Bahşi: Adamı Olan Değil, Liyakati Olan Atanmalı

Proje okullarında bu yıl  atamaların iptal edildiğine dikkat çeken Eğitim-Bir Sen Elazığ 1 No'lu Şube Başkanı İbrahim Bahşi ' Proje okullarına atanacak öğretmenlerde adaletli olunmalı, torpilli olan değil liyakati olan öğretmenimiz orada görev yapmalı' dedi. 

Bahşi: Adamı Olan Değil, Liyakati Olan Atanmalı

Elazığ Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen 1 No’lu Şube Başkanı İbrahim Bahşi, Elazığ’daki okulların fiziki yeterliliği, proje okul atamaları,  bu ay gerçekleşecek toplu sözleşme görüşmelerinde memurların  beklentisi başta olmak üzere eğitim camiasının çözüm beklediği başlıca sorunlar hakkında gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. 

ELAZIĞ, 2024 -2025 EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA ÇAĞ ATLAYACAK  

Bahşi “İlimizde ki eğitim çalışanları ve eğitimi konusu açısından; depremin etkisinin çok fazla hissedildiği Elazığ'da büyük yıkımlar oldu okullarımızın bir çoğu yıkıldı. Depremden hemen sonra ki süreçte yaklaşık 30’a yakın okulumuz yıkıldı. Bir kısmı hayırseverler tarafından yapıldı. Devletimizin de desteğiyle 30 okulumuzun neredeyse tamamı bu süreçte yenilenmişti. Deprem bölgeleri illeri hariç ilimiz eğitim kurumları açısından bir şantiyeye dönüştü. Önümüzde ki Eğitim Öğretim yılında 7 okul diğer eğitim öğretim yılına İnşallah yetişecektir. 35’e yakın okulumuzun bir kısmı inşaat halinde bir kısmı ihalesi bitmiş bunların tamamının onarımla birlikte 2024-2025 eğitim öğretim yılında Elazığ’da  elden geçmemiş ve hasarlı olan hiçbir bina kalmayacak şekilde tüm okullarımız yenilenecek ve derslik sayımız OECD ülkelerinin ve  Türkiye ortalamasının çok üstünde olacak ve dersliklerde öğrenci ortalamamız azalarak kaliteli bir eğitim için fiziki anlamda önümüzde hiçbir engel kalmayacak. Bu konuda emeği geçen Milli Eğitim Müdürümüze, inşaattan sorumlu müdür yardımcımız Nahit Yerebasan’a o birimdeki şef, memur ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu. 

Bahşi: Adamı Olan Değil, Liyakati Olan Atanmalı

ÖĞRETMENEVİ ARTIK GÜNDEMİMİZDEN ÇIKSIN 

Bir önceki Milli Eğitim Bakanının   öğretmenevi ile ilgili söz verdiğini hatırlatan Bahşi “Öğretmenevi çalışmalarının hayat bulmasını bekliyoruz. Milli Eğitim hizmet binası gündemimizden düşmesini bekliyoruz. Çünkü; önceki bakanımız söz verdi bununla ilgili bir adım atılmadı. İlimizin siyasilerinin, valimizin ve bürokrasinin bir araya gelerek bu binaların nereye yapılacağı konusunda bir konsensüs sağlanarak bir istişare yapılması  ve artık eğitimin özüne dönmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

OKUL YÖNETİCİLERİNE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR 

Bahşi “Şuan İlimizdeki 4 ya da 8 yılını tamamlayan okul müdürlerimizin 100’e yakını  müdür ve müdür yardımcısı eğitim yöneticisi görev yeri değişikliği yapıldı. Bu kişilerin normal yönetmeliğe göre 8 yılını dolduran, bulunduğu kurumdan ayrılmak zorunda oldukları için yeni tercih ettikleri okullara  gittiler.  Bu okullarda eğitim öğretim hizmetlerine başladılar.  Bütün yöneticilerimize yeni görevlerinde başarılar diliyorum. Burada yöneticilerimiz bulundukları okullarda eğitim lideri görevi üstlendikleri için okulların eğitim kalitesinin yükseltilmesi için en etkili rolü alıyorlar. Eğitimde lokomotif görevi gören öğretmenlerimizdir. Bunları moral motivasyonu yükseltecek olanlar da okul yöneticileridir. Dolayısıyla yöneticilerimize büyük görevler düşüyor. Hem fiziki anlamda hem çocuklarımızın eğitim ortamı açısından okullarımızı hazır hale getireceklerdir.  Bazı okul binalarımız yıkıldığı için kardeş olarak belirlenen okullarla eşleştirilmiş durumdalar. Bir eğitim öğretim yılı daha bu şekilde devam edecek. Sabah devresini bir okul öğle devresini de bir okul kullanacak. Bu sıkıntılı sürecimiz Elazığ olarak bu eğitim öğretim yılında son bulacaktır. Önümüzdeki yıl herkes kendi modern binasında eğitim görecektir” dedi. 

BAŞÖĞRETMENLİK YÖNETMELİĞİ YENİDEN DÜZENLENİYOR 

Öğretmenlerin  talepleri arasında olan, geçen yıl yaz dönemi boyunca üzen uzman öğretmenlik ve baş öğretmenlik sınav süreci olduğunu ifade eden Bahşi “Meslek kanunu taslağını Milli Eğitim Bakanımıza ilettik,  kendisi de yetersiz olduğunu ve alelacele çıkarılmış bir kanun olduğunu belirtti. Bununla ilgili yeniden bir meslek kanunu çalışmasının yapılmasını ve sayın bakanımızın öğretmenler odası buluşmasında bundan sonra sınav yapılmayacağını söylemesi öğretmenlerimizi ferahlatmıştır. Bundan sonra ki süreçte de kendi gelişimlerini sağlayacak şekilde uzman öğretmenlik ve başöğretmenliği bir ıstıraptan çıkartıp kariyer sistemine dönüştürülmesini bekliyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor” diye aktardı. 

Bahşi: Adamı Olan Değil, Liyakati Olan Atanmalı

ADAMINA GÖRE DEĞİL, LİYAKATİNE GÖRE 

Proje okullar ile ilgili bu yıl atamaların iptal edildiğini hatırlatan  Bahşi “Şuan yeni bir yönetmelik çalışması yapılıyor. Proje okullarına adamı olan tabiri caizse torpille birilerinin gelmemesi burada da liyakatin adaletin yerine getirildiği ve öğretmenler arasında gerçekten hak eden çalışkan arkadaşlarımızın bu okullara getirilecek öğretmenlerin sınav yaptığı çalışmalar ya da yüksek lisans, doktora gibi kriterlerle bir mevzuat çerçevesinde belirlenmesini istiyoruz. Herkes başvuru yaptı ama neye göre atanacağı belli değildi. Siyasetin, bürokrasinin ve sendikaların müdahil olacağı  adil olmayan bir sistemin işlemesi adalet duygusunu zedeliyor,  motivasyonu bozuyor. Bakanlık tarafından yeni çıkarılacak bir yönetmelik ile liyakat ve başarının ön planda olacağı bir sisteme inancımız tamdır. İnşallah bu beklentimiz en kısa sürede karşılanacaktır” diye kaydetti. 

TOPLU SÖZLEŞMEDE  MEMURLARIN  BEKLENTİLERİ 

Bahşi “İçinde bulunduğumuz ay itibariyle kamu çalışanları açısından önümüzde ki 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan 7. dönem toplu sözleşme süreci var. Bu süreçte yüksek enflasyonlu ve ekonomik sistemde bizler kamu çalışanlarına 2024 yılı için 3'er aylık periyotlar halinde zam artışı yapılması talep ettik. Bunun sebebinin ise enflasyon arttıkça 6 ayda bir enflasyon farkı olduğu için bizler 6 ay boyunca bu zararı çekiyor ve ödenen farkla yine bir enflasyon eriyip gidiyor. Dolayısıyla 2024 yılının 1'inci 3 ayı için yüzde 25 artı yüzde 10 da refah payı, 2'inci 3 ayı için yüzde 10, 3'üncü ayı için 15, 4'üncü ayı için yüzde 10 olmak üzere 2024 yılı için toplam yüzde 70 oranında bir artış talep ettik. 2025 yılı için ekonominin düzelmesi umuduyla milletimize mesaj olsun diye yine 6 aylık periyotlar sistemine dönerek 1'inci 6 ay için yüzde 60 artı 10 refah payı olarak, 2'inci 6 ay için yüzde 15 olmak üzere toplam yüzde 40 oranında maaş artışı talebinde bulunduk” diye aktardı. 

“EMEKLİ KAMU ÇALIŞANLARINA 8 BİN 77 LİRA SEYYANEN ZAM TALEP EDİYORUZ”

4688 sayılı toplu sözleşme kanununun evrensel ilke ve normlar uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade den Bahşi “Hakem heyeti üye sayısının Hükumet sayısının altı  kamu çalışanlarının sendika temsilci sayısı 5 olduğu için hakem heyetine gidildiği zaman kamu çalışanları lehine bir karar çıkması mümkün olmuyor. Özellikle 8 bin 77 TL verilen, Temmuz ayında seyyanen zammın emekli kamu çalışanlarına da yansımasını talep ediyoruz. Hizmet kollarına göre de çalışanlar için, ayrı ayrı taleplerimiz söz konusu. Şuan müzakereler devam ediyor, Kamu İş Veren Heyeti Çalışma Bakanlığı 14 Ağustos tarihli birinci teklifini sunacak. Bu tekliften sonra görüşmeler yapılacak 17 Ağustosta tekrar bir teklif sunulacak. Bu tekliflerin ardından müzakereler yapılacak ve 22 Ağustos itibariyle Memur-Sen Konfederasyonu ya  verilen teklifleri kabul edip imzalayacak veya hakem heyetine gidecek. Niyetin de 31 Ağustos itibariyle toplu sözleşme süreci sona ermiş olacak” diyerek açıklamasını sonlandırdı. 

“PROMOSYON MİKTARI KABUL EDİLEBİLECEK DÜZEYDE DEĞİL”

Öte yandan Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen, Elazığ Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki yaklaşık 7.858 eğitim çalışanı için yapılacak olan banka maaş promosyon ihalesi süreci sonrası Elazığ'da bir eylem başlatılacağını duyurdu. Bahşi, konuyla ilgili açıklamasında ise şu bilgilere yer verdi:

““Verilen teklifler bugünkü ekonomik şartlar ve bankaya nakit akışı göz önünde bulundurulduğunda asla kabul edilebilecek bir düzeyde değildir. İkinci ihalenin de iptal edilip yeni bir ihalenin yapılması, yapılan görüşmeler sonucunda eğitim çalışanlarının aleyhine olacağı görülmüştür. Eğitim çalışanlarını rencide eden bu teklifi kabul etmediğimizi Kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”

“BANKALARA KARŞI EYLEM SÜRECİ BAŞLATIYORUZ”

Bahşi, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı: “2021 yılından itibaren yükselen enflasyona ve emsal olabilecek yeni banka promosyon anlaşmalarına rağmen hem revizyona yanaşmayan hem de yeni ihaleye düşük tekliflerle gelen bankalara karşı eylem sürecine geçeceğimizi belirtmek istiyoruz.”

 Eğitim çalışanlarının göstereceği tepkiler şu şekilde sıralandı:

• Kullanılan kredi kartlarının iptali
• Otomatik ödeme talimatlarının iptali
• Yatırım hesaplarının başka bankalara taşınması
• Kredi ihtiyacının başka bankalardan temin edilmesi
• Mevduat hesaplarının kapatılması
• Birikimlerimizin başka bankalarda değerlendirilmesi