Şehrin Merkezi Neresi?

Şehirlerin medeniyet göstergesinin merkezler olduğunu ancak son yıllarda ülkemiz ve şehrimizde uygulanan mimarinin medeniyetimizi yansıtmaktan çok uzak olduğunu ifade eden harita mühendisi Ahmet Vechi Yüksek, yeni yapılaşma ve şehrin büyümesi sonucu Elazığ'ın merkezinin neresi olduğunun da tartışmalı hale geldiğini ifade etti

Şehrin Merkezi Neresi?

Elazığ’ın son 10 yıl içerisinde özellikle, Sürsürü, Ataşehir, Abdullahpaşa, Cumhuriyet Mahallesi, Çaydaçıra mahalleleri gibi batı ve kuzey bölgelerine yönelik hızlı yapılaşma içine girmesi ve gelişmesi, şehrin merkezinin neresi olduğu tartışmalarını da beraberinde getirdi.

ELAZIĞ’IN MERKEZİ NERESİ?
Geçmişte Elazığ Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, Adıyaman Belediyesi Başkan Yardımcısı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında Şube müdürü olarak görev yapan, ilimizin kentsel gelişim ve şehircilik problemlerine  sunduğu çözüm önerileri ile kamuoyunun yakından tanıdığı  Harita Mühendisi Ahmet Vechi Yüksek, “Elazığ’ın merkezi neresidir?” sorusuna farklı kesimlerden farklı cevaplar alındığına dikkat çekerek  şunları söyledi: “Kimisine göre şehrin merkezi mevcut belediye ve civarı, bir kısım hemşerilerimize göre PTT  meydanı ve Kapalı çarşı,  kimisine göre de yeni valilik binası ve Ahmet Aytar Kent meydanı.  Gerçekten de şehir merkezi neresi olmalıdır sorusunun doğru cevabı aranmalıdır.  Şehir merkezi, bilimsel ve objektif kriterlere ve verilere göre belirlenmeli, merkez-alt merkez kurgusuyla yeniden yapılandırılmalıdır. Gerekli analiz ve değerlendirmeler sonucunda merkezin belirlenmesi, bu merkeze göre şehir şekillendirilmelidir.” dedi.

TOKİ’NİN ŞEHİR PLANINA ETKİSİ NE OLDU?
TOKİ’nin konut yapımı ve yapılacak olan konutların imar planlarına etkisinin ne olduğunun değerlendirilip imar planlarının hayatın önüne geçecek şekilde hazırlanması gerektiğini dile getiren Yüksek, şunları söyledi: “İmar planlarında öngörülen ticari anlayış çok boyutlu değerlendirilmelidir. Misland yapıldıktan sonra Akgün AVM yapılmış ve Misland olumsuz etkilenmiştir. Park 23 de yapılınca Misland tamamen kapanmıştır. Elysium yapılınca da Park 23 ve Akgün AVM etkilenmiştir. Bir başkası da açıldığında diğerleri aynı sonucu yaşayacak ve olumsuz etkilenecektir. Ayrıca şehir merkezi ve mahallelerde ihtiyaçtan fazla ticari alan bulunmaktadır. Bu durum, gelecekte olumsuz sonuçlar doğuracaktır.”

MODERN MİMARİ ANLAYIŞ HUZUR GETİRMEDİ
Bugüne kadar birçok kamu kurum ve kuruluşunda görev yapan Harita Yüksek Mühendisi Ahmet Vechi Yüksek, bugün dünyada ve Türkiye’de konut standartları ve mimarinin hiçbir çağda olmadığı kadar çirkin ve gayr-ı insani olduğunu ifade ederek “Yaklaşık iki asırdır batılı yaşam biçimini taklit eden ülkemizde özellikle şehirlerde, son 30 yıldır kasabalarda ve kırsal alanlarda vatandaşlarımız evler yerine, apartman dairelerinde oturmayı batılılaşma modasının bir icabı olarak tercih etmektedirler” dedi.

BABİL KULELERİ GİBİ KONUTLAR
Bugün halkımızın önemli bir kesiminin, yanlış ve insanın huzur ve mutluluğunu önceleyen bir anlayıştan uzak, teknokratların kendi kaprislerini tatmin için vücuda getirdiği Babil Kulelerinin içinde bir yerde oturduklarını ifade eden Yüksek, “İnsanlarımızın bir kısmı modern teknolojinin ürünü olan gayr-ı insani kulelerin mağaralarında, pek büyük bir kısmı da gecekondu mahallelerinde yaşamaya mahkûm olmuşlardır.” dedi.

“YOĞUNLAŞMA”YI ÖNGÖREN ANLAYIŞ YANLIŞTI
70 yıldır uygulanan ve iskân alanlarını yoğunlaştırmayı öngören şehir inşa stratejisinin bugünkü bu kirli ortamın oluşmasına yol açtığını dile getiren Yüksek, “Arsalar üzerinde daha fazla yapı inşa etmenin sağladığı ‘’artık değer veya rant değeri”  ele geçirme hırsı, bir çok konuda olduğu gibi kentin ruhunu bozacak bir çöküntüye yol açmıştır” dedi.

SEKTÖREL SİTELER ŞEHRİ RAHATLATIR
Sektörel meslek gruplarının kendi siteleri içinde yer almalarının yerel yönetimler tarafından ve mevcut belediye tarafından desteklenmesi gerektiğini dile getiren Ahmet Vechi Yüksek, “İhtiyaç olan sektörel meslek gruplarına, ayrıca pandemi ile birlikte önem kazanan sektörel meslek grupları kapsayacak meslek gruplarının ihtiyaçlarına cevap verilmelidir. Geri dönüşümcüler (demirciler, plastikçiler, kâğıtçılar vb) yöresel ürün üreticileri için alanlar ( amatör üreticiler) bu çalışmada öncelik olarak ele alınabilir.

DEPO VE ANTDEPO İHTİYACI
Özellikle havalimanı ve gümrüklü demiryolu ile birlikte yeni yurt içi ve yurt dışına ihracat yapan firmaların ihtiyacı olan bölgesel depo, antrepo gibi ticari alanlara ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Yüksek, “Havalimanı girişinin Bingöl yolundan Diyarbakır yoluna alınmasıyla merkezin ticari eğilimi  bu bölgeye yönelmiştir. Yapılacak planda bunun da analiz edilmesi gerekmektedir” dedi.