Adnan Üstün

Kur'andan Hayata-27 (Herkes Yaptığının Esiridir-İyiliğin Karşılığı İyiliktir)

Adnan Üstün

*Allah’tan kaçmayın, Allah’a kaçın. O’na koşun, O'na kaçın, O'na sığının...

(Zariyat Suresi/50)

*Birbirinize iyiliği, güzelliği yapmayı, çirkinlik ve günahtan uzak kalmayı nasihat edin. Birileri yüz çevirdi diye öğütten vazgeçmeyin. Öğüt ve nasihat inananlara fayda verir. "Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir."(Zâriyât Suresi, 55. Ayet)

*Varlık amacınız olan kulluktan yüz çevirmeyin. İbadetlerin kendisi amaç değildir. İbadetlerdeki amaç; ubudiyettir-kulluktur yani hayatın her anında Allah'ın rızasını düşünerek yaşamaktır.

İbadet amaç olursa; şeklin ötesine geçemez, belli bir zaman ve mekânın dışına çıkamaz. Kulluk-ubudiyet hayat boyudur, ibadet ise belli vakitlerle sınırlıdır. İbadetin amacı da ubudiyeti-Allah’a kul olma bilinciyle yaşamayı sağlamaktır.

"Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zariyat Suresi, 56. Ayet)

Alkame (r.a) şöyle nakleder: Mü’minlerin annesi Hz. Aişe’ye: “Ey mü’minlerin annesi! Rasûlüllah’ın ibadeti nasıldı? Günlerden birine tahsis ettiği bir şey olur muydu?” diye sordum. Bunun üzerine Aişe (r.a) bana şu cevabı verdi: “Hayır! Onun ameli devamlıydı…” (Buharî, Savm, 64, Rikâk,18; Ebû Dâvûd, Tatavvû, 27; Ahmed b. Hanbel, IV, 109)

* Ebedi hayatı kazanmak için verilen ömrünü israf eden, kendini tüketen ve ahireti inkar edenler için; hesap günü cezayı geri çevirecek hiçbir güç yoktur. "Ona engel olacak hiçbir şey yoktur." (Tûr Suresi, 8. Ayet)

* Ne işlediğinize, ne kazandığınıza, neler yaptığınıza dikkat edin. Herkes yaptığının ve kazandığının esiri-rehinidir.(Tur Suresi/21)

-Bir borca karşılık teminat olmak üzere nasıl ki borçlu alacaklıya rehin verirse, kul da Allah’ın huzurunda vereceği hesap karşılığında kendisini rehin vermiş gibidir; hesabını verebilenler kurtulur, vermeyenler cezalarını çeker.

*Din adına konuşan, Allah’ın vahyi-mesajı ile konuşmalıdır. Hz. Peygamber Aleyhisselam, "din adına" ne konuşmuşsa ancak vahiy ile, Allah'ın Ona bildirmesi ile konuşmuştur. Kendi arzu ve isteği ile asla konuşmamıştır.

"O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz. O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden (bildirilenden) başkası değildir." (Necm Suresi, 3. ve 4. Ayet)

*Önemli olan; Allah'ın sizi temize çıkarmasıdır, bunun için gayret edin. Sizin kendinizi temize çıkarmanızın bir anlamı yoktur. Allah katında ne olduğunuz önemlidir.(Necm Suresi/32)

*Suç ve cezalar şahsidir. (Necm Suresi/38)

* Ne ekersen, onu biçersin. Dünya için de, ahiret için de insana ancak çalışmasının karşılığı vardır. "Doğrusu insana çalışmasından başka bir şey yoktur.(Necm Suresi, 39. Ayet)

Dünya ve ahiretimiz adına yaptıklarımızın ve ektiklerimizin karşılığını bulacağız. Ya safasını süreceğiz, ya da cefasını çekeceğiz…

* İnsan, gerçek manada üzerine düşeni yapıp, bitme ve tükenme noktasına gelince Allah'ın yardımı yetişir. Yoksa oturduğu yerden sadece "Allah'ım yardım et" diye sözlü dua ederek, sorumluluğunu fiili anlamda yerine getirmeyenlere Allah'ın yardımı gelmeyecektir...

Hak yolunda üzerine düşeni yapan, koşan ve koşturanlar, bitme-tükenme noktasına gelince, yeten ve yetişen Allah'ın yardımını yanlarında bulmuşlardır:

“Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp ‘Bu bir delidir’ dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. O da Rabbine, ‘Ey Rabbim! Ben yenilgiye uğradım, yardım et’ diye yalvardı. Biz de seller gibi akan bir su ile göğün kapılarını açtık."(Kamer Suresi 9-11.Ayetler)

* Kur'an mesajını anlamak zor değildir. Herkes emeği ve isteği ölçüsünde Allah'ın mesajını anlar. Rabbimiz Kur'anı nasihat ve ders alınsın diye kolaylaştırdığını ifade ediyor.

Allah'ın mesajı ile insanın arasına girenler ve Kur'ana anlaşılmaz bir kitap muamelesi yapanlar ona en büyük ihaneti yapmışlardır. Kamer Suresinde Rabbimiz 17,22, 32 ve 40. ayetlerde dört defa şu gerçeği tekrar etmiştir:

"Andolsun biz, Kur'an'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan? (Kamer Suresi, 17,22,32 ve 40. Ayetler)

*Yaşadığınız hayatta yaptıklarınız veya yapmanız gerekip de yapmadıklarınızın yazılmadığını, kaydedilmediğini zannetmeyin.

"Onların yaptıkları her şey, defterlerde kayıtlıdır. Küçük, büyük her şey, satır satır yazılmıştır. (Kamer Suresi-52, 53. Ayetler)

* İnsan, gören-idrak eden bir göz ve kalp ile nankör olmamışsa, hangi nimeti inkâr edebilir:

"O halde, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?" (Rahmân Suresi, 16. Ayet)

*Allah’tan bağımsız bir alan yoktur. O her yönün ve mekanın Rabbidir. (Rahman Suresi/17)

* İyilik yolumuz olsun!

“İyiliğin karşılığı, ancak iyilik değil midir?” (Rahmân Suresi, 60. Ayet)

Bu dünyada yaptığınız iyilikler boşa gitmeyecek, ahirette-ebedi hayatınızda cennet nimetleri olarak karşınıza çıkacaktır.

İnsanların vefayı unuttuğu, Allah'a ve insanlara karşı vefayı terkettiği bir dönemde, siz iyilikten vazgeçmeyin.

Herkes kendine yakışanı yapar. Biz kendimize yakışanı yapalım. En başta, nimetlerin sahibi Allah'a, sonrasında ise insanlara karşı nankör olmaktan sakınıp, her cana ve canlıya karşı iyilikten vazgeçmeyelim...

Kaydeden, gören ve iyilikleri karşılıksız bırakmayacak merhamet sahibi bir Rabbimiz var...

*Yarın inkar edemeyeceğinizi, bugün yalanlamayın.

"Kesin gerçekleşecek (olan Kıyamet) koptuğu zaman, onun kopuşunu yalanlayacak kimse olmayacaktır."(Vâkı'a Suresi, 1-2. Ayet)

*Kur’an korunmuştur, Allah’tan geldiği gibidir, hiç şüpheniz olmasın… Kur'an mesajını bulandırmaya yönelik her "dokunuştan" Allah onu korumuş ve O’ndan geldiği gibi bize ulaşmıştır.(Vakıa Suresi/77-81)

*Allah yolunda harcayın. Bizde emanet olarak duran sahip olduklarımız zaten O’nundur ve sonunda da O’na kalacaktır.(Hadid Suresi/10)

* Nurunuzu, ışığınızı bu dünyadan götürün. Herkes nurunu da, narını da (ateşini de) bu dünyadan götürür...:

" Münafık erkeklerle münafık kadınların, müminlere: Bizi bekleyin, nurunuzdan bir parça ışık alalım, diyeceği günde kendilerine: Arkanıza dönün de bir ışık arayın! denilir. Nihayet onların arasına, içinde rahmet, dışında azap bulunan kapılı bir sur çekilir."(Hadîd Suresi, 13. Ayet)

* Bir oyun peşinde ahiretinizi feda etmeyin! Kur'ana göre dünya hayatının özeti:

"Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda karşılıklı bir övünme, çok mal ve evlat sahibi olma yarışından ibarettir. (Nihayet hepsi yok olur gider).

Tıpkı şöyle: Bir yağmur ki, bitirdiği bitki çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurumaya yüz tutar da sen onu sararmış olarak görürsün. Sonra da çer çöp olur. Ahirette ise (dünyadaki amele göre ya) çetin bir azap ve(ya) Allah'ın mağfiret-bağışlama ve rızası vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir menfaatten (az bir faydalanmadan) başka bir şey değildir."(Hadîd Suresi, 20. Ayet)

Hayatta olanları uyarmak için gönderilen Kur’anın; hayata yönelik ilke ve düzenlemelerinden bir kısmını, 27. cüzdeki-bölümdeki ayetleri, ayetlerden anladıklarımızı ve ayetlerin işaret ettiği hakikatleri ifade etmeye çalıştık.

Allah-u Teala hepimize Kur’anı anlamayı, yaşamayı ve hesap gününde de Kur’an ahlakına sahip Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Aleyhisselam ile beraber olmayı nasib etsin. Vahyin bereketinden istifade etmek dileğiyle Allah’a emanet olunuz…

Yazarın Diğer Yazıları