Adnan Üstün

Kur'andan Hayata 3 (Paylaşma, Ticaret ve Borçlar Hukuku)

Adnan Üstün

*Dinde yani islam dinine girmede-kabulde zorlama yoktur. Çünkü dayatılan iman, iman değildir. Müslüman bir kimse inancını tebliğ ve teklif eder fakat asla dayatmada bulunmaz. Peygamber Efendimiz döneminde yapılan savaşlar, insanları dine girmeye zorlamak için değil, insan ile islam arasındaki engelleri kaldırmak ve zulme engel olmak için yapılmıştır. (Bakara Suresi /256)
*Yaptığınız iyilikleri ve yardımları başa kakmak ve gönül incitmek suretiyle boşa çıkarmayın. İnfak ve paylaşmanın amacı gönül kırmak değil, gönül almak ve Allah’ın rızasını kazanmaktır. Güzel bir söz ve bağışlama kendisini bir incitme takip eden iyilik ve sadakadan daha hayırlıdır. (Bakara Suresi /261-264)
*Kazandıklarınızın ve ürünlerinizin iyilerinden hayr-iyilik ve infak olarak harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayr diye vermeye kalkışmayın. Yani kendinize layık görmediğinizi, Allah’a ve rızasına layık görmeye kalkmayın. (Bakara Suresi /267)
* “Şeytan sizi fakirlikle korkutarak cimriliği ve hayasızlığı emreder; Allah ise kendisinden mağfiret ve bol nimet vadeder.” Allah yolunda paylaşmanın en büyük engeli, açlık ve fakirlik korkusudur. Aç olanı doyurabilirsiniz fakat açlık korkusu çekeni dünyayı verseniz de doyuramazsınız. Bu korkunun kaynağı ise Allah’a güvenmemektir. (Bakara Suresi /268)
*Sadakaları gizli veya açık verebilirsiniz. Teşvik etme gibi bir durum varsa açıktan, gösterişe düşme gibi bir durum var ise de gizli olarak vermek daha makbuldür. Ortamı ve nefsimizi yoklayarak karar vermeliyiz. Gizli vermek ise her zaman daha iyidir. (Bakara Suresi /271,274)
*Paylaştığınız ve verdiğiniz, aslında ne muhatabınız ne de Allah içindir. Kendiniz içindir. Bu işte asıl kazançlı çıkan sizsiniz. (Bakara Suresi /272)
*Faiz haramdır. Çünkü; emeğin, istihdamın, üretimin düşmanı olduğu gibi gelir dağılımındaki adaletsizliğin de kaynaklarından biridir. Allah, alışverişi helal, faizi ise haram kılmıştır. (Bakara Suresi /275)
*Faizin karıştığı malın bereketi gider. Sadakası ve zekatı verilen mal ise bereketlenir. Miktar olarak kazandığınızın ötesinde, kazandıklarınızın dünya ve ahiret mutluluğuna katkısı önemlidir. Bunu belirleyen ise berekettir. Faizi helal sayan bir kimse, haramı helal saydığından küfre-inkara sapmış olur. Helal saymadan bulaşan bir kimse ise günah işlemiş olur. Allah’a ve hesap gününe kavuşmadan önce tevbe etmesi ve faizli işlerden vazgeçmesi, hayatın diğer yüzü ve sonu olan ahireti unutmaması gerekir. (Bakara Suresi /276,281)
*Borç verdiğiniz kimse darda ise duruma göre makul süre vermeye, borçluya imkan tanımaya bakın. Borçlu gerçekten ödeme imkanı bulamıyor ve sizin de durumunuz elveriyorsa bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır. (Bakara Suresi /280)
*Belirli bir vadeye kadar borçlandığınız zaman onu yazın yani belgelendirin. Sadece sözde kalmasın, insan unutabilir, yanılabilir veya ölebilir. Alacağınızı tahsil etmeye yönelik bilgi, belge ve şahit bulundurmaya Kur’an teşvik etmektedir. Kur’anın en uzun ayeti, borçlar hukukuna yönelik düzenlemeler getirmektedir. (Bakara Suresi /282)
*Borca karşılık rehin ve ipotek hukuku hakkında da düzenleme yapan Kur’an, şahitliği gizlemenin ve şahitlikten kaçınmanın günah olduğunu ifade etmektedir. (Bakara Suresi /283)
* Bu dünya hayatında insana hoş ve çekici gelen “nefsanî arzular, karşıt cinse olan ilgi, çocuk sahibi olmak, altın ve gümüş gibi değerli madenler, salma atlar, sağmal hayvanlar, ekinler vb.” şeyler bulunmakla birlikte, helal ve meşru olan ile yetinilmeli, asıl varılacak yerin ahiret olduğu unutulmamalıdır. (Ali İmran Suresi/14)
*Allah katında din islamdır. Allah-u Teala islamdan başka bir din göndermemiştir. Önceki toplumlar ilahi mesajdan uzaklaşınca islamdan uzaklaşmış, bir kısmı da sonradan yahudileşmiş ve hristiyanlaşmıştır. (Ali İmran Suresi/19,85)
*Allah’ın azabını hafif görüp, cehennemde sayılı birkaç gün kalıp çıkacağız söylemi Yahudilere aittir. Müslüman bir kimse; ne azabı hafif görür ne de Allah’ın rahmetinden ümit keser. (Ali İmran Suresi/24)
*Mülkün sahibi Allah’tır. Dilediğine mülkü verir, dilediğinden de mülkü alır. Aziz ve zelil kılan da O’dur. Başkasına yaranmaya çalışmayın, düşünce ve davranışlarınızla Allah’ı razı etme derdinde olun. (Ali İmran Suresi/26)
*Allah’ın sizi sevmesi ve bağışlaması, Hazreti Muhammed Aleyhisselam’a uymanıza bağlıdır. Allah’ın Rasülüne tabi olmayan ve O’nu örnek almayan ahirette hüsrana uğrar. (Ali İmran Suresi/31)
Hayatta olanları uyarmak için gönderilen Kur’anın; özellikle paylaşmaya, ticari hayatımıza ve borçlar hukukuna yönelik ilke ve düzenlemelerinden bir kısmını, Kur’andaki üçüncü bölümü (üçüncü cüzü 41 ile 60. sayfaları) esas alarak, ayetlerden anladıklarımızı ve ayetlerin işaret ettiği hakikatleri ifade etmeye çalıştık. Allah-u Teala hepimize Kur’anı anlamayı, yaşamayı ve hesap gününde de Kur’an ahlakına sahip Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Aleyhisselam ile bereber olmayı nasib etsin. Vahyin bereketinden istifade etmek dileğiyle Allah’a emanet olunuz…
Adnan Üstün/25.03.2023
 

Yazarın Diğer Yazıları