Çok Yaşasın, Hep Yaşasın

Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı 'Türkiye Yüzyılı' vizyon belgesi ile birlikte Cumhuriyetin 99. yılını kutluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin yıldönümünde açıkladığı manifesto ile 'farklılıklarımız zenginliğimizdir, gücümüzdür. gelin biz bu farklılıklarımızla birlikte Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edelim' diyerek birliktelik çağrısı yaptı.

Çok Yaşasın, Hep Yaşasın
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Mustafa Kemal Atatürk'ün 29 Ekim 1923'te "Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare biçimi Cumhuriyet idaresidir." diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, 99.yaşında.

Çok Yaşasın, Hep Yaşasın

29 Ekim 1923’te kurulan ve tüm mazlum milletlere örnek olan Cumhuriyet, aziz milletimizin eşsiz bir kahramanlık örneği olarak tarihe yazıldı.
Zor şartlarda, imkânsızlıklar içinde olmasına rağmen, 7’den 70’e her ırktan, her etnik kökenden insanımızın verdiği destekle kazanılan bu vatan, cumhuriyet rejimi ile halkın kendi kendisini yönetmesini sağladı.

Çok Yaşasın, Hep YaşasınHALKIMIZ CUMHURİYETİ NASIL ANLIYOR?

Her siyasi görüş ya da ideolojiye göre Cumhuriyete farklı anlam ve misyonlar yüklense  de Anadolu insanı Cumhuriyeti milli iradenin tesisi ve bu anlamda bizzat kendisi görüyor.

Çok Yaşasın, Hep Yaşasın

Halkımıza göre; 

Cumhuriyet, reddi miras değil, hatalarıyla sevaplarıyla atalarının mirasını devralmak, sahip çıkmak, doğrularıyla gurur duymak, yanlışlarından ders almaktır.

Cumhuriyet, tüm renklerin, seslerin, yüzlerin bir araya getirdiği İlk Meclisin ruhudur.

Cumhuriyet, tarihi yeniden yazmak değil, tarihi yeniden hatırlamaktır.

 Cumhuriyet, elde mavzer, boyunda fişek, belde hançer, ayakta yırtık çarık, dilde besmele, serde şehadet Kurtuluş Savaşı’dır.

Cumhuriyet, Erzurum’da Kara Fatma, Antep’te Şahin Bey, Maraş’ta Sütçü İmam, Aydın’da Efe, Ankara’da Seymen, Elazığ’da gakkoş olup vatan savunmasıdır.

Cumhuriyet, emperyalizme, kapitalizme, komünizme, sömürüye, asimilasyona, köleliğe baş kaldırmış milletin iktidarıdır.

Cumhuriyet, başka bir medeniyete benzemek değil, kendi medeniyetini yeniden ayağa kaldırmaktır.

Bizim için Cumhuriyet, hiçbir devlete, kültüre, millete öykünmeden, tarihte olduğu gibi kendi gibi olmaktır.

Cumhuriyet, neye mal olacaksa olsun, tam bağımsız olabilmektir.

Cumhuriyet, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Halide Edip, Adnan Adıvar, İsmet İnönü, Mustafa Kemal ve tüm milli kahramanların yan yana dizilmiş fotoğrafının ne bir eksik ne bir fazla, tamamıdır.

Cumhuriyet, Yahya Kemal’de şiir, Tanpınar’da tahlil, Nurettin Topçu’da isyan ahlakı, Necip Fazıl’da Sakarya Türküsü, Sezai Karakoç’ta Mona Roza, Neşet Ertaş’ta Gönül Dağı, Kemal Tahir’de tarihin romanı, Halik İnalcık’ta tarih bilinci, Ara Gürel’de siyah beyaz fotoğraftır.

Cumhuriyetin sahibi, Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Arnavutlar, Boşnaklar değil, bu toprağa kendini ait hisseden herkestir.

Cumhuriyet, bir zümrenin, bir ideolojinin, bir doğmanın, bir partinin değil, milletin egemenliğidir.

Cumhuriyet, yerli, milli, özgür ve dürüst olmaktır.

Cumhuriyet, dine mesafeli değil, saygılı olmaktır.

Cumhuriyet, sadece demiryolu, baraj, yol, hava limanı, tünel değil; adalet, özgürlük, adil paylaşım, huzurdur.

Cumhuriyet, bayrağı gördüğünde, ezanı duyduğunda, toprağa bastığında heyecan duymaktır.

Cumhuriyet, kim tarafından gelirse gelsin darbelere, muhtıralara, ara rejimlere karşı çıkmaktır, direnmektir.

Cumhuriyet, demokrasi olmazsa çoğunluğun diktatörlüğüdür.

Türkiye Cumhuriyeti, mazlumların, gariplerin, yolda kalmışların sığındığı limandır.

Hakimiyet olarak Cumhuriyetimizin 99. Yılını kutluyor ve çok yaşasın, hep yaşasın, hep var olsun diyoruz.