İlhami BULUT

Elazığ Kalemleri Yazar (Elazığ Eski Bel. Bşk.) Şükrü Kacar

İlhami BULUT

Elazığ Kalemleri isimli kitabımızın koordinatları bu sayfamızda Şükrü Kacar hocamızla yeni sınırlara ulaşacak

Şükrü Kacar; şehrimizin mümtaz simalarından olup; eski belediye başkanlarımız ve yarım asırdan fazladır Elazığ yazar-çizerleri arasında yer bulan bir eğitimci, şair ve yazarımız.

Şükrü Kacar; soyadını aldığı Elazığ’ın Kovancılar İlçesi Kacar köyünde 1927 yılında dünyaya gelir. 1944 yılında öğretmenliğe başlar, birçok il ve ilçede öğretmenlik yaptıktan sonra, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji bölümünü 1957 yılında bitirerek, ilköğretim müfettişi olarak Mardin’e atanır, daha sonra Elazığ’a dönerek, Halk Eğitim Başkanlığı yapar.

Bağımsız aday olarak girdiği seçimlerde, aldığı sonuçla; 7 Haziran 1968 – 9 Aralık 1973 tarihleri arasında Elazığ Belediye Başkanlığını deruhte eder.

Belediye başkanlığından sonra, çocukların tahsili için İstanbul’a gider,  burada Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunda İstanbul Bölge Müdürlüğü  yaparken 1981 yılında emekliye ayrılarak o gün bu gün yazı hayatını sürdüren Şükrü Kacar;

-Köyü Tanıma Semineri Notlar

-Öğrtemnenin Meslek Savaşı

-Bu toprağın yaşayan ozanları  (3 cilt)

-Yaşayan Atatürk

-Damdaki Saksağan (hatıra)

-Alamadılar Benden Beni (şiir)

-Bulutlara Kaptırdım Umutlarımı (şiir)

İsimli kitapları bulunmaktadır. Ayrıca; Manas Yayıncılık tarafından, “Yazı Hayatının 60.Yılında Şükrü Kacar Armağanı” isimli, daha ziyade yazarımız hakkındaki yazılarından  oluşan bir kitap basılmış bulunmaktadır.

Yine; “Şükrü Kacar / Yazı Hayatının 66.Yılında” isimli kitap M. Naci Onur ve Filiz Turan’ın imzalarıyla yayınlanmış bulunuyor.

Elazığ Gazetesinde yazdığı “Dil Birliği” başlıklı yazısından dolayı 1973 yılında Başbakanlık-Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından Anadolu Basınını özendirme ödülü, ayrıca, İzmir, Ankara, Tokat, Erzurum illerinde verilen muhtelif ödüller kendisini bulurken;

Aileden sorumlu Devlet Bakanı tarafından 25.05.1998 tarihinde örnek aile beratı almıştır.

Bu eğitimci yazarımız hakkında yayımlanan kitaplarda; M.Süleyman Selmanoğlu, Prof. Dr. Mehmet Hamdi Muz, Suat Öztürk, Nevzat Ülger, Gazi Özcan, Saim Öztürk, Şerif Kaya, Nihat Büyükbüş, Dr.Naci Onur, R.Mithat Yılmaz, Hadi Önal, Lütfi Parlak, Lokman Tasalı, Murat Bilgin, Mustafa Yağbasan, Ziya Çarsancaklı, H.Vehbi Coşkun, Günerkan Aydoğmuş, M.Faik Güngör, Ahmet Otman, S.Tuğcan Tayhani, Rıdvan Kaya, F.Ahmet Deniz, Mustafa Balaban, Naci Sönmez, Mustafa Öz, Zekeriya Bican, Saniye Bulut, Berika Küçük, Bilal Civelek, A.Tevfik Ozan, Baycan Kacaröz, Ali Canpolat, Ali Kehribar, Av.Doğan Özdal, Hüsamettin Septioğlu, Nusret Özgen, Hüseyin Göçeri, M.Dursun Aksoy, Bünyamin Eroğlu, Muammer Aksoy, Bedrettin Keleştimur  gibi yazarlar tarafından Şükrü Kacar’ın eğitimci yanı, edebi kişiliği, şairliği ve sosyal yönü çeşitli boyutlarda kaleme alınmıştır.

“1969 yılında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ile birlikte, İmar Ve İskan Bakanı Haldun Menteş şehrimize ziyarete geldiklerinde, Devlet Su İşleri Toplantı salonunda Vali Zekeriya Çelikbilekli’ile birlikte verilen brifing sonrası. Bakan, Şükrü Kacar’ın yanına giderek, bizim İstanbul, Ankara, İzmir Belediye başkanlarına kabul ettirmediğimiz teklifleri siz hazırlayıp, projeye dönüştürmüşsünüz diye elini sıkar.”

1973 yılında Türk Belediyecilik Derneği Başkanı İsmet Sezgin başkanlığında; 17 belediye başkanının katıldığı dünya belediyecilik kongresine Lozan’da katılan Şükrü Kacar, o yıllarda Frankfurt, Madrid, Barselona, Monako, Niş, Münich gibi Avrupa şerhlerinde Japonya dahil dünyanın dört bir yanından gelen belediye başkanları ile yapılan toplantılarda şehrimizin ismini beynelmilel kayıtlara intikal ettirir.

Fırat Üniversitesinin kurulması için yoğun emek sarf eden Şükrü Kacar, Fırat Üniversitesi Yürütme Kurulunda dönemin Valisi Zekeriya Çelikbilekli, Prof. Mustafa Temizer, Kebon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Ardıçoğlu, Prof.Adnan Öztürel, Doç. Bahir Özgencil, Öğretim Üyesi Kerim Sunguroğlu, Devlet Planlama Teşkilat Uzmanı Hasan Celal Güzel ve diğer emeği geçenlerle yaptıkları hummalı çalışmayı anlatırken en büyük payın Prof. Mustafa Temizer’e ait olduğunu kadirşinaslıkla  teslim etmektedir.

2013 yılında Çayda Çıra Kavşağında bulunan parka Şükrü Kacar ismi verilerek dönemin belediye başkanı tarafından vefa gösterilmiştir.

Fırat Havzası Gazeteciler Başkanlığı yapan, çok sayıda gazete ve dergilerde şiir ve yazıları yayınlanan, halen de Nurhak Gazetesi başyazarlığını yapan Şükür Kacar;

Allah uzun ömürler versin halen 87 yaşında (kendi beyanına gör 1945 yılından beri yazarlık yapmaktadır 70 yıldır yazarlık yapan;

Eğitimci-yazar ve eski belediye başkanı ŞÜKRÜ KACAR’ın, sosyal zenginliğine, üreticiliğine, azmine bizzat şahit oluyoruz. 2014 yılı Eylül’ünde yapılan 22.Hazar Şiir Akşamları toplantıları Vali’mizin başkanlığında yapılırken, üşenmeden bir öğrenci titizliği ile konuları takip edip, katkı sunduğunu müşahede ettik.

“Yaş yetmiş, iş bitmiş” İnancımıza ve karakterimize uymayan fosil, skolastik söylemleri yaşantısı ile tekzip etmektedir.

Rabbim hayırlı ve sağlıklı uzun ömürler bahşetsin, bir gün PTT’de. Karşılaştık hal hatır sorduk, gişede uzun bir sıra, tahayyül buyurun 87 yaşında, üstadım hayırdır yardımcı olabilir miyim dedim, ne işiniz vardı diye sorduğumda; Bir dergiye şiir gönderiyorum, sağ ol sıram gelince işimi yaparım. Dedi.

Bu duruş, bu bakış, bu azim etkilemez mi insanı, insanı temas ve sosyal ilişkilerde tevazu ile mukabele eden, kültürel etkinliklerde yer alan hocamız.

Polemiklere girmediği gibi, çözümleyici, şık giyimi ile çevreye saygı telkin eden, nizaları olgunluğu ile giderip; insanları buluşturup barıştıran, medeni kemale ermiş hocamızla 21.Hazar Şiir Akşamlarında Kovancılar’da katıldığımız bir programa ilişkin değerlendirmemi sunacağım.

20-23 Haziran 2013 Elazığ Hazar Şiir Akşamları etkinlikleri bağlamında, etkinliğin manasını ilçelerimizden Kovancılar’a da taşımak, bu beldemizde de  paylaşmak  üzere; gönüllü ödevlilerden şair ve yazar  önceki belediye başkanlarımızdan  Sn. Şükrü Kacarmihmandarlığında anılan ilçemize doğru yola revan olduk.

Şairlerimizden Tuncer Sönmez, İbrahim Yusuf Zarifoğlu, Necati Demir ve Üsküp’ten şair konuklarımız olan İskender Muzbeğ ile Leyla Şerif Emin kardeşlerimizle birlikte yolculuğumuz başladı.

Sevgi yolculuğunun sohbet konusu; Üsküp’lü soydaş-şairlerimiz tarafından, mehteran takımı ile başlatılmış oldu, öğretmen evi önünde izlediğimiz mehteran takımı keşki ÜSKÜP’e kadar gitseydi de; biz de arkasından oraya  kadar yürüyüp gitseydik diye diye,  engin tarihimizin derinliklerinden beslenen, bir nehirden daha uzun hasretlerimizle  söyleşe söyleşe, mağrur coğrafyamızın; Elazığ-Kovancılar  arası Fırat havzasında, bağrımız Keban barajı gibi  sevgilerle doluyordu.

Aynı ninnilerle büyüdüğümüz, bizi sevenlerin, bizimle birlikte olmak isteyenlerin; eskimeyen heyecanları ile mayalanan sohbet sırasında; sohbetlerden birinde Leyla Şerif Emin kardeşimizin anlattığı, yaşadığı hepimizin  Vatan nikahını yeniden tazeledi. Diyor, geçenlerde, hayatı henüz kavrama çağında olan kızımla beraber; ziyaret için İstanbul’da bulanan, babasıyla telefonla görüşürken; kızıma dönerek sordum, kızım baban diyor bir şey istiyor mu Türkiye’den getireyim güzel kızıma.

Evet istiyorum anne, babama söyle bana KÜÇÜK BİR TÜRKİYE GETİRSİN, KAPISI OLSUN, KAPISI DA AÇIK OLSUN deyince, müşterek olarak, sohbetin yüreklerin derin dondurucusuna indirildiği sıcacık bir an paylaşıldı, biz şiirlerle sevgi servis etmeye giderken; yolda asırlık sevdalara düğümlendik, kitlendik eş zaman ve eş güdümle; aynı yerde mülaki olduk.

Şirin beldemize türküler taşıdık, gönül ve ruh vuslatı yaşandı, ilçemizin; yöreye münhasır ısrarlı, ayrıcalıklı misafirperverliklerini birlikte yaşadık, ayrıca Sayın Şükrü Kacar hocamızın yöre insanı tarafından maruf ve sevilen biri  olması neden ile de, konuklarımızla birlikte beldenin malumatını da yanımıza alarak;  göğsümüz onurla  ine kalka, yeni sevdalarla dolu  dolu olarak;  daha sonra sevgi türküleri söyleyeceğimiz yerlere döndük.

Giderken ve dönerken de hem içimizde hem dışımızda hep kendimize rastladık

“Bilirsin

Tüm türküler özümüz bizim

Türkülere yansır sözümüz bizim

Dolaşır dilerde bir Harput destanı

Her tür güzelliğe ulaşmak

Ülkümüz bizim…”

Mardin’den Madrit’e kadar şehrimizin ismini taşımış, kelimenin tam anlamıyla koca çınar ŞÜKRÜ KACAR’ı onurla selamlamanın kıvancını paylaşıyor, sağlık ve saadet dileklerimizle selamlıyoruz...

Yazarın Diğer Yazıları