Sen de Eksik Kal!

CHP ve Deva’ya ilgi yoğun olurken, il başkanının kim olduğuna dair kamuoyunun bilgisi dahi olmayan Gelecek Partisi’nde herhangi bir aday adaylığı müracaatı açıklamasını duymadık.

Tüm partilerin aday adaylarının toplamı 200’e yaklaşan bir sayıya tekabül ediyor. Bu sayı, şehre hizmet etmede yürekli, donanımlı, birikimli, ehliyetli ve liyakatli insanların sayısını vermesi adına bir başarı kabul edilebilir.

Ancak madalyonun bir başka yönü daha var ki o da şehir adına bir o kadar acı.

Elbetteki her bir aday adayını değerli, kıymetli ve cesaretlerinden dolayı tebrik etmek ve kutlamak durumundayız. Ancak listeleri önümüze alıp hiçbir siyasi parti ayırımı gözetmeksizin isimlere baktığımızda bu şehri beş yıllığına emanet edeceğimiz, bizi Ankara’da hakkıyla temsil etmekle birlikte şehrimize önemli kazanımlar sağlayacak isim konusunda çok da parlak bir liste görmedik.

Tüm parti listelerini taradık ve bu şehrin makûs talihinin yenilmesinde başarı sağlayacak ve bunu ne pahasına olsun yapacak 18 isim belirledik. Ve yine belirledik ki bu 18 isimden 10’unun listeye girme şansı çok düşük bir ihtimal. 8 isim şanslı ama onların da listeye hangi oranda girebileceğini kestiremiyoruz.

18 ismin dışındaki isimlere bakıldığında ve zaman zaman televizyon ekranlarında dinlediğimizde seviyenin çok düştüğünü, Elazığ’ın milletvekilliğine talip olunmakla ciddi bir iddiada bulunduklarını ama hemen hepsinin bu iddialarının altında kaldıklarını üzüntüyle gördük.

İki cümleyi kuramayan,insanları ikna kabiliyeti olmayan, şehrin potansiyelleri ve sorunlarına çay ocağı kültürüyle yaklaşan, altyapısı ve birikimi bulunmayan, ufku ve vizyonu olmayan bazı isimleri dinleyince “kardeşim madem çapın bu, sen de bi zahmet milletvekili olma, kendi işinde yürü ve büyü” diyesi geliyor insanın.

Bu tabloyu görünce bir Elazığlı olarak komplekse girmedik değil. Ne yani dedik. Bu mu bizim Elazığ’ın milletvekili aday adayları. Biz bu muyuz? Medeniyetlerin beşiğinde bulunan, uygarlıkların otağ kurduğu, kadim kültürlerin neşvü nema bulduğu bu aziz şehrin uluları bu mu?

 Başta da dediğimiz gibi herkesin kararı ve adımları kendi tercihidir. Ve her vatandaş elbette milletvekili olmak isteyebilir. Ama bu kararı vermeden önce bir gaz verenlere değil, samimiyetine ve seni sevdiğine inandığının gerçek birkaç dostuna sorsaydın keşke. Eminiz o gerçek ve samimi dostların “bu iş sana göre değil” diyecek ve seni uyaracaklardı.

Ama gördük ki kendi mesleği ve alanında bir mesafe kat edip “ artık oldum” diyenlerin ikinci adımı ve hayali milletvekili olmak.  Şöhretin ve paranın afet olmasının bir yansıması mı diyesiniz bu duruma?