Sabır kavramı üzerinde hiç düşündünüz mü?
Özelikle günümüzde, ‘felaketlerin’ birbirini takip ettiği asrımızda!
Bir Veli insan ne der, “Sabır Üçtür”
“Günahlardan nefsini çekip sabretmektir. Bu sabır takvadır.
İkincisi, Musibetlere karşı sabırdır. Bu sabır, Allah’a tevekkül ve teslimdir
Üçüncüsü, İbadet üzerine sabırdı!”
Akla gelen soru şudur, “acaba sabır, boyun eğmek midir?”
Hayır, tam aksine, “sabır, mücadele etmektir!”
Sabır öyle her babayiğidin işi değildir. Birazda, ‘yürek lazım!’
Sıkıldığımızda, daraldığımızda, eza çektiğimizde; “Ya Sabır!” deriz
Sığınacağımız bir liman vardır, elbette!
“iman iki kısımdır, yarısı şükür yarısı sabırdır.”
Hayatımızı bütünüyle kuşatan, sabrın sözlük anlamı nedir?
“olacak ya da gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme”
“öfke doğuracak bir şey karşısında bile öfkelenmeme durumu”
Sabır için, ‘hayat iksiri’ diyebiliriz! Sabır sizlere, ‘direnci’ öğretiyor.
Sabır, kötülüklere karşı kalkan,
Sabır, takvadır, tevekkül ve teslimiyettir. Metanettir. Nefsi islahtır,
Sabır, selamettir, tevazudur, şiddetten kaçınmaktır.
Sabır, hiddetten ve öfkeden kendini alıkoymaktır, kalbi huzurdur!
Sabır, gözyaşıdır! Hayatı bütün yönleriyle okumaktır. ‘en büyük cihattır’
A.Hamdi Tanpınar, “Sabırla yapılan her iş, ancak sabırla tadılabilir!”
Mevlana, “Sabret ki her şey hissettiğin gibi olsun. Sabret ki her şey gönlünce olsun.”
Hissetmek, dokunmak, duygu yüklemek… Bunlar tamamen sabırla olur!
Sabır, hayatı güzelleştirdiği kadar, anlamlaştırır da!
Oruç ibadetinin en önemli yanı/ veya bizlere olan öğretisi nedir?
“Sabrı…” öğretiyor!
Şemsi Tebrizi, “İlim üç şeydir; zikreden dil, şükreden kalp ve sabreden beden…”
Hayatı, ‘acele edenler’ değil; ‘sabredenler’ kazanır!
Bakara Suresi 45. Ayette şöyle buyrulur; “Sabır ve namazla yardım dileyin.
Bu, şüphesiz, huşu duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dür”
Huşu içerisinde ibadet bile, ‘sabrı’ gerektiriyor!
Kendinizi, bütünüyle vereceksiniz/ onunla yoğunlaşacaksınız!
“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışınız!”
Her ikisinde de, ‘sabır’ Her ikisinde de, ‘nimetlere şükür’ vardır.
Hayat, içerisinde acılarla sevinçleri bir arada yaşadığınız serüvendir!
O hayat yolculuğunu, Kur’an çok güzel anlatır;
“Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele!” (Bakara, 155)
Sabır, ‘hayatın her türlü cilvesine’ dayanma gücünü göstermedir!
Hz. Ali(kv), “Kendini güçlükler karşısında sabretmeye alıştır; Çünkü haksızlık karşısında hak için sabretmek en iyi ahlaktır”
Bu milletin tarihini okuyanlar, ‘sabır dersini de…’ almış olurlar!
Batı Trakya’dan Kafkaslara, Doğu Türkistan’dan Filistin’e,
Karabağ’dan Kırım’a-Kerkük’e…
Ne kadar, ‘ağır bir ders’ Hiç korkmayınız, sabrınızla âleme meydan okuyunuz!
“Allah sabredenlerle beraberdir” (Bakara, 249)
Necip Fazıl’ın o güzelim “Sabır” şiirinden;
“Sabrın sonu selamet/ Sabır hayra alamet
Belâ sana kahretsin/ Sen belâya selâm et”
Ali İmran Suresi 200. Ayette şöyle buyrulur;
“Ey iman edenler, sabredin ve sabırla yarışın.
(sınırlarda) nöbetleşin. Allah’tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz”
Sabır, Kur’an da; ‘sıklıkla tavsiye’ ediliyor!
Bir batılı, “Sabır, bilgeliğin arkadaşıdır” der.
İlim tahsilini bilirsiniz, ‘uzun ve ince bir yoldur’
Ancak, ‘sabırla merdivenleri tırmanabilirsiniz’
Lew Tolstoy, “Sabır ve zaman; işte benim bahadır askerlerim.”
Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye nasihatinde da, ‘sabır’ vardır;
“Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz,
Şunu da unutma, insanı yaşat ki devlet yaşasın”
Sabır, ‘boyun eğme’ olarak tanımlanmasın
Aksine, “sadır mücadelenin ta kendisidir!”
Sabır, ‘sükûtun feryadı’
Al-i İmran Suresi 17. Ayette şöyle buyrulur;
“Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler,
İnfak edenler ve ‘seher vaktinde’ bağışlanma dileyenlerdir”
Sıklıkla okuduğumuz Asr Suresi 3. Ayette;
“Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar,
Birbirlerine hakkı tavsiye edenler.
Ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka”
Bu hayat bizlere, ‘sabrı öğretti’
Sükûnetimiz belki de, ‘sabrımızdan’ kaynaklanır
Sabrında, “gizli ve örtülü bir çığlık olduğunu…” söylemek isterim.
Sabır insanlar için en köklü tedavi metodudur!
Ümitsizliğe hiçbir zaman kapılmadım!
Ümitsizliğin yangına döndüğü bir ülke düşünemem!
Tarihte, “Moğol İstilasını, Haçlı Seferlerini…” defalarca okuyunuz!
O seferleri, O istilaları, “köksüz bitki olarak anılan ‘OTA’ benzetirim!
Otun bir başka özelliği nedir, “rüzgârın estiği yönde eğilir!”
Bu milletin, tarih boyu her zorluğa rağmen, “sabrına hayranım!”
Sabır, bizleri bir araya getirebilecek yegâne güçtür!
Sözün özü, “kimliğimizle birlikte gücümüzü görelim!”
