Tarih ilmi, ‘zihni açar’ İnsanı, ‘ufuk sahibi’ yapar.
Geçmişle daha verimli bağlar kurmasını sağlar.
Her ilmin, bir tarihi vardır.
30 Eylül 1399 tarihi- “1V. Henry İngiltere Kralı oldu.”
Türk Basınında da, İngiliz Kraliçe’si 11. Elizabeth’in ölümü geniş yer aldı.
Yerine Kral olan 11l. Charles hakkında da, ‘yazılar kaleme alındı’
Burada şunu görmekteyiz, “İngilizler geleneklerine düşkün bir millet!”
İngiltere Krallığı unvanını 774 yılında üstlenen ilk hükümdar, Mercia Kralı olan ‘Offa’dır.
1.248 yıl devam eden/ sürekliliği olan bir gelenek…
Atatürk ile Oscar Wilde’nin birbirini tamamlayan önemli sözleri vardır;
Oscar Wilde, “Herkes tarih yapabilir ancak, sadece büyük bir adam tarih yazabilir!”
Atatürk, “Büyük ve tarihi olayları, ancak büyük uluslar yaşayabilir.”
Bu milletin müthiş bir tarihi ve o tarihi yazan, ‘müstesna kahramanları…’
30 Eylül 1517 Tarihi- “Oruç Reis, Cezayir Zaferini elde etti”
Fetihlerle doğmuş, fetihlerle büyümüş kahramanlar…
“Oruç Reis, Barbaros (Hızır), İlyas, İshak…” dört müstesna kardeş!
Şunu iyi biliyoruz, “Oruç Reis ve Kardeşlerin iyi bir eğitimden geçtiğidir!”
O dönemin güçlü denizci devletlerinin dillerini öğrenmeleridir.
Bunlar, “İtalyanca, İspanyolca, Fransızca ve Rumca…”
Oruç Reis, kıvrak zekâsı, cesareti ve girişimciliği ile bilinir…
Deniz ticareti ile zenginleşerek, ‘gemi sahibi…’ olurlar.
Oruç Reis’in iki yıl sürecek esaret yılları vardır.
Esaretten sonra büyük bir azimle yükselişi vardır.
Onun Cezayir’i fethi ve burada bir devlet kurması…
Bir savaşta sol kolundan ağır yara alması ve bu kolunun dirseğine kadar kesilmesi…
Tek koluyla denizlere açılacak, zaferler kazanacaktır.
Oruç Reis’in, ‘Endülüs Emevilerine olan yardımı…’ takdire şayandır.
On binlerce Müslümanı, İspanya’dan Kuzey Afrika’ya taşıyacaktır.
Kardeşleriyle birlikte, “Kuzey Afrika’yı istilacılara karşı koruyacaklar!”
Ömer Hayyam, “Tarih, kâinatın vicdanıdır!” diyorlar.
Tarihi iyi bilenler, “Kuzey Afrika’nın temellerinin nasıl atıldığını da iyi bilirler!”
Sallust, “Aydınlatıcı çalışmaların en iyisi, tarihtir.”
30 Eylül 1520 Tarihi- “Kanuni Sultan Süleyman 10. Osmanlı Padişahı olarak tahta çıkacaktır!”
Tarihçiler, “16. Asrı, Türk Asrı olarak!” tanımlarlar.
Batı Dünyasında, “Muhteşem Süleyman!” olarak anılır.
46 yıl süren Padişahlık Döneminde, “13 önemli sefere çıkacaktır!”
Saltanatının, “10 yıl bir ayı…” neredeyse tamamen seferlerde geçecektir.
Kanuni, “imparatorluğu doğal sınırlarına taşıyacaktır!”
14 milyon 893 bin km2 bir büyük Coğrafya…
Muhibbi mahlasıyla yazan güçlü bir şair ve mütefekkirdir.
Sokullu, Mimar Sinan, Barbaros Hayrettin Paşa, Piri Reis,
Ebu Suut Efendi, Baki vesaire bu dönemin şahsiyetleridir.
Kanuni Sultan Süleyman’ın halk arasında da bilinen sözü;
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi.
Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.
Saltanat dedikleri bir cihân kavgasıdır.
Olmaya baht ü saadet dünyada vahdet gibi.”
F. Calloge, “Tarih bir bilimdir. Orada da ruh ve düşünce, tenkit ve yöntemler vardır.”
30 Eylül 1930 Tarihi- “İlk Türk sivil pilotlardan ‘Vecihi Bey’ kendi yaptığı uşağıyla Göztepe’den Yeşilköy’e uçtu.”
Vecihi Hürkuş’un hayat hikâyesi anlatılırken, (1896- 1969) Türk pilot, mühendis, girişimci, Türk Havacılık tarihinin en önemli ismi olarak geçer.
Türkiye’nin ilk uçak tasarımcısı, üreticisi. İlk yerli uçağı üreten şahsiyettir.
O, birinci Dünya Savaşına katılmış… Bir hava savaşında, bir Rus uçağını düşürmüştür.
Vecihi Hürkuş, İnönü ve Sakarya Meydan Savaşlarına da katılacaklar. Savaşın ilk ve son uçuşunu yapan pilotumuzdur.
O kendi alanının müstesna bir kahramanıdır.
1930 tarihinde, ilk Türk sivil uçağını inşa edecek. İlk uçuşunu da, 27 Eylül 1930 tarihinde, “Kadıköy Fikirtepe’de yapacaktır!”
1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları’nı kuracaktır.
30 Eylül 1960 Tarihi- Devlet Planlama Teşkilatı Kuruldu.
Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını planlı bir şekilde yürütmek için kurulan,
1960-2011 yılları arasında faaliyet gösteren önemli bir kurumumuz.
Başta Turgut Özal olmak üzere çok önemli şahsiyetlerin bu kurumda büyük hizmetler ürettiklerini biliyoruz.
Kazım Paşa tarih için şöyle der; “Bir çınar için toprak altındaki kökleri ne ise ve bu kökler kurudukça çınar nasıl kurumaya başlarsa- bir millet için tarih odur.
Tarihini bilen millet, kökü sağlam çınar gibidir.”
En yakın tarihimizden tutunuzda, ‘uzak tarihimizi de bileceğiz’
Tarih, geleceğe ışık tutar.
