Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Orta Doğuda Petrol Savaşı

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

“Orta Doğu! İngilizlerin ürettiği bir kavram…
Ada Devleti kendilerine uzaklığına göre bu kavramları kullandılar; 
Orta Doğu, 19. yy’dan itibaren insanlığın hafızasına yerleşmeye başladı! 
İngilizlerin/ veya Batı Dünyasının bakışında Doğu kavramı;
Uzak Doğu, Yakın Doğu, Orta Doğu gibi kavramlar,
Siyasi literatürde yerlerini almışlardır.
Tekrar ediyoruz, İngilizler, bu kavramların asıl mucididir!
İngilizler bu kavramlar üzerinde, ‘dama taşı’ gibi oynamışlardır…
İngilizler, Hindistan ve Çin ülkelerine, ‘Uzakdoğu’
Osmanlı ülkelerine, ‘Yakındoğu’
Yaşadığımız bu bölgeye de, ‘Ortadoğu’ adını vermişlerdir!
***        
Dünyanın toplam yüzölçümü, ‘510 milyon km2’
Bu yüzölçümün 4/3’ünü denizler oluşturuyor, ‘361 milyon km2’
Ve kara kıtalar, dünya arzının 4/1’ini yani ‘149 milyon km2’
149 milyon km2’nin ise 5/4’ü aşırı sıcak ve soğuk bölgelerden oluşuyor, ‘120 milyon km2’
İnsanlık nüfusunun yoğunlaştığı, ’30 milyon km2’ ki bunlar arasında; 
ABD, Avrupa, Ortadoğu, Yakın ve Uzakdoğu sayılabilir…
Dünya arzına şöyle bir baktığımızda,
Ortadoğu Bölgesinin Kuzey Yarısının mümbit topraklardan oluştuğunu görüyoruz…
Güney yarısı, tamamen petrol havzasıdır… 
Dünya Petrollerinin yüzde 70’leri buradadır…
Ve dolayısıyla, Ortadoğu ‘dünyanın çarpan kalbi’ gibidir!
Başta İngilizler olmak üzere, Ortadoğu batının bulduğu bir kavram olduğu kadar,
 Son bir asrın kuşatma altına aldığı bir coğrafyadır… 
Bu coğrafyada küresel komplo senaryoların geliştirildiğini özellikle söylemek isteriz…
O senaryolar bütün çirkinlikleriyle/ kanlı tuzaklarıyla devam ediyor!            
***
18 ülkeden oluşan Ortadoğu ülkelerinin toplam yüzölçümü, ‘5.178 bin km2’dir.
Bu tanıma göre Orta Doğu ülkeleri;
Türkiye, Suriye, Irak, Katar, Kıbrıs, Ürdün, İsrail, 
Lübnan, İran, Filistin, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, 
Umman, Kuveyt, Bahreyn, Yemen ve Mısır'dır.
ABD, Ortadoğu Bölgesinin sınırlarını, Kuzeybatı Afrika Kıyılarından başlatır 
Ve Pakistan’a kadar geniş bir interland alanının içerisine taşır! 
Tabiatıyla bütün bu coğrafyada var olan,  gözleri kamaştıran yer altı kaynaklarıdır… 
Bunlar arasında; Petrol, Uranyum, Doğal Gaz önemli yer tutar…
***                
İngiltere’nin,  Ortadoğu’ya bakışını öncelikle kendi tarihiyle, 
Kendini beğenmiş hırslarıyla son dönemin iki önemli ismi; 
Çörçil’le, Lavrensle bilirim!
Çörçil, Avam Kamerasında yaptığı bir konuşmasında; 
“Şu elimde gördüğünüz kitap nedir biliyor musunuz? 
Bu kitap Türk’ün iman ederek bağrına bastığı 
Ve yüzlerce yıldır bununla bizi mağlup ettiği kutsal kitap Kuran’dır… 
Hepimiz gördük ki, Türkler kitaba bağlı kaldığı,
 Ve onun hükümleri ile iman ettiği müddetçe bizim onlara üstün gelmemiz imkânsızdır.”
İşte, tarihi İngiliz politikası burada ‘şer ittifakını’ kuracaktı… 
Türk’ün manevi iklimine asıl fesat tohumlarını atmak için Lawrensleri yetiştirecekti!
Müslüman Türk’e, ‘emperyalist…’ diyebilecek kadar ileriye gidebilecek,
 Bu coğrafyada kendi içimizde, ‘haysiyetsiz bir kimlik’ ortaya çıkaracaklardı! 
Kirlenmişliğin bu kadarı olur muydu? 
Son bir asır, bu millete neleri yaşatacaktı! 
***                

Dünyada en fazla konuşulan diller sıralamasında; 
Çince, İngilizce, İspanyolca, Hintçe, Türkçe, Arapça, Portekizce, 
Bengalce, Rusça, Japonca sayılabilir…
Tarihte, 16. ve 17. yy Türk Asrı olarak isimlendirilir… 
Hoşgörünün, adaletin, eşitliğin, insanı yücelten bir anlayışın,
 Türk’ün hâkim olduğu coğrafyada, ‘huzuru çimlendirdiğini’ tarih bizlere anlatıyor! 
Türk dilinin ve Türkçe’nin zarafeti, inceliği, sadeliği;
 Coğrafyanın içinde dolaşan kan damarlarına kadar aksettiğini görüyoruz…
İngilizce, ‘güneş batmayan coğrafyasında…’ sömürge dili olarak algılanmıştır! 
Buradaki tasnifi tarihçilerin çok iyi yapmaları gerekiyor…
***                
Türklerin tarihte kurduğu dört büyük İmparatorluktan biri olan,
 Selçuklu Devletinin 12 milyon km2’yi bulan sınırları Batı’da; 
Eğe ve Akdeniz Sahillerine, Kuzey’de; Aral Gölü, Hazar Denizi, Kafkasya, Karadeniz’e, 
Güney’de; Arabistan dâhil Umman Denizine kadar uzanıyordu…
“Selçuklu devletlerinin 12 milyon kilometrekarelik coğrafya üzerinde,
 300 yıl hüküm sürmüştür. 
Bugün, günümüzde Selçuklu  devletlerinin hüküm sürdüğü coğrafya üzerinde,
 İrili ufaklı 28 ülke bulunmaktadır. 
Bu devletlerin her birinde Selçuklu döneminden önemli izler taşır.  
Maveraünnehir ve Mezopotamya’yı içerisine alan,
 Bir büyük İlim, Kültür, Sanat ve Medeniyet Coğrafyası… 
Harezm, Horasan, İran, Irak, Suriye, Anadolu bu coğrafyanın sınırları içerisindedir…
Bir büyük Medeniyet Coğrafyası…
Osmanlı ne yapıyor; Üç kıtayı birbirine yaklaştırıyor!
Bugün Osmanlı Coğrafyası üzerinden, 70’in üzerinde ‘devlet doğuyor…’
***            
Bir büyük sır vardır, Maveraünnehir… 
Anadolu’yu mayalayan Türkistan’ın gönlü oradadır!
O sırrı taşıyan fatihler, fakihler, hikmet sahibi âlimlerdir…
Yazar ne diyor; “ Nehir, yetkin insanın simgesidir. 
Geçtiği toprakları bereketlendiren, Dicle, Fırat ve Nil, 
Dünyanın kalbi olan Kâbe'nin çevresindeki kozmik dairede dolaşır. 
Biri Horasan, diğeri Elazığ'dan doğar ama kaynağı cennettir.
Cennet, hakikattir. Hakikat hikmettir. Hikmet huzurdur. 
Huzur ise ancak O’na katılmakla olur. 
Biri, Ceyhun diğeri Seyhun. Biri Arapça, diğeri Farsça öteki Türkçe ’dir. 
Biri, Buhari, diğeri Hemedani, öteki bu toprakların bilgesidir.”
Anadolu’ya bilgelik yağmuru, Maveraünnehir Sancağından akıyordu… 
O sancak, Horasan Erenlerinin ellerinde bir büyük nehir olacak,
 Ve deryalara doğru şiddetle akacaktı!
Uhut Dağı, bir ahitname olacaktı… 
Bir kutlu neslin elinde yürüyecekti… 
Yesevi’de, Türkistan ve Hikmet Deryası billurlaşacaktı… 
Damlalar, Somuncu Baba’dan, Hacı Bektaşi Veliden,
Nice erenlerin alınlarından süzülecekti…
 O damarlar Taşkent’te, Buhara’da, Semerkant’ta, Fergana’da,
 Bizlere arzın yüreğini çağrıştıracaktı!
Ortadoğu Kavramı, üzerinde titreyeceğimiz bir kavram…
O kavramla birlikte,  ‘gönül coğrafyamız’ hafızalara gelecektir.
O coğrafyanın manevi kökleri, 
Şefkat damarlarıyla Anadolu’dur…
***
Ortadoğu'da petrol ve bitmeyen savaşlar
Churchill, 1936’da Avam Kamarası’nda 
“bir damla petrol, bir damla kandan daha kıymetlidir” diyebilecekti...
Ortadoğu’nun kaderi, “bu bölgede petrolün bulunmasıyla değişir!”
Son bir asrın kavgası, “petrol savaşıdır!”
Abdülhamid’in çıkardığı petrol haritası önemlidir!
O harita üzerinde ‘aydınlarımızın durmasını isterim’
Bölgede terörün en önemli sebebi, ‘petrol savaşıdır’
1900’lü yıllarda; 65 noktada petrol tespit edilir;
Diyarbakır, Mardin, Bismil, Hazro Çayı, Sinan, Batman Çayı, 
Dicle, Midyat, Bedran, Bitlis Suyu (çayı), Tulan, Siirt, Botan Çayı, Habur, 
Dehuk, Zaho, Habur Çayı, Hakkâri (Çölemerik), Ahmediye, Bisan, Alkuş,
Akra, Büyük Zap, Reyanduz, Musul, Karakuş, Nemrut, Fındık, Cizre,
Küçük Zap, Erbil, Köysancak, Altınköprü, Şargat, Hamrin Dağı, 
Kerkük, Taşhurmatı, Tavuk, Karadağ, Süleymaniye, Aksu, Meydani
Kefri (Salahiye), Deli Abbas, Tikrit, Samara, Haso Çayı, Narbin Suyu, 
Diyale Suyu, Ramadi, Felluce, Mendeli, Bakuba, Kazmiye, Bağdat, 
Museyyeb, Hılle, Kerbela, Hit, Fırat, Anah, El- Kadim, Ebu Kemal, 


 

Yazarın Diğer Yazıları