Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Sağlam Bir Duruş

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Akli olarak, fikri olarak, zihni olarak ve her alanda, “Sağlam bir duruş…” sergilemeliyiz.
Tevbe Suresi 23 ayette şöyle buyrulur;
“Ey iman edenler! Eğer imana karşı küfrü (tercih edip) seviyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (dahi gerçek) dostlar edinmeyin! Artık içinizden kim onları (o halde iken gerçek) dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.”
İman da; insanı kâmil manada koruyan/ onu yücelten bir tefekkür iklimi vardır. 
Sevgi, ‘bizlere imani bir rotayı gösterir…’ 
O rotada, ‘hak ve doğruluk, ölçü, terazi ve dürüstlük, adalet ve eşitlik, iyilik ve güzellik, ihlas ve irfan, sulh ve salâh velhasıl erdemli bütün vasıflar…’ 
Tevbe Suresi 18 ayette şöyle buyrulur;
“Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı hakkıyla eda eden, zekâtı veren ve Allah’dan başkasından korkmayan kimseler imâr eder; işte hidayete erenlerden olmaları umulanlarda onlardır!”
Camiler/ Mescitler her biri, ‘Kâbe…’ hükmündedir. Bizler, Mekke’yi de, “şehirlerin anası!” olarak biliriz. Camiler/ Mescitler, elbette ki, ‘fitneden, fesattan her türlü riyadan korunacaktır’ 
“Mezar taşına, altı Şubat yazılı
Garibin aşına gurbet kazılı
 Hayat ümit ve korku arası;
İslâm boyası ümitle bezeli!”
Bizim inancımızda, ‘ümitsizlik…’ kesinlikle yoktur. 
Bizim inancımızda, ‘atalet ve miskinlikte…’ yoktur.
Her hâlükârda, ‘çalışmayı, üretmeyi, adaleti tavsiye eder…’
Bakara Suresi 268 ayette şöyle buyrulur;
“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size çirkin işleri emreder. Allah ise size, kendisinden bir mağfiret ve bir ihsan va’d ediyor. Allah, Vasi (lütfu geniş olan)dır, Âlim (hakkıyla bilen)dir.”
“Sabrın iki kanadı; sükût ve vakar
“Su boğar insanı, ateşse yakar”
Vuslatı adımlar bütün yüreğim!
Halden hale döner, Mevla’ya akar”
Bütün felaketlere karşı, sıkıntılarımıza, ezalara karşı, ‘sabır en büyük cihadımız’ 
“Kibir; kabir azabı kadar fena!
İyilerle vahdet vuslata sena
Birlik içine düşmesin ikilik;
İkilik, zehir kusan kör bir belâ!”
Şeytanın cennetten kovulmasının en büyük sebebi, ‘kibirdir…’ 
Şeytanın vesveselerinden ve nefsin sultasından kendimizi ve neslimizi koruyacağız!
Kibrin zıddı nedir, ‘mütevazı/ yani alçakgönüllü olmaktır…’
Bizlere musallat olan/ hayatı bizlere zehir eden, ‘ikilik belâsıdır’ 
Bu milletin asıl afeti, ‘bir ve beraber olma şuurundan kopuşudur…’ diyebilirim.
Şu günlerde en büyük ihtiyacımız/ veya emelimiz ne olmalıdır; “infak/ yani yardımlaşma…”
Enfal Suresi 73.ncü ayette şöyle buyrulur; 
“İnkâr edenlerde birbirlerinin dostlarıdırlar. Eğer siz bunu (birbirinizle yardımlaşmayı) yapmazsanız yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesad olur!”
 Düşünebiliyor musunuz?  Deprem büyük bir afet, yıkım, felaket ve aynı zamanda bizimde millet olarak imtihanımız! Allah’a hamd olsun öyle bir duruş sergileniyor ki, ‘âleme örnek oluyoruz’
Sadece Elâzığ Şehrinden bir misal vereyim. Elâzığlı hemşerimin evi hasarlı… O hemşerim öyle bir ruhla hareket ediyor ki, “kendi evinin hasarlı oluşunu düşünmüyor! Komşu vilayetimizin mağduriyetine koşuyor… Öyle ki, canla başla bir çaba/ bir emek/ bir yardımda ben edeyim düşüncesinde! 
Burada, bu atmosferde, Çanakkale ruhunun canlandığını hissettim! 
“Her Allah’ın günü yıldızlar kayar
Derviş gönüllü yiğitler ararım!
Her mevsim kendine göre gün sayar
Kışın soğuğunda bahar ararım!
Keder, tasa boğdu dört bir yanımı
Günleri salıncak gibi sayarım!”
Yazımızın başlığına, “Sağlam Bir Duruş!” dedik. 
Bu duruşta, imrenilecek bir vakar görüyoruz. 
Milletimin sağduyusunda o kadar engin bir ufuk/ veya ufuk ötesi var ki, ona hayranım!
2023 Yılına bu milletin, ‘hüzün yılı…’ diyeceğiz. 
Gözyaşında, sessiz bir çığlığın ve hamiyetli bir yakarışın olduğunu söylemek isterim.
“Derdini paylaşmayan gamsızlar
Çiğner mazlumun gamını vatansızlar
Namerde elverme, gönül bağlama
Bağımızı koparır imansızlar!”
Bizim bağımız, ‘gönül bağı…’ O bağın içerisinde, bir milletin tarihi tefekkürünü düşünüyoruz.
Tarihimize destanlar, efsaneler kazandıran bağ da, ‘gönül bağıdır…’ 
“O nefis; hem dostum, hem düşmanım!
Beni kurtaracak sade imanım!
İçimdeki fırtınalara sordum?
Sükût nedir, ‘hak dostudur’ dermanım”
Derdimize derman, hak dostu olmaktır. Gerisi, lâf-ı güzaftır.
Enfal Suresi 27-28.nci ayette şöyle buyrulur;
“Ve bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız (sizin için) birer imtihandır, büyük mükâfat ise Allah katındadır.”
“Ey iman edenler! Allah’a ve Resulüne ihanet etmeyin! Hem siz bile bile emanetlerinize de hainlik etmeyin!”
Duruşumuz, ‘emanetleri korumak…’ Ve dahası, ‘emanetleri ehline vermektir’ 
Temel prensibimiz ne olacaktır, ‘insanı ve hayatı korumak…’  O halde, ‘ideal bir duruş’ sergilemekle mükellefiz. 
 

Yazarın Diğer Yazıları