İttifak İçinde Nifak mı?

Millet İttifakı'nın son toplantısında ortak cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinin ardından Meclis seçimleri için de çeşitli ittifak formülleri üzerinde çalışılırken Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yeni bir tartışmanın kapısını araladı.

İttifak İçinde Nifak mı?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ayrı partiler halinde seçime girilirse az milletvekili çıkarılabileceğini vurgulayan Temel Karamollaoğlu şu ifadeleri aktardı;

“İttifakın içinde bulunan partilerden özellikle yeni kurulan Gelecek ve DEVA Partisi’yle Saadet Partisi arasında bir seçim ittifakının yapılmasını önemsiyorum. Bunu parti liderlerine de aktardım. Üç parti ayrı ayrı seçime girdiğimiz zaman alacağımız oy mertebeleri anketlerde şöyle veya böyle görünüyor. En fazla 3-4 milletvekili çıkartılabiliyor. Ancak biz bir araya geldiğimiz zaman Meclis’te 30-40 milletvekili ile temsil edilme imkanımız var. AK Parti bir sene öncesinden beridir yüzde 15’ten fazla seçmeni kaybetti. Onlar gidecek yer aradılar, kısmen belli bir yerlere niyetlendiler ama hala bu seçmenin yüzde 5 ile 7’si adres arıyor. Az önce ifade ettim bir ittifak içerisinde bir araya gelirsek 30-40 milletvekili çıkarabiliriz ama doğuracağı sinerjiyle birlikte 130-140’lara çıkarabiliriz.”

Temel bey kendince böyle bir hesap yapmış ama Millet ittifakı olarak yapılan protokolle Deva’ya 20, Gelecek’e 20, Saadet’e 10 milletvekili verileceğine dair açıklamaları okumuştuk. 

Karamollaoğlu’nun bu açıklamasına göre iki durum ortaya çıkıyor. Birincisi daha önce üç partiye yönelik verilecek milletvekili sayıları ile ilgili bir netlik yok. İkincisi verilen bu milletvekili sayıları bu üç parti tarafından yetersiz bulunmuş olmalı ki 130-140 milletvekili hayali görülmüş ve ittifak içinde üçlü ittifak modeli tartışmaya açılmış. İttifak içinde ittifak mı yoksa nifak mı varın siz koyun adını..

Tüm bu açıklamalardan da anlaşılıyor tüm ortak metin ve ortak açıklamalara rağmen millet ittifakında bir güven yok, Akşener’in masaya dağıttıktan  sonraki konuşmasında da geçtiği gibi küçük hesaplar ve gizli ajandalar tutuluyor.

Ne yapsın adamlar. Rüyalarına, hayallerine ve  kibir kulelerine bir iktidar olma kokusu bulaştı ya.. Resmen zafer olmadan seferde zafer sarhoşluğu ile hareket ediyor ve ne yaptıklarını bilmiyorlar.  

Bir akıllı da çıkıp demiyor ki “kendinize gelin beyler, Erdoğan gibi sırtını halka dayayan bir siyasi gerçekle karşı karşıyayız, küçümsemeyin”

Belki de bunu 14 Mayısta halk sandıkta söyler ve rüyadan uyanır birileri…