31 Mart yerel seçimleri nedeni ile CHP ve PKK'nın siyasi uzantısı DEM arasında sıkı pazarlıklar yapıldı.
CHP, DEM'in bazı yerlerde aday çıkarmama karşılığında,
Belediye meclis üyelikleri ve belediye başkan adayı çıkarmayarak DEM'e bıraktı.
Bunlar seçim sürecinde çok konuşulacak.
Benim asıl dikkatimi çeken ise Mersin iline bağlı Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde CHP aday çıkarmayarak burada DEM'in adaylarını destekleme kararı alması.
Peki neden bu iki ilçe?
Bu iki ilçenin ne önemi var?
PKK'nın bağımsız Kürdistan hayali malum.
Bu hayaller içinde Türkiye'nin doğu ve güneydoğusu, Suriye ve Irak'ın kuzeyi ve İran'ın batısı yer almaktadır.
PKK'nın bu hayalleri ile Siyonizmin büyük İsrail hedefleri yani Arzı Mevud ile aynıdır.
PKK'nın kuracağı sözde devletin bir amacı da Akdeniz'e çıkış sağlayacağı bir bölge oluşturmaktır.
Kuzey Suriye'de sözde kantonları birleştirerek kuracağı devletin hedefi Hatay'ın alt tarafından Akdeniz'e komşu olmak buradanda Mersin'e ulaşmaktır.
Ama Türk devleti bu hain planı çok iyi gördüğü için Suriye sınırımızda yaptığı operasyonlar ile bu hayalleri yok etti.
Ancak onların hayalleri ve inançları devam ediyor.
Akdeniz'e inme hayalleri içinde Mersin çok önemli bir konuma sahip.
PKK ve arkasındaki güçler planlı bir şekilde yıllardır özellikle Güneydoğu'daki Kürt kökenli vatandaşlarımızın Mersin'e göç etmesini sağlamaktadır. Bugün Mersin'de önemli miktardaki Güneydoğudan göç eden vatandaşlarımız vardır.
Gelecekteki hedeflerine ulaşmak için Mersin'de demografik yapıyı değiştirmek istemektedirler. Suriye'nin kuzeyinde yaptıklarını Mersin'de de yapmaktadırlar.
İkinci olarak Mersin'in Akdeniz ve Toroslar ilçeleri, Akdeniz'e komşu olan iki ilçedir.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de ki en büyük limanı Mersin'in Akdeniz ilçesindedir. Ayrıca bu liman Ortadoğu'ya giriş ve çıkışlarda ve ticari faaliyetlerde stratejik bir konuma sahiptir.
Mersin'e sahip olmak demek doğu Akdeniz'de hak sahibi olmak demektir.
Aynı zamanda Türkiye'nin "mavi vatan" doktorinine karşı bir projedir.
CHP de dört dönem milletvekilliği ve kültür bakanlığı yapmış olan İstemihan Talay'ın kamuoyu ile paylaştığı duyurunun bir bölümünde bu olayın ciddiyetini şöyle anlatmaktadır.
"HDP'nin devamı olan DEM partisinin CHP ile uzlaşmak için yüzlerce ilçe arasında, Akdeniz ve Toroslar ilçelerini şart koşmaları basit bir seçim stratejisi değildir.Mersinde emperyalist hayallerin kaldığı yerden devam ettiğinin açık bir göstergesidir.
Burada kabul edilmesi mümkün olmayan durum,büyük Atatürk'ün kurduğu CHP'nin bugünkü yöneticilerinin koltuk uğruna bu iki ilçemizi DEM'e peşkeş çekme kararı almaları ve Mersin'i emperyalist hayallere teslim etmeleridir."
CHP, her zaman yaptığı gibi kısa vadeli çıkar ve menfaatleri için ülkemizin milli güvenliğini tehlikeye atmaktan çekinmemektedir.
PKK ve siyasi uzantıları ülkemizin bekası için tehdit unsurudur.
Üzülerek söylemek gerekirse CHP'nin, PKK'nın siyasi uzantıları ile ittifak ve işbirliği yapmaları da milli güvenlik sorunudur.
Başta CHP'li Atatürkçü seçmenler olmak üzere tüm seçmenler, Atatürk'ün dediği "Mersin'liler, Mersin'e sahip çıkınız" sözünü unutmadan emperyalist oyunları bozmalıdırlar.
