M.Şahin Duman

Kadıköy Birikinti Yelpazesi

M.Şahin Duman

Kadıköy birikinti yelpazesinin (Baskıl-Elazıg) jeomorfolojik özellikleri ve arazi kullanım durumu, Fırat Üniversitesi bünyesinde M.Taner Şengür ve Muzaffer Siler tarafından yapılan bir çalışmayla ortaya konulmuştur. Bu çalışmanın önemli olduğunu, yöremiz için yapılan bu tür bilimsel çalışmalara değer verilmesi gerektiğini ve bu tür bilimsel çalışmalardan faydalanılması gerektiğini düşünerek çalışmanın sonuç bölümünü aşağıda vermeyi uygun gördüm. Dileyenler bu çalışmanın tamamını ‘KADIKÖY BİRİKİNTİ YELPAZESİNİN (BASKİL-ELAZIĞ) JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE ARAZİ KULLANIM DURUMU’ başlığı altında internet ortamında bulabilirler.

Çalışmanın SONUÇ bölümü: Çalışma alanı, olarak belirlenen ve Elazığ’ın güneybatısında yeralan Kadıköy Birikinti Yelpazesi, Fırat nehrinin küçük bir kolu olan Bekirhüseyin deresinin taşıdığı malzemelerin Harabekayış Dağı ile Kale Ovası arasındaki düzlükte biriktirilmesi ile oluşmuş karakteristik bir birikinti yelpazesidir.

Harabekayış Dağı, Baskil antiklinalinin güney kanadına karşılık gelmekte ve faylı bir yapıya sahip olması nedeniyle oldukça belirgin bir relief oluşturmaktadır. Dağın faylı olması birikinti yelpazesinin oluşumuna zemin hazırlayan en önemli etkendir. Karakaya barajının yapılması ile birlikte değişen yerel taban seviyesi, Bekirhüseyin Deresi’nin aşındırma ve biriktirme faaliyetlerini etkilemiştir.

Kadıköy birikinti yelpazesi, Karakaya Barajı’nın yapımına kadar, tamamını mera alanlarının oluşturduğu ve köylüler tarafından pek kullanılmayan bir alana karşılık gelmekte iken 1986 yılı itibariyle, öncelikle, mera vasfının yitirildiği tespit edilerek kazanılan yerleşme alanına Kadıköy’ün taşınması, sonraki dönemde ise köyün batısında bulunan meraların, bahçe oluşturulması için köylülere dağıtılması ile büyük farklılıklar yaşanmıştır.

Kadıköy’ün yer değiştirmesi nedeniyle daha önce mera olarak kullanılan alanlar ile taşkın sahalarının tarımsal arazi olarak ekonomiye kazandırılmış olması önemli bir sonuçtur. Yine daha önce tarımsal açıdan kullanılmayan bu tip arazilerin üretime yönelik olarak, özellikle de kayısı plantasyonları şeklinde planlanması, gerek yöre ve gerekse bölge ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır.

Bu alandaki uygulamaların devlet eli ile planlı bir şekilde yapılması, Kadıköy ve üzerinde bulunduğu yelpazenin çevresine göre oldukça farklı ve düzenli bir görünüme kavuşmasını sağlamıştır. Dikkat çekici değişimlerin yaşandığı bu jeomorfolojik birim, coğrafyacı ve diğer yerbilimcilerin de katkısıyla, benzer özellikleri taşıyan alanlardaki yerleşmelerin planlanmasına örnek oluşturabilir.
 

Yazarın Diğer Yazıları