Altaylı ve Ataklı'nın Akıncı Alerjisi

Türkiye'nin, İran Cumhurbaşkanı Reisi ve bazı yetkililerin geçirdiği helikopter kazasına ilişkin arama faaliyetlerinde görevlendirdiği Akıncı İHA, helikopterin enkazı olabileceği düşünülen ısı kaynağını tespit ederek koordinatlarını İran makamlarıyla paylaşmıştı. Akıncı İHA'nın tespitlerinin ardından, İran Kızılayı, Cumhurbaşkanı Reisi'ye ait helikopter enkazının yerini bulduklarını duyurmuştu.

Altaylı ve Ataklı'nın Akıncı Alerjisi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye açısından önemli bir başarı ve dünya kamuoyunda prestij olarak görülen bu olay, muhalif gazeteciler tarafından basite alındı.

Fatih Altaylı hem Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar AKINCI'yi 'Bir şeyden fazla kasılmaya gerek yok yani' diyerek küçümsemeye  kalktı hem de AKINCI ve TB2 gibi yerli İHA/SİHA'larımızın Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi'ni de kullanmaya başladığı bilgisini gizledi. Ambargo uygulanması halinde İran gibi bu konuda da aciz kalacağımızı ima etti.

Benzer bir açıklama da Can Ataklı’dan geldi. Türkiye'nin Akıncı İHA'sının İran'da düşen helikopter enkazının bulmasından rahatsız olan Ataklı,  "Akıncı İha Bizim İHA'larımız buldu falan. Kiminki buldu damadınkiler buldu. Türk savunma sanayi değil Erdoğan'ın damadı önemli olan, o buldu. Ya git kardeşim işine" sözleriyle hazımsızlığını dışa vurdu.

Necip Fazıl tam 50 yıl önce o günkü muhalefet CHP ve vatan millet düşmanları için “Bugün bizdeki muhalefet, iktidarı düşürme şartıyla vatanı düşürmeye bile razıdır” diyerek ne güzel özetlemiş konuyu.

Adamların Türkiye’nin başarısından bu kadar rahatsızlık duymaları ve alay etmeleri de gösteriyor ki beyefendilerin milli olan her şeye karşı ciddi alerjileri var. 

Sırf muhalefet edecekler diye “damat” kelimesiyle ülke olarak geldiğimiz teknolojiyi  kötülemek ve hafife almak,  eski milletvekilimiz Zülfü Demirbağ’ın deyimiyle kan testine muhtaç bir durum.

Ancak bu konuda bir adım daha atılabilir. Bu konudan sorumlu kurum ya da şirketler, Ataylı ve Ataklı’yı diğer köşe yazarlarıyla birlikte gelinen noktayı göstermek adına ilgili tesislere davet edip bir göstersinler. 

Altaylı ve Ataklı ağızlarındaki aynı sakızı çiğnemelerinin elinden alınacaklarını bildikleri bu davete icabet etmezler belki ama bari diğer yazarlar  bu konularda birer bir aydınlatılsın.