Referandum anketlerinden çıkan sonuçlara ve saha gözlemleri ışığında elde edilen verilere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programında İstanbul’a daha fazla ağırlık vereceği kanısındayım. Özellikle Ege’de hayır oylarının önde olduğu, seçmenin yoğunluğunu göz önünde bulundurduğumuzda Marmara Bölgesi’nde ise başabaş bir durum söz konusu olduğu çıkan anket sonuçları.
Başkent kulislerinde AK Parti ve MHP kurmayları yapılan anket sonuçlarının sandığa EVET şeklinde yansıyacaklarını söylemektedir. CHP kurmaylarında ise EVET sonucuyla birlikte Kılıçdaroğlu’nu sıkıntılı bir süreç beklediğini aktarmaktadırlar. Geçtiğimiz hafta sonu AK Parti teşkilatından önde gelen bir isimle kısa bir söyleşim oldu. Burada dikkat edilecek tek unsur 15 Temmuz darbesi ve bu darbecilerin önünü kesecek en büyük fırsattan biri olduğunu söyledi. Aslında benim fikrimde bu doğrultuda…
Referandumla birlikte vesayet sisteminin, manşetlerle hükümet devirme dönemlerinin ve koalisyonların eski tarihe karışacağını düşünüyorum. Bu ülkede 1960’ta başbakanları ve bakanları asanlardan hesap sorulsaydı, 1972 muhtırası yaşanmazdı, 12 Eylül askeri darbesi yaşanmazdı, 28 Şubat ‘post modern’ darbesi yaşanmazdı, 17 Nisan e-muhtırası yaşanmazdı ve FETÖ’nün üniformalı teröristlerinin 15 Temmuz’daki darbe girişimi yaşanmazdı…
Türkiye’nin, çok partili hayata geçmesinden bugüne kadar demokrasi ve hukuk defalarca kesintilere uğradı ve ülkemiz bu yüzden dünyada dış güçlerin oyunların içine girmesine neden oldu.
Hülasa, 16 Nisan bazı ezberleri bozacak gibi görünüyor. Sonuç ne olursa olsun, Rabbim birliğimizi bozacak nifakçılara fırsat vermesin.
