Tarihten günümüze kadar insanlığın seyri incelendiğinde aldatılmak ve aldatmak ilk günden beri var olmuştur. Şeytan Hz. Adem'i 'şu meyveden yerseniz cennette ebedi kalacaksınız' diye kandırmış ve Hz. Adem'in cennetten kovulmasına sebep olmuştur. İnsalık tarihinin başından beri var olan bu dolandırıcılık eylemi Şeytan'ın ve temsilcilerinin eliyle devam etmektedir. Farklı örnekleriyle karşımıza çıkmaktadır. Bu gidişle de daha çok çıkacaktır.
O kadar gerilere gitmeden Cumhuriyet tarihinden bir iki örnekle günümüze gelsek çok daha iyi olur. Cumhuriyet'in ilk yıllarında doğan Osman Zeki Sülün veya namıdiğer Sülün Osman dünyaca tanınan ilk dolandırcımızdır. Dolmabahçedeki Saat Kulesine bakıp saatlerini ayarlayan kendi arkadaşlarından para toplayıp diğer vatandaşların merakını cezbeden Sülün Osman 'ne kadar kazanıyorsun bu işten' diye soran saf vatandaşa Saat Kulesini satıyor. Yine taksim meydanına halı serip üzerinden geçen kendi arkadaşlarından para toplayınca merakla gelip aynı soruyu soran saf vatandaşa Taksim Meydanını satıyor. Tüm dünyaya nam salıyor. En son Galata Kulesini satarken yakalanıp hakim karşısına çıkınca tarihe geçecek şu sözleri söylüyor. 'Kusura bakmayın hakim bey. Bu memlekette galata kulesini alacak eşek çok olduktan sonra ben bu kuleyi satarım.'
Daha sonra Banker Kastelli çıkıyor karşımıza. Teknolojinin gelişmediği, bankacılığın yaygın olmadığı yıllar. Dönemin en ünlü isimlerini tek bir reklam filminde oynatıp tüm ülkenin güvenini kazanıyor. Yüksek faizle para vaad ederek binlerce kişiyi dolandırıyor, İsviçre'ye kaçıyor.
Yakın tarihimizde Selçuk Parsadan, Jet Fadıl gibi dolandırıcılar ve 28 Şubat'ta içi boşaltılan 'bol faiz' veren bankaları gördük.
Çiftlikbank olayı ise Thodex patlayana kadar Türkiye tarihinin en büyük dolandırıcılık olayı idi. Tosuncuk lakaplı dolandırıcı binlerce kişiyi 1 koyup 10 alacaksınız vaadiyle kandırmış, ilk başta ağızlarına bal sürmüş ve en sonunda zehiri verip tüm paralarla yurtdışına firar etmişti. Çiftlikbank olayı daha birkaç senelik olay.
3-5 yıldır gündemimizde olan kripto paralar pandemi ile birlikte hayatımızda daha çok yer almaya başladı. Sanal maden de diyorlar. Altın nasıl gerçek bir maden ise Bitcoin tarzı kripto paralar da sanal bir madendir. Altın doğadan çıkarılır, coin ise bilgisayarlar aracılığıyla üretilir. Blockchain denilen bir taşıma ve transfer sistemi ile bir yerden başka bir yere aktarılıyor. Aklımız almıyor valla. Ben çok araştırdım ama hala anlamış değilim. Uzmanlık alanımız da değil zaten. Bildiklerim yazdıklarım ile sınırlı.
Kripto para meselesi öyle bir hal aldı ki kitleler halinde insanlar bu kripto paralara hücum etmeye başladılar. Millet evini, arabasını satıp kripto paralara yatırım yapmaya başladı. Helal-haram demeden kısa yoldan zengin olmak isteyen milyonlar kripto para işine girmeye başladılar. İster istemez kripto para borsaları oluştu. Bu mecra öyle bir hal aldı ki iş çığrından çıkmaya başladı. Evini, arabasını, servetini kaybedenler. İntihar edenler. Bunalıma girenler. O kadar uzmanın uyarısına rağmen hiçbir güvenirliği olmayan bu borsalarda kripto para işine girenler birçok acı olayın başrol oyuncusu oldular. Kahvede, berberde, fırında herkes Bitcoin ne kadar oldu muhabbeti yapıyor. Kripto para alımında Nijerya % 33, Vietnam % 21, Filipinler % 20'den sonra Türkiye % 16 ile dünyada 4'üncü, Avrupa'da ise ilk sırada yer alıyor.
Thodex isimli kripto para borsası 2017'de kurulmuş fakat 2019'dan itibaren faaliyet gösterme başlamış. Kurucusu 27 yaşında olan ve şu an yurtdışına kaçan şahıs. Tıpkı Banker Kastelli gibi o da reklam filminde ünlüleri oynatmış. Lüx arabalar önünde bayan ünlüleri reklam filminde oynatıp insanların algısı üzerinde kalıcı bir etki bırakmış. 'Kadın' ve 'para' Bu iki önemli unsuru kullanarak 2 yılda yaklaşık 400 bin kişiyi ağına düşürmüş. 2 milyar dolar ile yurtdışına kaçmış. Tosuncuğun rekorunu egale edip Türkiye tarihinin en büyük dolandırıcısı olmayı başarmış. Şimdi ne desek tebrik mi etsek, beddua mı etsek karar veremedim ben de.
Sülün Osman'dan günümüze evrilen büyük bir dolandırıcılık hikayesi. Tosuncuk modern dolandırıcı idi. Thodex kurucusu ise postmodern dolandırıcı. 2 milyar doları çantalara koysan sığmaz. Kamyonlarla taşınması gerek ama imkansız. Soğuk cüzdan dediğimiz flashbellek tarzı bir aygıt ile 2 milyar doları alıp yurtdışına kaçmış. Mağdurlar ise Cumhuriyet Başsavcılıklarına akın etmeye başlamış. Geçti borun pazarı sür eşşeği Niğdeye.
Ülke olarak çok uyanık olduğumuzu zannediyoruz. Kısa yoldan zengin olma hayali kuran milyonlarca insanımız var. Öyle olmasa 400 bin kişi bu adama para kaptırmaz. Türkiye'de 33 tane kripto para borsası var. Ve hiçbiri devlet güvencesinde değil. Bunu bile bile bu işe giriyorlar. Thodex'e 400 bin kişi para yatırmış. 33 borsaya milyonlarca kişi para yatırmıştır. Paraları kaybolunca da devletin kapısına koşuyorlar. 1 koyup 1000 almak hayaliyle eldeki avuçtaki birkimini caiz olmayan bu platformlarda kaybedenler tarihten hiç mi ders almazlar.
Hadi Sülün Osman'ı hatırlamıyorlar. Tosuncuğu da mı bilmiyorlar!
