Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Erivan'ın Oyunu

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bizde akıldan öte gidenlere nasihat tarzında bir söz vardır;
“Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak!”
44 gün savaşları tarihi bir dönüşümdür.
27 yıl aradan sonra, ‘Dağlık Karabağ…’ işgal altından kurtarılacaktır.
13 Eylül tarihinde, ‘Erivan Sulhu bozacaktır’
Gerçi İran’da, Rusya’da Türkiye’den Kafkaslara; 
‘karayolu ve demiryolu trafiğinin açılmasına karşı…’ 
Dağlık Karabağ ile Nahcivan koridoru daha da canlanacak,
‘İç ve dış ticaret bağlantılarıyla…’ bu bölge de ekonomik olarak güçlenecektir.
Erivan, sulhu bozmakla asıl kendi ayağına kurşun sıkıyor!
Emperyal güçlerin dün olduğu gibi günümüzde de,
“Rumları, Ermenileri ve diğerlerini…” kendi amaçları doğrultusunda kullandıkları artık aşikâr.
“Türk Yurdu Karabağ” şiirimizde ne diyoruz;
“On üç Eylül hafızamdan silinmez
Bu acı asırlar geçse de dinmez!
Biz bir milletiz; kederde, sevinçte…
Türk Yurdu ‘Karabağ’ özümde, güvençte…
Karabağ, ‘karalarını atacak’
Yaralarını birlikte saracak’
Andımızdır, Karabağ hür kalacak”

Şurası iyi bilinmeli, ne artık Azerbaycan; 1990’ların Azerbaycan’ı, 
Ve ne de, Türkiye artık, ‘eski Türkiye…’ değil!
Şunu iyi gözlemleyebiliyoruz, “Anadolu çok zor bir coğrafya!”
Bizim en büyük dostumuz kimdir derseniz?
Siyasi, iktisadi ve özellikle de ‘Millî Savunma’ bağlamına güçlü olmalıyız!
“Bu Acı Yaman…” şiirimizde, yüreğimiz Karabağ’dadır.
“Barışa, güvene tetik çekenler
Vicdansız beyinler, nefret ekenler!
Boğulur, döktüğü kanlar içinde
Alınlarda kara leke silinmez!
Bu acı yaman, bu feryat dinmez
Kafkaslarda bağlar, dağlar içinde
Yüreğin seninle siper içinde
Hürriyet için yükselen bayrağım!”

Şunu cihan iyi bilmeli/ anlamalı, “bu milleti esir edemezsiniz!”
Çanakkale’den, Kocatepe’ye uzanan yolu iyi düşünmeliler.
Batı Trakya’ya yüzünüzü dönüyorsunuz!
ABD’nin, ‘kolonisi haline gelen…’ Yunanistan!
O Yunanistan, ‘topraklarının ABD çizmesi altında olduğunu…’ hiç mi düşünmez!
O Ermenistan, ‘tarihe yüzünü dönüp de hiç mi akıllanmaz’
“Düşman Uyumaz!” şiirimizden
“Düşman uyumaz, sınırın güçlü tut
İsterse, istediği dil de okut!
Ne Karabağ’da, ne Mavi Vatan da;
Yürek savaşı olduğunu okut!
Sevr’den Lozan’a uzanan yollarda;
Şehit, gazilerin dersini okut!
Dersini almayanın, uslanmayanın,
Haddini aşana, haddini okut!”

Ermenistan, 15 Eylül 1918 tarihini unutmamalı…
Kafkas İslâm Orduları üzerinde biraz çalışmalılar!
Nuri Paşa’yı ve onun kahraman neferleri,
Sizlere, Bakü’de, Gence’de, bu coğrafya ’da ‘gerekli dersleri vermişlerdi’
O sebeple diyoruz, ‘Dağlık Karabağ Destanını da…’ iyi okuyun!
Bu milletin yüreği, ‘işgallere fazla dayanamaz’
Barış nedir biliyor musun?
Toprağa, ‘sevgi tohumunu…’ atmaktır.
Sevgi tohumuyla, ‘huzuru, güveni, emniyeti…’ çimlendirmektir.
Savaşların, ‘hele günümüzde’ büyük bir cinnet olduğunu bileceksiniz!
İşte, “Ukrayna- Rusya Savaşı…” yerküresini menfi/ olumsuz olarak etkiliyor.
Bu milletin kutsalları vardır, ‘onlara dokundun mu’ savaş kaçınılmaz olur.
Güçlü bir Kafkasya, ‘barışla, esenlikle…’ ancak olur.
Erivan’ın kurduğu sinsi oyun artık deşifre olmuştur.
Cümle âlem bunu biliyor.
 

Yazarın Diğer Yazıları