Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Manas'tan Bir Sıla-I Rahim

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Manas Gönül Evi’ne uğradınız mı?
Sizleri bilemem, benim nazarımda; “Elâzığ Şehrinin Edebi Mahfili!”
Huzur İş Merkezi 5. Kat…
Kapısından içeriye girdiğinizde, ‘tebessüm eden bir yüz…’ görürsünüz.
Dış kapıdan girişte, hemen sol tarafta, ‘toplantı salonu…’
Öyle görkemli bir salon değil!
Gayet mütevazı… Bir fikir ve düşünce bahçesi, sizleri buyur eder!
Toplantı Salonu’nun hemen girişinde;
Hat Sanatçısı Nihat Oğuz’un,  Manas Gönül Evine muhteşem hediyesi;
“Nun Suresi…” Bir diğer adıyla da Kalem Suresi…
“Nun, Kaleme ve yazdıklarına andolsun.”
Nun Suresinin 10. Ayetinden itibaren şöyle buyruluyor;
“Şunların hiçbirine boyun eğme; Yemin edip duran aşağılık,
Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren,
Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,
Kaba ve haşin, sonra da kötülükle damgalı,
Mal ve oğulları var diye (böyle davranır),
Kendisine ayetlerimiz okunduğunda; “Eskilerin masalları” der.
Yakında biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacağız!”
İnsana yakışanı nedir, ‘kendini tartıya alması’ hesaba çekmesidir.
Manas Gönül Evi müdavimleri Âli İmrân Suresi 104 ayetinin idrakindedir;
“İçinizde, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.”
Manas Gönül Evi, ‘toplantı salonu’ ifade ettiğim gibi, 
Salonun hemen ortasında, ‘kırmızı bir örtüyle kaplı dikdörtgen bir masa…’
Ve masanın etrafında, ‘şairler, yazarlar, edipler, sanatkârlar…’
Manas Gönül Evi’nde gözünüz duvarlara ilişiyor;
O da ne? “Duvarlarda her biri çerçeveye alınmış afişler…”
Her afişin bir faaliyet hikâyesi bulunuyor…
Bir nev’i, o afişler sizleri; ‘bilgeler yoluna…’ taşıyor!
Gözlerinizin önünde, “afişlerde 30 yılın hikâyesi…”
Bir fikir, düşünce, sanatın yedi rengini içerisinde alan bir aksiyon harekâtı…
Sosyal ve Kültürel Bilimler Alanında, “sivil bir enstitü…”
Dahası mı, ‘mühendislik okulu…’ veya ‘bir büyük atölye…’
Hemen gözünüz, ‘kitaplara ilişiyor…’
Raflarda, “Manas Yayınevi Yayınları…”
Manas Gönül Evi’nin Açılış Tarihi (2006 Mayıs) üzerinden 16 yıl geçmiş bulunuyor.
16 yıl içerisinde verilen eser sayısı, “neredeyse yüze yaklaşmış!”
16 yıl içerisinde, “yüzlerce toplantı…” 
Her toplantı, ‘farklı alanlarda…’ Farklı konularda, farklı temalarda oluşu!
Geçtiğimiz gün, Manas Gönül Evi müdavimleri, Şener Bulut’un organizasyonunda;
Kovancılara ve oradan da Kacar Köyüne gidiyorlar…
 Kacar Köyü, Elazığ Eski Belediye Başkanı Şükrü Kacar’ın Köyü…
Sn. Kacar, 1990’lı yıllardan itibaren Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rahmetli Şeref Tan ile birlikte oluyorlar. Bu vesileyle de, “Şener Bulut ve arkadaşlarının başlattığı Kültür Sanat ve Edebiyat Harekâtının İçerisinde…” kendilerini buluyorlar.
Eski Belediye Başkanı Şükrü Kacar’ın, ‘siyaset dışında kalan’ bir edebi camiayla dostluğu/ birlikteliği vardır.
O artık, bu camia içerisinde, ‘bir aksaçlı ağabeydir…’ 
1993 tarihinde, “Bu Toprağın Yaşayan Ozanları!” eserini derleyecekler. Bunu, 2. Ve 3. Ciltleri takip edecektir.
Manas Gönül Evi’nin ilk eseri, “Yazı Hayatının 60. Yılında Şükrü Kacar Armağanı!” gibi büyük bir itinayla hazırlanan eserdir. 
288 sayfadan oluşan bu kitapta dönemin Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, F.Ü. Rektörü Prof. Dr. M. Hamdi Muz, ETSO Başkanı Suat Öztürk’ün takdim yazıları yer alıyordu. Eserde, “Lokman Tasalı, Lütfi Parlak, R. Mithat Yılmaz,  Dr. Naci Onur,  Dr. Çimen Özçam, Şerif Kaya, Nihat Kazazoğlu, Reşat Gündüz,  Mevlüt Uluğtekin Yılmaz, Murat Bilgin, Feridun Şedele, 
Nihat Büyükbaş, Prof. Dr. Kerim Sunguroğlu, Dr. Mustafa Yağbasan, 
Ziya Çarsancaklı, Vehbi Coşkun, Günerkan Aydoğmuş, Feti Ahmet deniz,
Yurdal Demirel, Mustafa Balaban, Naci Sönmez, Mustafa Öz, Zekeriya Bican,
Saniye Bulut, Hadi Önal, Etem Yalın, Berika Küçük, Bilal Civelek,
Ahmet Tevfik Ozan, Baycan Kacar, Ahmet Otman, Tuğcay Tayhani, 
Ali Canpolat, Ali Kehribar, Doğan Özdal, Hüsamettin Septioğlu, 
Nusret Özgen, İrfan Arslan, Hüseyin Göçeri, Dursun Aksoy, Bünyamin Eroğlu, 
Muammer Aksoy, Saim Öztürk, Gazi Özcan ve Nevzat Ülger’in yazıları…” 
Şükrü Kacar’ı bütün yönleriyle anlatan bir Güldeste…
Şener Bulut’un organizesinde, “Kacar Köyüne…” gidiliyor.
1927 doğumlu Şükrü Kacar, 95 yaşlarında…
Kacar, gözleri doluk doluk vefalı dostlarına, ‘buyur ediyorlar’
Çaylar demleniyor… Çayın deminde, ‘gün batımına kadar hoş bir sohbet…’
Kanal Fırat, bu sohbet anlarının çekimini yapıyor.
Bu sohbete bizler, ‘Sıla-ı Rahim…’ diyoruz.
Tarihe, olaylara not düşülen bir sohbettir.
Şükrü Kaçar’la, “1990’lı yıllardan itibaren birlikteliğimiz oldu…”
Bu birlikteliğimiz, büyük bir tevazu/ hoşgörüyle; saygı-sevgi odaklı olarak devam etti.
 Şunu da ifade edebilirim, “Manas Gönül Evi…” oldukça farklı!
Kâh Pir-i Türkistan Ahmet Yesevi Dergâhına, Kâh Ahi Evran Ocağına,
Veya Yunus Yüreğinin asrımıza akseden, ‘irfan meclisi…’ gibi düşünebiliyorum.
Her şeyden önce, “tarihine, insanına, kültürüne dost yetiştiren müstesna bir kurum!”
Kim bilir kaç defa aynı şeyleri söylemişimdir; “Erdemli insandan Erdemli Şehre…”
Bizim davamız, ‘maziden atiye doğru…’ tarihi yürüyüşümüzdür.
Aramızdan ayrılanları rahmetle anıyor. Bütün dostlara sağlık ve esenlikler diliyorum.
 

Yazarın Diğer Yazıları