Hakimiyet'in HDP Öngörüsü

Millet İttifakının Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ile anlaşması ve yayınlanan ortak mutabakat metni sonrası HDP, dün bir açıklama yapmış ve bu konuyu görüşerek kararını vereceklerini ifade etmişlerdi.

Hakimiyet'in HDP Öngörüsü
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bu partiyi ve nereden yönetildiklerini, kimlerin kuklası olduklarını çok iyi bilen bir gazeteci olarak” HDP, Toplanıyormuş!” başlıklı dünkü yazımızda bakın neler yazmışız. 

https://www.elazighakimiyethaber.com/hdp-toplaniyormus/85881/?fbclid=IwAR3__1ViMddpqGqnuj8_cssRuc02pJQrrm1qjSnsh0QTBfsxVwKbrdhfBMU&mibextid=Zxz2cZ

“Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini ilan etmesinin ardından siyaset kulisleri hareketlendi. Kılıçdaroğlu'na destek veren Yeşil Sol Parti ve HDP ise son gelişmeleri değerlendirmek üzere toplanıyor. Yapılan açıklamada, 'Ortaya çıkan son durumu değerlendirmek ve tavrımızı kamuoyuna açıklamak üzere toplanıyoruz. Toplantı sonrası yazılı açıklama yapacağız.' denildi.

HDP’nin toplandıktan sonra yapacağı yazılı açıklamayı az çok tahmin edebiliyoruz. Açıklamada Özdağ’ın 6’lı masaya sunduğu bazı maddelerin kabul edilemeyeceği  dile getirildikten ve bunun esnetilmesi gerektiğine dair giriş cümlelerinden sonra; “Her şeye rağmen ülkenin Erdoğan’dan kurtulmasının son fırsatı olarak gördüğümüz Kılıçdaroğlu’na desteğimiz sonuna kadar devam edecektir” şeklinde son bulacak. HDP’nin sırf tabanın tepkisini azaltmak amacıyla toplanıp Özdağ’ın şartlarına rağmen “Kılıçdaroğlu’na destek vermekten başka şansımız yok” mealindeki açıklamasını okursanız bizi hatırlarsınız. Görüşmek üzere.”

Dün bunları yazdık. İşte HDP’nin bugünkü açıklaması:

"28 Mayıs'ta önümüzdeki yılları sonuçları itibariyle şekillendirecek bir seçime giriyoruz. 21 yıl boyunca aşama aşama tek adama bağlı bir sistem inşa eden totaliter, mutlak iktidar yanlısı bir anlayış ve yapıyla karşı karşıyayız. İşte bu yüzden 28 Mayıs seçimi sisteme yönelik demokratik değişimden yana olanlarla bu tekçi rejimi sürdürmek isteyenler arasında bir referandum olma özelliğine sahiptir.

Öncelikle şunu belirtelim ki, toplumdaki demokratik değişim direncini kıran, sömüren, sönümlendiren veya oyalayan hiçbir siyasi anlayışı doğru bulmayız. Bu tür yaklaşımlara karşı da demokratik mücadelemizi sonuna kadar sürdürürüz. Dün Zafer Partisi ve CHP arasında imzalanan protokolü de bu minvalde değerlendirdik ve eleştirilerimizi de kamuoyuyla paylaştık.

Gelecekte de bu taleplerin hayata geçmesinin önündeki en büyük engel yine Erdoğan ve bu rejimin ta kendisi olacaktır. Bu yüzden Erdoğan bizler açısından asla bir seçenek değildir ve tek seçenek onu ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir. O nedenle bir kez daha belirtiyoruz ki; Kürt halkının ve bir bütün olarak Türkiye toplumunun demokrasi, hukuk, adalet, eşitlik ve özgürlük beklentisi ve özlemini, demokratik sandık iradesini tanımak son derece önemli ve bizler için öncelliklidir.

28 Mayıs'ta milyonlarla birlikte başarabileceğimize, tarihin akışını hep birlikte demokratik değişim yönünde çevirebileceğimize dair umudu büyütüyoruz. Bizler inanıyoruz, sizler de inanın. Sandığa eksiksiz gideceğiz ve hep birlikte tek adam rejimini değiştireceğiz. Kendi gücümüz ve milyonların değişim arzusu en büyük ilham kaynağımızdır. Israrla ve inatla mücadelemizi sürdüreceğiz, asla ve asla pes etmeyeceğiz"

İşte HDP ve işte açıklaması. Tam da dün dile getirdiğimiz gibi bir açıklama. HDP seçmeninin Özdağ’a yönelik kabaran öfkesini sönümlendirmek ve Kılıçdaroğlu’na değil de ağababalarının ve kendilerine Kürt sorunu üzerinden çıkar sağlayan küresel güçlerin talimatları üzerine Pazar günü sırf Erdoğan’ı yıkmak adına Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararını açıkladılar.

Dün de yazdık bugün de söylüyoruz. Biz bu açıklamaya hiç şaşırmadık. Zira bu açıklama HDP’li seçmenlerin değil, Türkiye’ye PKK üzerinden diz çöktürmeye çalışan güçlerin dikte ettirdiği bir metin.

Kürt halklarının özgürlük mücadelesi adına çalıştıklarını söyleyen bu yapının aslında kimlerin menfaatine çalıştıkları bu metinle bir kez daha ifşa olmuştur. Bu çarpık anlayış ve saf tutuşun yanlışlığını gören Kürt seçmenlerin Erdoğan’a destek verecekleri ya da en azından sandığa gitmeyeceklerine yönelik sahadan haberler geliyor. Kürt seçmeninin iradesini dış mihraklara satan bir HDP’nin düşüşünü  bundan sonra da izlemeye devam edeceğiz.