Cemil TURGUT

Elazığ İnsanı Bir Siyasetçi İstiyor

Cemil TURGUT

Seçim atmosferine girdiğimiz şu sıralar adaylar da yavaş yavaş arz-ı endam etmeye başladılar. Ancak bu defa Elazığ halkı Ankara’da daha farklı bir siyasetçi profili görmek istiyor.

Birebir sohbet ettiğimiz Elazığ insanından edindiğimiz intiba; Elazığ için siyaset yapacak insanda artık klasik siyasetçi niteliklerinin çok da fazla işe yaramadığı şeklinde.

Elazığ insanı; bilgili birikimli, donanımlı, vizyon sahibi, dürüst, yalan söylemeyen bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; sohbeti tatlı, hitabeti kuvvetli, bakış açısı isabetli bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; seçildikten sonra civcivin dönüp içinden çıktığı kabuğa bakarak “cık” demesi misali içinden çıktığı toplumu küçümsemeyen, o topluma sırtını dönmeyen bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; vatandaşının problemiyle yürekten ilgilenen, küçük kâğıtlara ya da kibrit kutularına sorunları yazıp uzaklaştığında çöpe atmayan bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; meclisteki ofisinde insanları dinleyip, yanlarında ilgili bürokratı arayan, vatandaş gittikten sonra tekrar bürokratı arayarak “boş ver” önemli değil demeyen bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; kötü günde kendisini ilk terk edecek etrafındaki yalakalarla değil, her zaman gerçek vatandaşların yanında olduğu bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; yolsuzluklara bulaşmayan, seçildiği dönemde mal varlığı sonraki dönemlerde kat be kat artmayan bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; sadece kendi bölgesine dönük değil Elazığ’ın her tarafıyla ilgilenen bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; “bu seçmenler nasıl olsa bana oy verir, daire amiri ve diğer bürokratları bana oy vermeyenlerden seçeyim de hem bana rakip olmazlar hem de bir daha ki seçimlerde onların da oylarını alayım” demeyen bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; iktidar politikaları sonucu Elazığ’a yapılan hizmetleri iki de bir “ben yaptım, ben getirdim, ben olmasaydım bunlar yapılamazdı” gibi ifadelerle kendisi yapmış gibi göstermeye çalışmayan bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; kimsenin gitmeyeceği yerlere devletin milyarlarca lirasını heba ederek “nasıl olsa benim bölgem” deyip toplu konut ve benzeri anlamsız yatırımları yaptırmayan, gerçek ihtiyaç sahiplerine bu tür hizmetleri önceleyen bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; Elazığ’a ayak basar basmaz, ihale veya başka işlerde tabir yerindeyse ona gebe kalabilecek bilmem hangi işadamı yahut müteahhidin sofrasına koşmayan bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; partisine gerektiğinde muti, ama gerektiğinde de siyasetine mal olacak olsa bile aslan kesilecek, doğruları söyleyebilecek, makul ve mantıklı eleştirilerde bulunabilecek bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; “acaba bu müdürü ya da şefi nereye süreyim ki, yerine akrabam olan müstahdemi müdür ya da şef yapabileyim” demeyecek bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; başta mülki amirler olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşların idarecileriyle uyumlu çalışabilen, ehliyet ve liyakate önem veren bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; seçilmeden önce birlikte oturup kalktığı insanlara selamı sabahı kesen değil, onlara ve dahi halka yüksekten bakmayan, alçak gönüllü, kibar, yeri geldiğinde toplu taşıma araçlarında yolculuk yapan, vatandaşı dinleyen bir siyasetçi istiyor.

Elazığ insanı; hem siyasi gücünü hem de dostluklarını kullanarak, özellikle büyük şehirlere yatırım yapan iş insanlarını, Elazığ’a yatırım yapmaları konusunda ikna eden, böylece kahve köşelerinde iş bekleyen gençlere iş kapısı açan bir siyasetçi istiyor.

Siyasetin en çok konuşulduğu yerle olan; berber (şimdilerde kuaför oldu artık) terzi, kıraathane, çay ocağı, çay bahçeleri ve parklar ile toplu taşıma araçlarında, gazetecilik refleksiyle yaptığımız gözlemlerimizin sonucu Elazığ insanı böyle bir siyasetçi görmek istiyor. Daha sonraki seçimlerde de bu kriterlere önem verecek gibi gözüküyor. Siyasetçi adaylarımızın kendilerini bu kriterlere göre test etmesi yerinde olur kanaatimizce. Artık Elazığ insanı; Elazığ’a hizmet etmeyi düşünenlerde yüksek performans arıyor bizden söylemesi.  
 

Yazarın Diğer Yazıları