Sendikacı mı Karalayıcı mı?

İlimiz eğitim alanında oldukça şanslı konumda. İlk temelleri 1967 yılında atılsa da 1975 yılında kurulan ve bugün 50 bine yaklaşan öğrenci sayısı ve binlere ulaşan akademik ve idari kadrosuyla, uluslararası ve ulusal başarılarıyla şehrimizin en büyük tanıtım elçisi olan Fırat Üniversitesi, bölgemiz gençleri yanında ülkemizin hemen her köşesinden öğrenci alıyor.

Sendikacı mı Karalayıcı mı?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Mühendislik başta olmak üzere elde ettiği başarılarıyla adından söz ettiren Üniversitemizin, sağlık alanında da şehrin büyük bir boşluğunu doldurduğunu biliyor, görüyor ve bizzat yaşıyoruz.
Uzun zamandan beri hizmet vermekten kaynaklı bazı fiziki sorunlar yaşansa da Fırat Üniversitesi’nin hastanesi, hem hekim kadrosu hem de sağlık personeliyle halkımıza fedakârlıkla hizmet etmeye devam ediyor.

Rektör Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, göreve geldiği günden bu yana Üniversite her alanda bir atılım ve değişim yaşıyor. Harput yerleşkesinde yapılmak üzere ödeneği de tahsis edilmiş 800 yataklı yeni hastanenin müjdesini veren Göktaş’ın sadece bu hizmeti bile kendisini unutulmaz kılmaya yeterli olur.

Fırat Üniversitesindeki akademik personel ile hastanede görevli hekim ve personeller halkımıza şifa sunma adına canla başla çalışırken, sendikacı unvanıyla hem üniversite hastanemiz hem de şehrimizi sosyal medya hesaplarında  aklınca yıpratmaya yönelik yayınlar yapan ve halktan da tepki gören bir hemşerimiz var.

Adı Ümit Karataş. Kendisi, kamu sağlık sektöründe görev yapan 748 bin 298 personelden sadece 88 üye kaydedebilmiş Kamu Sağlık Sen’in Genel Başkanı.

Genel başkan deyince öyle merkezi Ankara’da olan ve on binlerce üyesi olan bir sendika sanmayın bu oluşumu.

Sendikacı mı Karalayıcı mı?

Genel merkezi Elazığ olan, bir hizmet binası dahi olup olmadığı belli olmayan, sendikalı sağlık çalışanlarının ancak binde 0.12 oranında bir üye kaydedebilen sendikadan bahsediyoruz.

Sendika genel başkanı ünvanlı Ümit Karataş, sendikacılık anlayışını, hep olumsuzlukları gündeme getirme ve buradan öne çıkma siyaseti üzerine kurmuş. Kendince mücadele veriyor. Lakin bu mücadelesi üyelerine yarar getirmediği gibi kendisini tartışmalı hale getiriyor hatta üyelerini zor durumda bırakıyor.

Karataş, geçtiğimiz günlerde de sosyal medya hesabında üniversiteler ile ilgili bir memnuniyet anketi yayınlamış ve Fırat üniversitesinin oldukça gerilerde olduğundan bahisle yine sözü hastaneye getirip olmadık iftira ve ithamlarda bulunmuş.

Fırat Üniversitesinin son üç yıl içinde elde ettiği ulusal ve uluslararası başarılara, aldığı ödül ve dereceleri yok sayıp, kimin ve ne amaçla yaptığı belli olmayan uyduruk bir anket üzerinden kendi ilinin üniversitesini karalaması şehre haksızlık ve hatta hıyanet olarak yorumlanıyor.

Üniversite sınav sonuçlarının açıklandığı ve öğrencilerin tercih kararlarını verme aşamasında olduğu bir süreçte böylesi yalan yanlış ve uyduruk bir anket üzerinden Elazığ’ın gözbebeği Fırat üniversitesini karalamak, Elazığlıya yakışmadığı gibi vicdana sığmaz.

Kendini öne çıkarma, kendinden söz ettirme kendini şöhretin şehvetine bırakma gibi bir ruh haliyle yapılan sendikacılık adı altında sosyal medyada şehrini ve kurumunu karalayacak yayınlar yapmak da normal bir ruh halinin eseri değildir.

Her kurum gibi üniversitenin de eksik ve kusurları olabilir. Ancak bu kusurları kendi mecrası ve yöntemiyle ilgili yerlere  aktarmak varken, mesnetsiz iddialarla kurumları mahkûm etmeye çalışmak doğru değil, şehrini seven bir Elazığlının harcı hiç değil.