanları sömürür ve zenginleşirler. (9/34)

16-Cimridirler. Allah yolunda ve uğrunda paylaşmazlar. (5/64)

17-Kibirlidirler, kendilerini büyük görür, insanlara tepeden bakar, hasetlerinden dolayı Allah’ın başkalarına verdiğine razı olmazlar. (40/56; 2/109,146)

18-Pazarlıkçı ve menfaatçi bir imana sahiptirler. (2/55)

19-“Allah’ın kitabını biz anlayamayız” diyerek önyargılı davranırlar, kendilerini kapatarak onu anlamaya çalışmazlar. (2/88)

20-Öğrendikleri, okudukları ve dinledikleri şeyler onları değiştirmez. Bilgiyi bir yük gibi sırtlarında taşırlar. (62/5) 

21-Allah’ın kitabına uymaya davet edildiklerinde yüz çevirirler. (3/23)

22-Yalana, yalan habere çokça kulak verirler. (5/42)

23-Allah’ın kendilerine emrettiği şeyleri onlar Allah’tan isterler: “Allah versin, Allah kurtarsın, Allah yardım etsin” gibi… “Dediler ki: ‘Ey Mûsa! Onlar orada bulundukça, biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.” (5/Mâide, 24).

Merhum Aliya ne diyordu; “Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir.” Bizler düşmanlarımıza benzedik ve kaybediyoruz… Allah aşkına kendimizi hesaba çekecek, kendimize ve etrafımıza bir bakacak olursak yukarıdaki ayetlerde bahsedilen özelliklerin-hastalıkların kaçı bizde var. Ayetleri yahudilerden bahsediyor diye değil, bize hitap ediyor düşüncesi ile okuyacak olursak alacağımız mesaj çok daha farklı olacaktır.

Bu ayetlerde sayılan, yahudilere ait özellikler ve hastalıkların herbiri bir kenarından bugün bizleri istila ettiği için mağlup durumdayız. Bu sebeple; bir avuç siyonist yahudi, dünyayı parmağına takmış oynatmış, iki milyara yakın islam dünyasının onuru hiçe sayılmış, en kutsal mabetlerine namahrem eli değmiş ve müslüman kanı sudan ucuz görülüp heder edilmiştir. Yani bizler; yahudilere benzeyince, yahudilere yenildik…

Rabbimizden niyazımız; müslümanları bugün zillete mahkum eden maddi ve manevi hastalıklarımıza  şifa versin. İslam beldelerini; Kudüs’ten Doğu Türkistan’a, Yemen’den Arakan’a her türlü işgalden korusun ve bizi buna memur eylesin… İslamın izzetini taşıyacağımız ve yaşayacağımız günleri görmeyi de bizlere nasib etsin…
 

Yazarın Diğer Yazıları