Engelli Öğrencinin Hukuk Fakültesine Kadar Uzanan Mücadelesi

Başak MERAL GÜNDÜZ/Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Elazığlı Melike BAL, üniversiteye kadar uzanan eğitim yolculuğunu bizlere anlattı.

Engelli Öğrencinin Hukuk Fakültesine Kadar Uzanan Mücadelesi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Melike Bal,”Sınav sürecini özetleyecek olursak,Pandemi  başladıktan sonra 10. sınıfın yarısında ben ve annem yüksek risk grubunda olduğumuz için bir süre dışarı çıkmadık.Okulun online verdiği dersleri aldım.Çareyi Youtube  kanalında kaliteli soru bankası olan ücretsiz eğitimleri takip ettim.Dershaneye gitmedim.Sınav  sonucum geldiğinde eşit ağırlıkta Türkiye’de 12.000 yabancı dilde 5.000 sıralama geldi.Ben sınavın dil bölümünü kendimi denemek amacıyla yaptım.İngilizceyi dizi izleyerek yabancı gazeteleri okuyarak geliştirdim ve hayat için öğrendim halende devam ediyorum.Tercihimi yaparken özellikle Ankara önceliğim oldu.Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesine yerleştim.Okulun bir yıllık hazırlık sınıfı vardı yabancı dil muafiyet sınavından 90 alarak birinci sınıfa geçtim”dedi.

Melike Bal,”İlk geldiğim günden itibaren okul içinde ve dışında konferanslar dahil olmak üzere mesleki organizasyonlara eğitimlere erişmeye çalışıyorum.Benim özellikle vurgulamak istediğim,Elazığ gibi gelişmekte olan bazı imkanlardan yoksun olan şehrimizde zorlu 12 yıllık eğitim hayatımın ardından kesinlikle ailemin  özellikle anneminde desteği olmasaydı bugünlere gelemezdim.Çünkü insanlar her zaman engelli bir öğrencinin üniversite kazandığını gördüğünde böyle bir gereksiz bir ilham duyma durumu ve romantize etme duygusallık durumun özünü kaçırıyorlar.Ben dahil engelli öğrenciler şimdiye kadarki öğrenim hayatlarında bazen erişilebilir lavabolar olmadığı için saatlerce su içmeden öğrenim hayatlarını geçiriyorlar.Engelli kişiler için ayrıcalıklar var istisna haline dönüşüyor.Maalesef ki okullarda engelli öğrencilere sunulan diğer hizmetler yeterli değil.Annem 12 sene benim yanımda olmasaydı eğitim hayatım biterdi.Ülkenin acı gerçeği birçok aile engelli çocuğuna eğitim aldırmaya değer görmüyor engelli kişi eğitim hayatından uzaklaşıyor.Üniversiteye devam eden engelli öğrenci oranı oldukça az diyebilirim bir kısmı da Açıköğretim okuduğunu söyledi.

ENGELLİ BİREYLER TÜM ALANLARDA OLDUĞU GİBİ EĞİTİM ALANINDA DA AYRIMCILIKLA KARŞILAŞMAKTADIR
Melike Bal,”Engelli bireyler iş bulabilmede, sağlık kurumlarında, ulaşımda vb. gündelik yaşamın diğer tüm alanlarında olduğu gibi eğitim alanında da engelliliğe dayalı farklılıkları dolayısıyla ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. Toplumun önemli bir bölümü eğitim sisteminden dışlanmakta, marjinalize edilmekte, yalnızlaştırılmaktadır.Devletimizin eğitimi her kademede erişilebilir hale getirmesi gerekiyor.Engellilere acımak,gül karanfil dağıtmak yerine eğitim materyallerine ulaşmaları için gereken yapılmalıdır. Eğitim, engelli bireylerin mümkün olduğunca bağımsızlaşmalarında ve toplumsal ya¬ şamın tüm alanlarına katılabilecek düzeyde gelişimlerinin sağlanmasında da önemli bir role sahiptir. Ben oldukça şanslıyım destekleyici aile ve öğretmen ortamına sahibim.Eğitim  hakkı bir ayrıcalık.

Uluslararası Adalete Erişim Konferansı ile ilgili bir gözlemde bulunmak istiyorum.Farklı illerimizin Baro hukukçuları ,meslek örgütleri engelliler konusunda maalesef duyarlı değiller.Ayrımcılık kanunumuzda yasaklanmıştır.Engelli kişilerin hukuki haklarını kullanmaları biliyoruz ki çok önemlidir.Öncelikle yaşadığımız yerde engelli hakları merkezi bulunması gerekiyor.Organize olmuş bir Baro üst yönetiminde kadınlara ve engellilere yer verilmelidir.Avukatlar engelli kişilere,ailelere hukuki sorunlarında destek olabilmelidirler bu yüzden de engelli hakları merkezine ihtiyacımız var.Gerçekten acı bir eksiklik.Elazığ’daki engelli kardeşlerimizin haklarına erişmesini istiyorum.Bütün şehirlerimizin engelli hakları merkezi var.Bütün Barolarımızda kurulmuş olması gerekiyor.Yoksa biz bu şekilde insanlara kesinlikle yardım edemeyiz.Engelli çocuklar öğrenciler sorunlar yaşamasın..

Engellilerin isteği, lütuf, empati, hoşgörü, sevgi ya da kardeşlik değil. Zaten bunların hiçbiri bir hakka erişimin ya da eşit yurttaşlığın konusu değil. Aslında tek isteğimiz  var: kanun önünde eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesidir.

Engelli kişilerin hukuk camiasında temsilini artırmak ve engelli müvekkillere daha kapsayıcı ve ayrımcılıktan uzak bir hukuk sistemi sağlamak adına ülkemizdeki birçok yetenekli engelli hukukçuya katılmaktan büyük bir heyecan duyuyorum.İleride engelli bir avukat olarak,engelli vatandaşlarımıza kaliteli,eşitlikçi bir adalet hizmet sunacağım için çok mutluyum. Unutmayalımki; Potansiyel engelliler', bir gün engelliler safına geçebileceğimiz ihtimalini aklımızdan çıkarmasak iyi olur”dedi.