Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Duyulacak...

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Sandıkta, özümden kopan bir feryat,
Milletin feryadı elbet duyulacak!
Vatanım; hür nefes, en büyük servet
Nimetin kadrini bilen duyulacak
Özünden kopan gaflete bin hayret!
Gayrete gelmeyen söz duyulacak
“Kendin ol!” diyen yürek duyulacak…

28 Mayıs 2023 tarihinde önemli bir seçim oldu!
Bu seçimi kim kazandı?
Öncelikle, “Türkiye kazandı!”
En nemlisi, “Anadolu insanının feraseti kazandı!”
‘Dokunmak’ diye bir kavram var.
Büyük bir vakarla, aşkla, ihlasla, samimiyetle, dürüstlükle bu
milletin, “gönül dünyasına dokunabildiniz mi?”

28 Mayıs 1918’lerden 28 Mayıs 2023’lere…
Öyle bir tarihi serüven ki, bu tarihi serüven de, “Bir millet, iki
devletiz!” bir şuur artık giderek hafızalara kazındı.
28 Mayıs 1918 tarihinde, Tiflis’te; Azerbaycan Millî Şurası tarafından
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilan edildi…”
Azerbaycan Millî Şura’nın resmi çağrısıyla; Nuri Paşa komutasındaki
Kafkas İslam Ordusu Bakü ve çevresini 15 Eylül 1918 tarihinde; “Ermeni
ve Bolşevik çetelerinin işgalinden kurtaracaktır!”
Merhum Mehmet Emin Resulzade ne diyecekler; “Yükselen bayrak bir daha
yere inmez!”
Tarihler, 27 Eylül 2020 tarihini gösterdiğinde, “Ermenilerin işgali
altındaki Dağlık Karabağ’da; 44 gün sürecek bir Milli Mücadele Savaşı
verilecektir..!”
Bu tarihi savaşta; Türkiye, kardeş Azerbaycan’ın yanındadır… 27 Eylül-
10 Kasım 2020 tarihleri arasında 44 gün süren tarihi bir zafer daha
vardır. Bu tarihi zaferde; “5 Şehir, 4 Kasaba, 286 Köy…” Ermeni
İşgalinden kurtarılacaktır…”
Azerbaycan Türk’ünün, “2 bin 907 şehit verdiği bu tarihi zafer…” Bir
millet, 2 Devlet şuurunu daha da güçlendirecektir.
“Can Azerbaycan” şiirimizde şöyle sesleniriz;
“Yükselen bayrak bir daha yere inmez”
Bu sevda, bu aşk yüreklerde sinmez
“Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak”
Bayrağımız, boyamız asla solmaz
“Bir milletiz, iki devletiz” kader de,
Tasamız sevincimiz bir, asla dinmez!”

28 Mayıs tarihinin hemen bir sonrası gün, bu millet tarafından, “derin
bir tefekkürle idrak edilmesi gereken bir gündür!”
“Fetih Müjdesi” isimli şiirimizi o tefekkür dünyamızda kaleme
aldığımızı söyleyebilirim
“Allah Resul’ünün müjdesi fetih…
Sekiz asır İstanbul önlerinde
Fetih müjdesiyle dolu seferler
Bekler asırları, kutlu haberler
Fetihle, fethi Mübin yaşayacak
Resul nazarında kutlu neferler!”

Şunu hemen ifade edebiliriz, “İnsan başıboş yaratılmamıştır!”
Hayatın her anı, her adımı, bir kutlu seferdir bizlere;
“Seferdir bize hayatın cilvesi
Erenler sabrı yudum yudum içer
Feryadım, dünyanın acı meyvesi
Hüznüm sinemi yaralar da geçer
Ey yolcu! Şu limandan kalkan gemi,
Elbet, zulmün dalgalarını biçer
Cudi Dağına oturur sevdası…”

Şu vatan coğrafyasında, 85 milyon insanın; ‘huzuru, güveni, sağlığı,
esenliği, birliği, beraberliği…’ kadar hayatı mükemmelleştiren
değerlerden gayri ne olabilir?
“Terör Belası” şiirimizde şöyle sesleniriz
“Terör ülkemde yıllarca can aldı!
Bir can da, ‘bir âlemdir’ bilmez misin?
O âlemden bizlere neler kaldı?
Gözyaşında feryadım; yetim, öksüz…
Anadolu bir yürek bilmez misin?
Damarımdaki alkan bayraklaştı
Şahadetim huzurunda aklaştı!”

Yirmi sekiz Mayıs, en uzun gün oldu bize
Huzurdadır, gönül bayramımız!
Ne ikilik ister fikrimiz, ne niza
Fütüvvet diliyle dönsün devranımız
Seksen beş milyon insan bugünümüze
Barış ve esenlikle kalsın anımız…
İnşallah, 29 Mayıs 2023 tarihinden itibaren milletçe; “sulha, huzura,
birlik ve beraberliğe…” tarihi bir serüveni başlatırız.
Hayalimiz, cihanı kuşatacak kadar; ‘yürekli bir eda da olmalı’
Bizim tarihimizde, “16.ncı asır, Türk Asrıdır…”
21.nci asrı da, “Türk Asrı olarak inşa etmenin...” niyeti ve gayreti
içerisinde olalım.
Niyet hayır, akıbet hayır ola…

Yazarın Diğer Yazıları